Bozguncular ‘Devlet yok!’ propagandası yapıyor: ‘Olağanüstü çözümle zorlukları aşacağız’
Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek’ten deprem sonrası yapılan bozguncu propagandaya tepki geldi. Perinçek, ‘Devlet yok.’ propagandası yapanların enkaz altında kalacağını belirtti. ‘Devlet de var ordu da!’ diyen Perinçek, Türkiye’nin zorluklardan olağanüstü çözümle çıkacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Adayı ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Kahramanmaraş merkezli depremin ardından başlatılan bozguncu propagandayı eleştirdi. Perinçek, “Devlet yok, asker yok diyorlar. Devlet de var, ordu da. Türk devletini aşağılamaya çalışanlar enkazın altında kalacak.” dedi.
Vatan Partisi Lideri, önceki akşam Ulusal Kanal’da Sinan Sungur ve Beyhan Korkman’ın sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin depremle mücadelesine yönelik açıklamalar yapan Perinçek, zorlukları planlı, kamucu, devletçi ekonomi programıyla aşacaklarını belirtti.
Amerikancı muhalefetin bozguncu propagandasını da eleştiren Perinçek, şu vurguları yaptı:
“Bugün en önemli olay deprem bölgesi üzerinden yürütülen ideolojik mücadele. Savaşta iki cephe kurulmuş: bir Türk milli devletinin cephesi, bir de devlet düşmanları cephesi var. Bunlar Türk devletinin düşmanları, Amerikan devletinin yandaşları.
“Milli devletlere karşı olan emperyalizm hem dış cepheden hem iç cepheden güçleri harekete geçirerek milli devletleri yıkmaya çalışıyor. Bu yeni değil. 1980’lerden beri var. Küreselleşme taarruzuyla birlikte Amerikan emperyalizmi, Türkiye'de bir takım sahte solcular, emperyalizmin güdümünde solculukla hiçbir ilgisi olmadan devlet düşmanı stratejileriyle, siyasetleriyle meydanlarda hep gözüktüler. Şimdi burada o devlet düşmanlığının geldiği noktayı görüyoruz. Devlet düşmanlığından millet düşmanlığına geçti olay.
‘SAVAŞAN ESAS GÜÇ DEVLET’
“Amerika'nın piyonları, Türkiye'nin üzerine sürdüğü güçler, depremle birlikte milletimize karşı savaşıyorlar. Depremle mücadelenin esas gücü devlettir. Savaş da olsa esas güç devlet. Yani devlet ordusudur, polisidir. PKK'ya karşı mücadelede, FETÖ, Amerikan Gladyosu’nun tasfiyesinde hep devlet güçleriyle başardık. Millet de onun arkasında oldu. Deprem bu cepheleşmeyi bir kez daha ortaya çıkarttı. Amerika'nın yanında olanlar şimdi depremin yanında.
“Bir yandan o depremin sarsıntılarıyla ocaklarımız, evlerimiz, efendim okullarımız, hastanelerimiz, kamu binalarımız yıkılırken bir yandan da yıkımın yanında olan bir kuvvet ortaya çıktı. Devlet kurtarıyor.
“Bütün emperyalist basında ne tür yayınlar başladı. O rezil karikatür dergisi dahil. ‘Tanklara gerek kalmadı, depremle biz Türkiye'yi yıkıyoruz. Tankları, uçaklarımızı göndererek yıkacaktık. Şimdi depremle yıkıyoruz.’ diyorlar.
“Amerika'nın kuvvetleri depremin yanında, depremle göğüs göğüse mücadele halinde olan devleti devamlı suçluyorlar. ‘Devlet yok. Polis yok. Asker yok. Battaniye yok. Ocak yok. Ekmek yok.’ Söyledikleri bu, utanmazca…
‘DEVLET DE ORDU DA VAR’
“O nedenle biz Vatan Partisi olarak bu tabloda buradan çıkışı gösteriyoruz: Devlet de var, ordu da var, hükümet de var.
“Birtakım eksiklikler olmadı mı? Bunlar savaş sırasında dile getirilmez. Çünkü bu bozgunculuk olur. Savaş sırasında şu eksiğimiz var, bu cephane gelmiyor, ölülerimizi taşıyamıyorlar, kurşunlar ıslak çıktı, toplar ateş almıyor, subayımız hastalandı… Savaş sırasında bu eleştiriler olur mu?
“Savaş sırasında bir tane nara vardır: Vurun aslanlarım, vurun yiğitlerim, dayanın kardeşlerim, biz bu işin üstesinden geliriz. Ama bunun karşısında bir bozguncu propaganda var. Savaşta eksikler, bozguncular tarafından söylenir. Bu deprem de bir savaş gibi oldu.
“Amcamın oğlu Prof. Dr. Doğan Perinçek, Türkiye'mizin yetiştirdiği çok esaslı bilim adamlarından biridir. ‘Bu bin yılın depremi’ diyor.
“Bunun üstesinden bir tek devletle gelebilirsiniz. Şu anda elimizde devlet var ve onu yıprattığımız zaman nasıl savaşacaksın?
“Böyle ortamda milletimize moral lazımken birlik birbirimizi saç saça baş başa eleştireceğimiz bir ortama getirmek devrimci veya millici bir tutum değil. Halkçı bir tutum değil.
“Vatan Partisi Türkiye'nin bütün tarihsel birikimini, cesaretini, erdemlerini özümsemiş, birleştiren mirasa sahip olan partidir. O mirası Türkiye'nin milli güçleriyle paylaşan bir partidir.
‘DEVLETİ AŞAĞILAYANLAR ENKAZIN ALTINDA KALIR’
“Meral Akşener, Gladyo Kraliçesi olarak devlet karşıtı bir konumda. Bak dikkat et devleti aşağılayan tavırlar. Sanki devlet çöp. Sokaktan devleti nasıl, kim toplamış? Onlar mı topladı? Devlet 15-16 Temmuz 2016’da sokakta değil, ayaktaydı ve tepeledi. Devlet, ordusuyla, polisiyle ve milletiyle tepeledi. Kimi tepeledi? Meral Akşener'in yol arkadaşlarını, ayaktaşlarını.
“Amerikan darbesi başarılı olsaydı Meral Hanım güya Başbakan olacaktı veyahut Amerika'nın kurduğu hükümette bir sap olacaktı. Onu tepeledi. Onun için devlet hep aşağılanıyor.
“Türk devleti enkazın altında kalmış. Öyle mi? Türk devleti enkazın altında falan değil. Türk Devletinin enkazın altında falan kaldığı yok. Devleti hor görmeye çalışıyorlar. Aşağılamaya çalışıyorlar.
“Umutlanmasınlar. Türkiye devleti ve Türk milleti, Amerika'dan, depremden gelen bütün tehditleri ve yıkımları tepeleyecek güce sahiptir ve tepelerken de onlarla beraber, onların piyonu olan herkes tepelenecek. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemleri, enkazdı, bilmem neydi, sokaktı… En sonunda o enkazın altında kalırlar.
‘ENKAZDA ÇÖZÜMÜ GÖRÜYORUZ’
“Şimdi burada çok önemli bir bölünme var. Milli devletle Amerikan emperyalizmi arasındaki cepheleşme gibi… Enkazda neyi görüyoruz? Bazıları enkaza baktığı zaman enkazı görür. Ama biz yaşadığımız tarihsel süreci hesaba kattığımızda önümüzde çok büyük olağanüstü çözümlerin olduğunu, enkazı olağanüstü devrimci bir azim ve kararlılıkla temizleyeceğini görürüz. Enkazda enkaz da görülür. O enkazın temizleneceği ve oranın bir gül bahçesi haline getirileceği de görülür.
“Biz temizleyeceğiz ve bir gül bahçesi yapacağız. Tarih bize şimdi bunu dayatıyor. Biz Vatan Partisi olarak bunu görüyoruz.
‘DEPREMLE MÜTTEFİK OLDULAR’
“Sayın Akşener, Kılıçdaroğlu, Babacan benzer açıklamalar yaptı. Selahattin Demirtaş, Kılıçdaroğlu'na destek verdi. Türkiye'nin her krizinde, sorununda ilk etaptan devletin hedef alınması açıklaması ne olabilir?
“Depremle müttefik hale geldiler. Hatta depremin piyonu oldular. Deprem Türkiye'yi yıkıyor. Bunlar da ondan memnun.
“Millete düşman hale geldiler. Davutoğlu'na yakın Karar gazetesinde çaresizlik var. Acı ve çaresizlik diyerek savaş yürütülür mü? Aydınlık ne diyor? Savaştaki komutanlar gibi. ‘Aslanlar, kaplanlar, biz üstesinden geliriz’ diyor. Vatan Partisi ne diyor? ‘Acımız büyük ama şimdi iyice bilendik ve acımızı güce çeviriyoruz’ diyor.
“Bu malum basın, Amerikancı basın, Yeniçağ, Karar, Evrensel, Birgün, Cumhuriyet, Yeni Asya. Savaşan bir adam, devlet nerede diye çıkar mı? Okları devlete çeviriyorlar. Bozguncu propaganda yapıyorlar.”
‘ÖZDAĞ’IN İDDİALARI YALAN’
Perinçek, Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ’ın “Enkazdan önce AK Partililer çıkarılıyor” iddiasına ilişkin ise şunları söyledi.
“Gerçekle ilgisi yok. Önce AK Partililerin kurtarıldığı yalan. Bakın bunu neye dayanarak söylüyorum? Diyarbakır'da ve Adıyaman’da Genel Başkan Yardımcımız Ferdi Tanhan var. Maraş'ın Pazarcık ilçesinin köylerinde Merkez Karar Kurulu üyemiz Cafer Sincer var. Adana İl Başkanımız Ahmet Suseven var Samandağ'da, Antakya'da, Kırıkhan'da. Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel arkadaşımız var. O da Samandağ'da, Antakya'da. Sezen Özseven de bölgede. Zerrin Öztürk arkadaşımız Antakya'nın köylerinde. Antakya'da Mehmet Çoban kardeşim var. Samet Kunt var Kahramanmaraş'ta. Partimizin birçok önderi, Türkiye Gençlik Birliği'nin önderleri o bölgede. Onlara soruyoruz. Burada şöyle bir şey var mı arkadaşım diyoruz. Yok diyorlar.
“Kurtarıcı arkadaşlar kimlik mi soruyor? AK Partili misin, hangi partilisin? Var mı böyle bir şey? Mezhepsel olarak da benzer çıkışlar yapıldı. O da kesinlikle yok. ‘Alevilerin köylerine gitmiyorlar.’ Ya da ‘Kürtlerin olduğu mahallelere gitmiyorlar.’ Yalan.
‘ABD’YE MUHTAÇ DEĞİLİZ’
ABD’nin Türkiye’ye “yardım” iddiasıyla gönderdiği uçak gemisiyle ilgili de konuşan Perinçek şunları kaydetti:
“Dünyanın her yerinden yardımlar gelsin. Yunanistan'dan da gelsin. Ama Amerikan emperyalizminden gelen insani yardımlar kabul edilebilir? Gemilerle reklam yaparak, ‘İskenderun Limanına gireceğiz ve askerimiz çıkacak.’ Kanlı çizmeleriyle o askerler İskenderun'a çıkamaz. Ben bunu okur okumaz ‘Gemileri batsın’ dedim.
Genel Sekreterimiz Özgür Bursalı, açıklamasında ‘ABD bize yardım gemisi değil, savaş gemisi yolluyor’ dedi. Gemileriniz batsın. ABD'ye muhtaç değiliz. Türkiye devletiyle, ordusuyla, milletiyle görevinin başındadır ve zorlukların üstesinden gelecektir. Vatan Partisi'nin sesi budur.”
‘OLAĞANÜSTÜ ÇÖZÜMLE ÇIKACAĞIZ’
Perinçek, depremin ardından Türkiye’nin zorlukları nasıl aşacağını da şu ifadelerle açıkladı:
“Türkiye bölme girişimleri nedeniyle büyük zorluklarla, tehditlerle karşı karşıya. Şimdi bu depremle birlikte o zorluklar daha da ağırlaştı. Dolayısıyla Türkiye bu zorluklardan olağanüstüsü çözümle çıkacak. Nasıl bir çözüm? Türkiye kendi gücüne dayanan, dostlarının da dayanışma ve desteğini harekete geçiren, planlı bir kamu ekonomisiyle buradan çıkacak. Özel sektörün bütün katkılarını da değerlendirerek tabi.
“Bu sorun ancak devletçilik ve planla çözülür. Devletçilik olmadan, kamuculuk olmadan, plan olmadan bu yıkımdan Türkiye'nin kalkması mümkün değil. Üreticileri, milli hükümeti önderliğinde, üretim hedefli bir ekonomiyle, tasarrufla yapacağız.
“Tasarrufları yatırıma yönelteceğiz. Hem sanayi yatırımına hem tarım yatırımına hem de hizmetlerde yatırıma yönelteceğiz. Milyonlarca insanı seferber edeceğiz. Üretim süreçlerine sokacağız. Onlara iş vereceğiz ki onlar üretsinler. Fabrikalarda, tarlalarda üretsinler. O üretimle zenginleşeceğiz ve refahı paylaşacağız. Türkiye böyle bir programa geldi.”