Bisikletlinin de yolda hakkı var
Bisikletçiler, cinayet gibi kazalara yol açan sorunun, yolu bisikletçiye hak görmemekten kaynaklandığını düşünüyorlar. Dolunay Bisiklet Spor Kulübü kurucularından Hilal Öksüz, o hakkı, çocukluktan başlayarak beyinlere yazmak gerektiğini vurguladı.
Bisiklet sürücüsü, 51 yaşındaki Doğanay Güzelgün, 18 Temmuz günü Bostancı Sahil Yolu'nda, Kartal yönüne giderken bir otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. 24 Temmuz’da ise Zonguldak Spor Basket 67 takımı oyuncusu Mihrace Yasemin Buğdaycı’ya, memleketi Diyarbakır'da bisiklet kullandığı sırada hafif ticari araç çarptı. Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan 31 yaşındaki sporcu, kurtarılamadı. Art arda meydana gelen bu cinayet gibi kazalar, bisikletçiler tarafından Cumartesi günü Kadıköy’de yaptıkları bir eylemle protesto edildi.
CİNAYET GİBİ KAZALAR
Konuyla ilgili olarak Bisiklet Federasyonu’na bağlı Dolunay Bisiklet Spor Kulübü kurucularından Hilal Öksüz ve Orti’s Bike Team yöneticilerinden Çiğdem Sönmez ile görüştük.
Hilal Öksüz, bisiklete çarpma olaylarının çok sık meydana geldiğine dikkat çekti, “Cinayet gibi kazalar oluyor artık.” dedi ve şöyle sürdürdü: “Herkesin başına gelir, dersiniz ama bile bile yapıldığı izlenimi veriyor olaylar. 60’la gitmesi gereken bir yolda 120 kilometre hızla gidip vurup kaçmak resmen cinayet, öldürdün gittin. ‘Frene bastım da duramadım’ demiyor. Umursamaz davrandıkları için cinayet diyoruz buna.”
Bisikletçiler, cinayet gibi kazalara yol açan sorunun, yolu bisikletçiye hak görmemekten kaynaklandığını düşünüyorlar. Hilal Öksüz, o hakkı, çocukluktan başlayarak beyinlere yazmak gerektiğini vurguladı:
ÇOCUKLARA ÖĞRETELİM
- Kişilerin umursamalarına bırakmayan önlemler neler olabilir?
- Caydırıcı cezalar koymak gerekiyor. En önemlisi bisikletin trafikte, hayatımızda var olduğunu halka da anlatmamız gerekiyor. ‘Burnun burada ne işi var’ demeyecek, saygı gösterecek. Yolda giderken adam bağırıyor: bisiklet yolu mu burası! Şehir içi yollar evet bisiklet yolu! Ben bunu nasıl anlatayım ona, trafikte, araç üstünde? Bilmiyorlar.
- Hükümetten, toplumdan ne bekliyorsunuz?
- En başta eğitim. Şunu çocuklara öğretelim: bisiklet bir araçtır, trafikte, kanunda yeri vardır! Sadece bir oyuncak, sadece bir yarış aracı değil, aynı zamanda bir ulaşım, bir spor aracı, keyif aracı. Şehir içi yollar bisikletle paylaşımlı yollardır. Bisikletçinin o yolda hakkı vardır. Otoban, boğaz köprüleri otoyollar, büyük tüneller, Avrasya Tüneli gibi, bunlarda bisiklet kullanmak yasak. Ama şehir içinde 40-50 kilometre hızla gidilen yollar aynı zamanda bisiklet yolu. Yollarda ‘şeridin sağını paylaş’ diye tabelalar var, şoförler görmüyor bile o tabelayı. Ama Zeytinburnu Belediyesi ve Beykoz Belediyesi, asfaltın üzerine, zemine ‘bisikletlinin de hakkı var’ diye bir logo yapıştırıyor, bisiklet üzerinde insan logosu. Bunu bütün belediyelerin yapması ne kadar iyi olur. Tabelaya kimse kafayı kaldırıp bakmıyor. 100 metrede, 200 metrede bir asfaltın üzerine işlese bütün belediyeler, şoför ister istemez birini görecektir, ‘Aaa, burada bisikletçinin de hakkı varmış’ diyecektir. En azından ‘ne işin var burada’ diye çıkışmaz.
BİSİKLET YOLLARI SPORCUYA UYGUN DEĞİL
Bisikletçiler, mavi yolların sporculara uygun olmadığına dikkat çektiler. Hilal Öksüz,
“Bisiklete özel yapılan, mavi boyanan yollar, anne, baba, çoluk çocuk öyle sahilde, tıngır mıngır bisikletle keyif yapmak için” dedi ve şöyle sürdürdü: “Sporcu bisikletçiler, yarışçı bisikletçiler o yolda gitmezler. O yolda gidemeyiz biz. 20 kilometre hızla, 60 kilometreye varan hızla antrenman yapan bisikletçiler bisiklet yolunu kullanamazlar. Çünkü orada insanlar da yayalar da köpek gezdirenler falan, onlar da oluyor. Zaten hızlanamazsın orada. O mavi boya fena kayıyor, tehlike yaratıyor.”
KOCAMUSTAFAPAŞA’DA ÖRNEK OKUL
Çiğdem Sönmez, bisikletle ilgili kanunların, yol hakkıyla ilgili olan eğitimlerin en başta sürücü kurslarında verilmesi, müfredata konulması gerektiğini söyledi. Yol geçişi hakları ile ilgili kamu spotlarının, dikkat çekici ve öğretici biçimde hazırlanıp yayınlanması gerektiğini vurgulayan Sönmez, bir de okulu örnek gösterdi:
“Kocamustafapaşa İlköğretim Okulu'nda bir spor hocamız var. Çocuklara bisiklet kullanmayı, yol kavramlarını, geçiş önceliğini, üstünlüğünü, bir arada olmayı, hepsini öğretiyor. 23 Nisan'da bu çocuklarla toplu sürüş yapıyoruz biz. Başka okul yok, tek bir okul yapıyor bunu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın destek eğitimini sağlaması gerekiyor.”
BİSİKLETÇİLERİN DE HATALARI VAR
Çiğdem Sönmez, bisikletçilerin de dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı ve şöyle konuştu:
“Yokuş yukarı çıkıyoruz. Yol boş ama yokuş yukarı. Araçlar gaza basıp çıkıyorlar. Bizim. tamamen şarampolün kıyısında sürmemiz gerekiyor, bir adım bile içe doğru gelmememiz gerekiyor. Bisikletçi yolu ortalamayacak. Araçlar zaten dikkat etmiyorlar. Canımızı biz koruyacağız. ‘Benim hakkım’ falan demeyeceğiz.
“Bisiklet sporu Cumhuriyeti ifade eden bir spor. Atatürk bisikleti ülkemize getirmiş. Barışık insanların yaptığı bir spor. Atarlı giderli olmayacağız, naif olacağız. Lütfen biz de biraz daha dikkat edelim. Şeridin içine doğru sola çıkmayalım. Sağdan sürüş yapalım.
“Bilinçli olarak da sıkıştıran var. Bir belediye otobüsü bilinçli olarak aracı üstümüze kırdı, Videoları, fotoğrafları çektik, şikâyet ettik. Biz bekledik ki ceza kesilsin. İBB hiçbir şey yapmadı.”