Bölücü HÜDA PAR’ı savunma görevi Devlet Bahçeli'ye düştü
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, özerklik isteyen, kayyumlara karşı çıkan, anadilde eğitim talep eden, Şeyh Sait'ten özür dilenmesini bekleyen HÜDA PAR'ı savundu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Cumhur İttifakı’nın Genişlemesi ve Bu Kapsamda Yapılan Kara Propaganda” başlıklı bir basın açıklaması paylaştı.
Ulus devlet karşıtlığıyla bilinen HÜDA-PAR hakkında Bahçeli, "Hür Dava Partisi'nin hiçbir terör örgütüyle bağ ve bağlantısı olmadığı açıklanmış ve muhataplarınca da ifade edilmiştir." ifadelerini kullandı.
Bahçeli ayrıca, "Sık sık gündeme taşınan Hizbullah terör örgütünün ise nasıl ve ne zaman çökertildiği malumdur. Bu hususta da ara sıra vermiş olduğu beyanlarla 'emperyalist güçlere karşı oyunu bozacak Türk milletidir' görüşünü paylaşan eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın kamuoyuna açıklama yapması boynunun borcudur." diye konuştu.
"HİZBULLAH BİZE GÖRE TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR"
MHP liderinin açıklamaları, HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun, terör örgütü Hizbullah hakkındaki sözlerini akıllara getirdi.
"Hizbullah terör örgütü müdür?" sorusuna yanıt veren Yapıcıoğlu, "Hizbullah bize göre terör örgütü değildir." diye konuşmuştu.
TÜRK BAYRAĞI İSMİNDEN RAHATSIZ
Öte yandan geçtiğimiz günlerde Türk bayrağı isminden rahatsızlığını dile getiren Yapıcıoğlu, "Biz, eşit vatandaşlık istiyoruz. Bu bayrak hepimizin bayrağı olsun istiyoruz, bizim bayrakla problemimiz yok. Ama bu bayrağın ismi ‘Türk Bayrağı’ dediğinizde Kürt diyecek ki benim bayrağım nerede? Niye Türk bayrağı… Benim bayrakla kavgam yok, herhangi bir problemim yok. Ama, bayrağın ismi bana problemli geliyor. Neden Türkiye bayrağı değil de Türk Bayrağı deniyor?" demişti.
HÜDA-PAR'ın programında özerklikten federasyona, Şeyh Sait'e iade-i itibardan 'Ne mutlu Türküm diyene' yazısının silinmesine kadar birçok madde sıralanıyor.
Parti programında yer alan maddelerden bazıları şu şekilde:
- Eyalet sistemi ve özerklik federasyon tartışılabilmelidir.
- Şeyh Said'in yakınlarından özür dilenmelidir.
- 'Ne mutlu Türküm diyene' yazısı silinmelidir.
- Kur'an-ı Kerim, Arapça, hadis, ilmihal ve siyer dersleri ilköğretim birinci sınıftan itibaren ders olarak okutulmalıdır.
- Zorunlu karma eğitimden vazgeçilmeli, isteyen aileler çocuklarını yüksek öğrenim dâhil eğitimin her kademesinde erkek veya kız okullarında okutabilmelidir.
- Eski medreselerimiz restore edilip onarılmalı, medrese eğitiminde geçen süre zorunlu eğitim süresinden sayılmalıdır.