Borç, durgunluk ve iflas uyarısı
EKONOMİ SERVİSİ
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Kovid-19 sonrası yavaşlayan ekonomik büyümenin küresel borç oranlarını artırdığı, önümüzdeki dönemde şirket iflaslarında önemli bir artış olabileceği uyarısı yaptı. IIF'nin "Küresel Borç Monitörü" raporuna göre, “Borçlanma maliyetleri arttıkça iflaslarda önemli bir artış beklenebilir, bu da merkez bankalarının iş gücü piyasası üzerinde olumsuz etkiler oluşturmadan ekonomide yumuşak bir iniş gerçekleştirmesini oldukça zorlaştıracaktır.” denildi.
IIF, ekonomik büyümede hızlı yavaşlamaya ilişkin endişeler ve yüksek enerji ve gıda fiyatları nedeniyle artan sosyal gerilimlerin muhtemelen hükümetlerin daha fazla borçlanmasına sebep olacağını öngördü.
KÜRSEL BORÇ ORANI YÜKSEK
Rapora göre, küresel borç seviyesi, bu yılın ikinci çeyreğinde 5.5 trilyon düşüşle 300 trilyon dolar oldu. Söz konusu borcun da 2018'den beri ilk çeyreklik düşüş olması dikkati çekti. Ancak IIF, toplam borç miktarındaki düşüşün doların diğer ana para birimleri karşısında değer kazanmasından ve borç ihracındaki yavaşlamadan kaynaklandığını vurguladı. Küresel borcun, ülkelerin toplam gayrisafi yurt içi hasılasına (GSYH) oranı ise son beş çeyrekte ilk kez yükselerek yüzde 350'ye yaklaştı. Küresel borcun GSYH'ye oranının bu yıl sonunda yüzde 352’ye çıkacağı öngörüldü.
Türkiye'nin de kısa vadeli borcunda artış var. Merkez Bankası verilerine göre, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine bir yıl ya da daha az kalmış dış borç stoku temmuz ayı itibarıyla 182 milyar dolar oldu. Bu hazirandaki 182.5 milyarlık zirveye çok yakın bir düzey oldu.
FAİZ ARTIŞLARI ÇARE OLMAYABİLİR
Dünya Bankası da, yüksek enflasyona karşı merkez bankaları eş zamanlı olarak faiz oranlarını artırdıkça 2023'te küresel resesyon riskinin arttığını açıkladı. Kuruluşun "Küresel Durgunluk Yakın mı?" raporunda şu anda beklenen faiz oranı artışlarının ve diğer politika eylemlerinin küresel enflasyonu salgın öncesi seviyelere geri getirmek için yeterli olmayabileceği öne sürüldü.
Raporda, "Dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları enflasyona tepki olarak eş zamanlı olarak faiz oranlarını yükseltirken, dünya 2023'te küresel bir durgunluğa ve yükselen piyasalar ile gelişmekte olan ekonomilerde kalıcı zarar verecek bir dizi finansal krize doğru ilerliyor olabilir." denildi. Görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Başkanı David Malpass da küresel büyümenin keskin bir şekilde yavaşladığını, daha fazla ülke resesyona girdikçe daha da yavaşlamasının muhtemel olduğunu belirtti.
FAİZ SİLAHI ETKİSİZLEŞİYOR MU?
Olumsuz enflasyon beklentilerinin yanında durgunluğa dair endişelerin artması borsalara satış olarak yansıdı. ABD borsaları haftanın son işlem günü öncesi satışla kapandı. BloombergHT'de yer alan haberde Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) tarihi faiz artışının bazı kısa vadeli faizlere etki etmediğini yazıldı. Bu durum yıllardır devam eden tahvil alımlarıyla piyasaya aşırı nakit pompalanmasının bir yan etkisi olarak değerlendiriliyor.
Bunun yanında durgunluk endişelerinin etkisi altın pazarında da görüldü. Altının ons fiyatı 1655 dolar seviyesine kadar çekilirken bu fiyat son iki yılın en düşük düzeyi oldu. Türkiye'de de Merkez Bankası'nın yaptığı piyasa katılımcıları anketinde yıl sonu enflasyon beklentisinin yüzde 67.7'ye düştüğü görüldü. Diğer yandan Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru beklentisi bir önceki anket döneminde 19.65 TL olurken, bu anket döneminde 19.51 TL'e düştü.