‘BMGK bugünkü güç dengesine uygun değil’

İletişim Başkanlığı tarafından Paris'te düzenlenen 'Uluslararası Düzenin Yeniden İnşası' konulu panelde, BM Güvenlik Konseyinin yeniden yapılandırılması, veto yetkisinin kaldırılması ve Türkiye'nin rolünün tekrar düşünülmesi istendi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Fransa'nın başkenti Paris'te "Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Reformu: Uluslararası Düzenin Yeniden İnşasına Yönelik Bir Yaklaşım" başlıklı panel düzenlendi.

Moderatörlüğünü SETA Vakfı Washington Araştırma Direktörü Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat'ın üstlendiği panelde, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Çağrı Erhan ile Prof. Dr. Nurşin Güney, Yabancı Gazeteciler Derneği Başkanı (APE) Elias Masboungi ve Uluslararası Politikalar Araştırma Merkezi (CeSPİ) Türkiye Gözlemevi Koordinatörü Valeria Giannotta, BM Güvenlik Konseyine (BMGK) yönelik geçmiş ve güncel reform taleplerini ele aldı.

'4 KAT DAHA KÜÇÜK BİR DÜNYA İÇİN KURULDU'

Prof. Dr. Erhan, BM’nin kuruluşundan bugüne üye sayısının 51’den 193’e yükseldiğini, dünya nüfusunun ise 2,5 milyardan 8 milyara çıktığını kaydetti. Erhan, "Bir değişime ihtiyaç duyduğumuz açık. Çünkü BM sistemi bugün içinde yaşadığımızdan 4 kat daha küçük bir dünya için kuruldu. Fakat bu kolay değil. Çünkü mevcut sistemin kurucuları ve faydalanıcıları, ayrıcalıklarını kaybetmek istemiyor." dedi.

Prof. Dr. Erhan, barış ve güvenlik söz konusu olduğunda zorluklarla karşılaşıldığına dikkati çekerek "Güvenlik konularına değindiğimizde 5 daimi üyeden biri bu girişimleri engellemeye başlıyor. Çünkü bazı ayrıcalıkları var. Mevcut BM Güvenlik Konseyi yapısı, 1945'in küresel güç yapısını yansıtıyor. 2022'nin güç yapısını yansıtmıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Erhan, dünyanın bugün devletler arasında nüfus, ekonomik durum ya da askeri güç açıdan eşitliği sürdüren daha etkili bir güvenlik mekanizmasını hak ettiğini dile getirdi.

Erhan, BMGK daimi üyelerinin veto haklarını kullanarak, kendilerini herhangi bir yaptırıma karşı koruma altına aldıklarını söyleyerek "Bu nedenle veto yetkisi (yürürlükten) kaldırılmalıdır." ifadelerini kullandı.

BM Güvenlik Konseyi üye sayısının 25'e çıkarılması ve daimi üye sayısının da 10'dan az olmaması gerektiğini ifade eden Erhan, BM Genel Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi arasında artık bir dengenin mevcut olmadığını ve bunun yeniden sağlanması gerektiğini vurguladı.

'VETO GÜCÜ DENGELENMELİ'

Prof. Dr. Güney de bütün dünya vatandaşlarının ve uluslararası düzenin zor zamanlardan geçtiğine işaret ederek gelecekte dünya düzeninin nasıl olacağını kestirilemediğini söyledi.

Güney, BM'nin 5 daimi üyesine verilen veto yetkisinin farklı ulusal çıkarlar nedeniyle insan refahı aleyhine kullanılabilmesinin mümkün olduğuna dikkati çekerek, geçmişte BM'nin reformu için girişimler olduğunu anlattı.

BMGK'nin genişlemesinin öneminden bahseden Güney, birçok ülkenin daimi ülke olmak istediğini, bunların arasında Brezilya, Almanya, Hindistan ve Japonya'dan oluşan G4 ülkeleri de olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür" sözüne atıfta bulunan Güney, BM Güvenlik Konseyindeki veto gücünün dengelenmesi gerektiğine işaret etti.

Güney, 2009-2010 yıllarında Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyesi olduğu süreçte barış ve güveni korumak için destek verdiğini hatırlatarak, Türkiye'nin tecrübesi ve güven inşa eden diplomasisiyle bugün de taraflar arasında tahıl anlaşmasını sağlamayı başardığını belirtti.

REFORM ÇABALARINA DESTEK

APE Başkanı Masboungi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı BM'yi yeniden yapılandırmayı amaçlayan girişiminden ötürü tebrik etti.

Masboungi, BM Genel Kurulunun her ülkenin konuşma hakkının bulunduğu yer olduğunu ifade ederek BMGK'nin kendi kararlarını uygulayamadığına, buna ellerindeki veto hakkının sebebiyet verdiğine işaret etti.

G4 ülkelerinin BMGK'de daimi üye olmak istediklerini söyleyen Masboungi, Türkiye'nin bu girişime destek verdiğini hatırlattı.

Masboungi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dünya, 5'ten büyüktür" sözüne atıfta bulunarak, bunun BMGK'nin mevcut halinin "adaletsiz" ve "5 ülkenin kendi diktalarını dünyanın geleceğine empoze etmesinin anormal" olduğu anlamına geldiğine işaret etti.

Elias Masboungi, Türkiye'nin bu girişiminin ülkelerin ezici çoğunluğunun destek verdiğini kaydetti.

Türkiye'nin yeni bir küresel forum oluşturulmasını önermesini teklif eden Masboungi, bu forumun bir kurucu meclis ile tüzüğe ihtiyacı olacağını belirtti. Masboungi, bu proje için 2 ay içinde İstanbul'da bir kurucu meclis toplanması çağrısında bulundu.

'TÜRKİYE'NİN ROLÜNÜ TEKRAR DÜŞÜNMELİYİZ'

CeSPİ Türkiye Gözlemevi Koordinatörü Giannotta da "BM Güvenlik Konseyinin uluslararası sisteme güvenlik ve istikrar sağlamada, krizle baş etmede etkili olmadığı kanıtlanmıştır." dedi. 1947'den bu yana Rusya'nın BMGK'de 120, ABD'nin 52, İngiltere'nin 29, Çin ve Fransa'nın da 16 kez veto hakkını kullandığını hatırlatan Giannotta, donmuş çatışmalara ve yeni ortaya çıkan sorunlara çözüm bulunmadığının altını çizdi.

Mevcut güç dağılımını ve tüm uluslararası kuruluşları göz önünde bulundurarak BM içinde tek bir mekanizma oluşturulabileceğini belirten Giannotta, "Günümüzdeki mevcut güç dağılımı, 1947'deki güç dağılımını ve güç dengesini yansıtmıyor." dedi. Giannotta, "Türkiye gibi yükselen gücün rolünü bir kez daha düşünmeliyiz. Ülkenin diplomatik çabası ve coğrafi konumu sayesinde Türkiye herkesle konuşabilen bir aktördür." ifadesini kullandı.

Sonraki Haber