Bodrum... Bodrum...

Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin.
Sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin
Senden öncekiler de böyleydiler.
Akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler...

***

Bodrum’a yaklaşırken, Halikarnas Balıkçısı’nın şiiri bilincimde deviniyordu. Yokuş başından aşağı inerken şiiri yol kıyısına asılmış tabeladan okudum... Ekim ayı yollar oldukça boş... Otopark arayarak kent meydanına doğru indik. Otoparkı bulunca, babanın heykeline koştum hemen. Bir iki çiçek de dikmişler bir köşe de öylece bekliyor Cevat baba... Yanına iliştim Songül fotoğrafımı çekmeye başladı. Evet Bodrum’la özdeşleşmiş Halikarnas Balıkçısı’nın yaşam hikayesini kısaca yazmalıyım. Baba kızar sonra bana söyleyeceklerini söylemez. Onun için önce onu anlatmalıyım.

Cevat Baba ile

HALİKARNAS BALIKÇISI

Bir öykü yazar, askeri isyana teşvik edici yazı yazmaktan suçlu bulunur. Önce ölümle cezalandırılmak istenir. Kılıç Ali’nin yardımıyla Bodrum’a sürgüne gönderilir. Zekeriya Sertel’le İstanbul’dan Ankara’ya nakil edilirler. Orada Zekeriya Sertel, Sinop’a gönderilir ve af edilir. Cevat Şakir, trenle yola çıkar. İzmir’e gitmektedir. Yolda Bodrum kalesindeki zindanı düşünmektedir. Afyon’da trenden indirirler çünkü oraya kadar imkan sağlanmıştır. Daha sonra İzmir’e oradan Bodrum ulaşır... Üç yıllık sürgün cezasının yarısını yine İstanbul’da geçirir. Afyon’a babasının yanına gider orada babasıyla tartışır ve babasını tüfekle vurup öldürür. 15 yıl kürek cezasına çarptırılır. Yedi yıl sonra verem olduğu için affedilir. Yeniden Bodrum’a dönen Cevat Şakir Kabaağaçlı, Bodrum’un antik çağdaki adı, “Halikarnas” mahlasını benimser ve yazılar yazar. Balıkçılık yapar, yazılar yazar. Bodrum’u dünyaya tanıtır. Çocuklarını okutabilmek için İzmir’e taşınır ve 1973 yılında vefat eder. Çok sayıda yazı ve kitap kalır geriye, Mavi Sürgün, Uluç Reis, Anadolu Tanrıları, Hey Koca Yurt, Anadolu Efsaneleri...

BODRUM VE SEMTLER...

Ayvalık’taki özgün evler aklımda, Bodrum’u dolaşmaya başladım. Baba; “Git bak şu doğanın haline bak güzelim doğa ne hale geldi” dedi... Dağ taş kibrit kutusu görünümünde beyaz evlerle dolu... Dağın tepesi de kıyılarda hep hep beton evler. Güzel villalar, tatil kentleri, apart oteller, lüks oteller... Hepsi iki katlı... En özgün yön bu... Kocaman upuzun binalar yok. Ama doğa betonla kaplanmış sanki. Güzel koylar her şeyi örtüyor. Bodrum güzel. Gerçekten her mekanın gizemli bir güzelliği var. O muhteşem koyların ışığı şimdilik perde oluyor beton yığınlara... Ve Bodrum semtlerinin hepsi ülkemizde bilinen tanınan sevilen mekanlar. Onları sıralarsak; Gümbet, Bitez, Konacık, Ortakent, Yalıkavak, Turgutreis, Akyarlar, Gümüşlük, Gündoğan, Türkbükü, Torba... Hepsinin kendine has güzelliği var. Dünya insanı Bodrum’da. Bu semtlerde bir araya geliyor. Bütün diller konuşuluyor bütün ülkelerin sanatçılarının müziği çalınıyor...

BODRUM KALESİ

Bodrum’a ruh veriyor kale... Kenti özgünleştiriyor, güzelleştiriyor ve tarihi geçmişin derinliğini anlatıyor insana... Gündüz başka gece bir başka güzel... Şimdi tadilatta kocaman vinçler var çevresinde. Geçen yıl tamamen kapalıymış bu yıl yarısı açılmış. Kalenin kapısında Cevat Baba yine “Ben buradayım” diyor heykeliyle... Antik çağda kale bir ada üzerindeymiş sonra karaya bağlanmış ve yarım ada olmuş 1406-1523 yılları arasında St. Jean şovalyeleri tarafından yaptırılmış. Ana kapıdan sonra iç kaleye 7 kapıdan giriliyor. İç kalede minare ilave edilen bir şapel var. Ayrıca 14 sarnıç da yapılmış iç kaleye. 19. yılda hapishane olarak da kullanılmış. Onun için Halikarnas Balıkçısı buraya gelirken çok korkuyormuş.
Duvarlarda çeşitle armalar var haçlar ve çeşitli figürlür. 2. Mahmut’un da bir arması var. Müzede çok çeşitle eserler var... Açık alanda da müze eserleri sergilenmiş.

Bodrum Kalesi Müzesi

SONBAHARDA DAHA GÜZEL

Sonbaharda daha güzel olduğunu söylüyorlar Bodrum’un... Bodrum’da Aosis Alışveriş Merkezi’nde bir gösteri yaptım. Zülfü Livaneli gösterisini sundum. Orada dostlar Bodrum’u anlattılar. Sonbaharın daha güzel olduğunu söylediler. Daha sakin daha serin... Birçok ünlü insan Bodrum’da yaşıyor bugün Bodrum bu yönüyle de artık dünyada tanınan bir kent... Sadece Bodrum’un içinde değil diğer semtlerini de gezin Bodrum’a giderseniz. Şöyle bir kenara çekilip denizin hışırtısını dinleyip doğada gezdirin gözlerinizi. Görerek de mutlu olabiliyor insan, yüreğinizi o yöne çevirirseniz...

GELECEK HAFTA: Dünyanın en önemli bilim adamlarından Prof. Dr. Ali Demirsoy

Sonraki Haber