Bolton’ın kitabının Birleşik Krallık’taki yansımaları

ABD Başkanı Trump'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın tartışmalara neden olan kitabı satışa çıktı. Öncesinde Trump’ın basımını engellemeye çalıştığı kitap İngiliz medyasına bomba gibi düştü

ABD Başkanının en uzun görev yapan eski Milli Güvenlik Danışmanı olan John Bolton’ın ‘Beyaz Saray sırlarını’ yazdığı 600 sayfa civarı “The Room Where It Happened” (Onun/Olayın Olduğu Oda) adlı kitap tüm engelleme karşın satışa çıktı. Ancak kitap öncesinde medyaya sızdırılmıştı.

The New York Times, Washington Post, Wall Street Journal gazeteleri kitap hakkında çarpıcı bilgiler verdi ve kitabın tüm medyada çok geniş yankıları oldu. The Guardian gazetesinden Max Benwell ve gazete ekibinin haberine göre kitaptaki en çarpıcı başlıklar şöyle:

  1. Trump Çin Başkanından ekonomik gücünü kullanıp 2020 ABD seçimlerine yardım etmesini istedi. Trump ve Xi, ABD’deki Çin düşmanlığını konuşurken Trump konuşmayı birden 2020 seçimlerinde ona yardım edilmesine çevirdi. Ayrıa Trump Xi’yi Uygur kampları hakkında övdü.
  2. Trump otoriter liderlere ayrıcalık yaptı, sabıkalı soruşturmalara engel olmaya çalıştı. Burada kitap Erdoğan’dan örnek verip, 2018’deki bir konuşmalarında Erdoğan’ın ABD’deki Türk şirketinin masum olduğunu söylediğini ve Trump’ın Erdoğan’a yardım edeceğini belirttiğini açıklıyor.
  3. Trump Cemal Kaşıkçı olayında Suudi Arabistan prensini koruyup, kızı Ivanka hakkında gelişen skandal bir olayı arka plana çekmeye çalıştı.
  4. Trump’ın yüksek rütbeli yardımcıları, arkasından onunla alay etti. New York Times’ın verdiği bir örnek; Trump’ın KDHC lideri Kim Jong-un’la görüşmesinden sonra Joe Biden’ın Bolton’a verdiği bir notta, Trump için “Palavracı. Saçmalıyor” yazıyordu ve sonra Biden sözlü olarak Trump için “Başarı olasılığı sıfır” dedi.
  5. Trump Finlandiya’yı Rusya’nın bir parçası zannetti. Genel bilgisi çok zayıf olan Trump, Birleşik Krallık eski Başbakanı Theresa May’e ülkesinin nükleer güç olup olmadığını da sordu.
  6. Trump Venezuela’yı işgal etmenin iyi bir fikir olduğunu ve zaten o ülkenin ABD’nin bir parçası olduğunu düşündüğünü belirtti.

BOLTON’A ‘BİLGİ SAKLADI’ SUÇLAMASI

The Guardian’dan Julian Borger ve Kenya Evelyn’in yazısına göre Bolton kitabında Trump’ın ülkeyi yönetmeye bilgi ve becerisinin yetmediğini belirtirken Demokratlar da Bolton’a kızgın. Azil davasında bilgi sakladığını ve şimdi kitabının satışını artırmak için bu bilgileri paylaştığını, Kongre’de, yemin altında bunları tekrar söylemesi gerektiğini belirtiyorlar. Joe Biden Trump’ın yaptıklarına “Ahlaken iğrenç, eğer bunlar doğruysa yalnızca ahlaken iğrenç değil ayrıca Amerikalıları, onların değerlerini ve çıkarlarını koruması gereken kutsal bir görevin ihlali” dedi.

The Guardian’dan Alison Flood’ın haberine göre ise kitabın ilk eleştirileri olumlu değil. New York Times anı kitabının “Kendini önemsemeyle şişirilmiş, yalnızca Bolton’ın pek başarılı olmadığını tekrarlayan, gereksiz ayrıntılarla dolu, aşırı sıkıcı, hafif sinir bozucu” olduğunu, The Washington Post ise “Özeleştiriden yoksun” olduğunu yazdı. Eleştiriler en çok azil davasında ifade vermemesine değindi.

The Guardian’dan Lloyd Green’e göre “Bu kitap Trump’ın sonu olabilir”. Green, “Bolton bir kahraman veya kurban değil, edebi bir yazar da değil, önemli olan ne kadar zarar verebileceği” dedi. “Trump bu işi yapma becerisine sahip değil derken Joe Biden’a yardımcı oluyor” diye ekledi. Başkana bağlı olanlar ise bu sorunun kaybolmayacağının farkındalar. Pompeo’ya göre Bolton “hain”, Peter Navarro’ya göre “kitap derin bir bataklık, intikam pornosu”.

‘BOLTON IRAK SAVAŞI’NIN SADIK YANLISI’

Green, Bolton’ın Irak savaşının sadık bir yanlısı, İran düşmanı ve ‘ölümü başkaları için gören’ biri olduğunu belirtmekte, Cambridge Analytica müşterisi olduğunu hatırlatmakta. Netflixte de belgesel olarak yer alan Cambridge Analytica izinsiz özel bilgi toplayıp Brexit oylamasını yönlendiren şirket olarak tanınıyor.

Bolton Nisan 2018’den Eylül 2019’a kadar Trump’ın danışmanıydı ve Trump tarafından görevine son verildi ancak o kendisinin istifa ettiğini belirtti.

The Guardian’dan Michael H Fuchs’ın yazısı “Trump ahlaksız bir şarlatan ve biz bunu biliyorduk” diyor. Yazı, “Başkanın normları, yasaları çiğnediği ve yozlaşmış saltanatını kolaylaştırmak için kafadarlarını işe aldığıyla” devam ediyor, “Daha ne kadar dayanabiliriz” sorusunu soruyor. Çin’e sert davranır gibi görünüp yandaş olduğunu, Amerikan halkını düşünmek yerine kendi kişisel çıkarlarının peşini kovaladığını belirtiyor.

TRUMP’A ÖFKE

Fuchs, Trump’ın ABD ve dünya için ne kadar tehlikeli olduğunu, pandemiyi görmezden gelip binlerce ABD’linin ölmesine neden olduğunu, protestocuları şiddete yönlendirdiğini, Afrika kökenli Amerikalılara polis saldırganlığına izin verdiğini söylüyor. Kitabın Trump’ın bildiğimiz yönlerini teyit ettiğini, sürpriz olmadığını, dünyadaki en güçlü ofisi kullanarak kendine hizmet ettiğini, onun çevresindekilerin de onun yoz tutumlarına hizmet ettiğini, insan haklarını önemsemediğini ve beceriksiz olduğunu yineliyor. Kitabın nasıl Trump’ın çevresindeki insanların ona bu yıkıcı davranışlarında yardımcı olduğunu açıkladığını ekliyor.

Yine The Guardian gazetesinden Simon Tisdall ise kitapta anlatılanların baştan sona etik olmayan, illegal ve hainlik tartışması içerebilecek bir şablon izlediğini, yasaların çiğnenmesine ışık tuttuğunu yazıyor. Tisdall, Trump’ın kendisini Nobel ödülüne layık bir barış mimarı gibi göstermeye çalışarak dengesiz İsrail/Filistin barış planında aşırı sağcı başbakan Netanyahu ile Filistin’in büyük toprak parçalarını İsrail’e verdiğini söylüyor. Bu “toprak kapma”nın 1 Temmuz gibi başlayabileceğini, Trump’ın Filistinlileri satarak ABD’li Evanjelik ve Yahudi lobisini satın almaya çalıştığını ekliyor. Bu sonucun eşit, sağduyulu 2 ülke oluşmasını yok edeceğini ve yeni bir intifada başlayacağını belirtiyor.

5G TARTIŞMASI

The Guardian’ın diplomatik editörü Patrick Wintour’un yazısına göre Trump Hong Kong konusunda Birleşik Krallık’a yardımcı olmadı, Tiananmen olayını kınamadı, o olaya bulaşmak istemedi. Birleşik Krallık Huawei ile 5G konusunda anlaşınca Trump çok baskı yaptı ve Boris Johnson Başbakan olunca sorun Trump’ın isteği doğrultusunda değişti. Bolton bu noktada “Huawei konusunda baskı yapmak yerine biz 5G’yi daha önce geliştirmeliydik” yorumu yapmakta.

Wintour, Bolton’ın Brexit konusunda kendisinden ve Trump’tan başka çabalayan olmadığını ekliyor. “Brexit ABD için de çok önemli bir konuydu, Brexit isteyen tarafa daha çok yardım etmeliydik” dediğini yazıyor.

‘SAVAŞ SUÇLUSU’

Independent gazetesinden Andrew Feinberg’in gündemi takip eden Amerikalılara Bolton’ı sorduğu yazısında ilk paragrafta, Bolton’ın ABD ordusunu kullanmaktaki coşkusunu ve uluslararası anlaşmalardan hoşlanmadığını, bu kişinin “şahin” tarafından olduğunu ve nükleer silah takibini dile getiriyor.

ABD’nin sol görüşlülerinin onu 2003 Irak işgali nedeniyle “savaş suçlusu” diye adlandırabileceklerini, daha siyasete uzak olanların onu bıyığıyla anımsayabileceklerini ama şimdi 71 yaşındaki diplomat, avukatın “en çok satan” yazar olarak kayda geçtiğini yazıyor.

Feinberg, FBI ve CIA’nın çalışanlarının yazdıkları kitapların önce CIA ve FBI tarafından okunup onaylanma şartının olduğunu ekliyor.

Sonraki Haber