Bu haftaki G7 toplantısındaki fırsatlar

13-15 Haziran'da yani bu perşembe günü İtalya'da G7 zirvesi yapılacak. Bu toplantıya Cumhurbaşkanımız da katılacak. Peki bu zirveden ne beklemeliyiz? Türkiye için nasıl fırsatlar oluşabilir?

İngiltere ve Fransa'da temmuz başında seçimler olacak. İngiltere başbakanı kesin değişecek ve büyük ihtimal ile İşçi Partisi seçimi kazanarak Keir Starmer yeni başbakan olacak.

Macron'un temsil ettiği siyasi parti, son AP seçimlerinin gösterdiği üzere muhtemelen koltuğu milliyetçi rakibine bırakmak zorunda kalacak veya hayli zayıflamış olarak seçimlerden bir koalisyon ile çıkabilecek.

Amerika'yı toplantılarda Başkan Biden temsil ediyor ama arka planda ülkeyi gerçekte yöneten Obama ve ekibi. Kasım seçimlerinde onlar da gidici. Dolayısı ile bu G7 toplantısındaki birçok ülke lideri zaten kısa süre sonra siyasetten silinecekler. Meşruiyetleri zayıflamış durumda, bu sebepler ile toplantıdan Batı ittifakı adına ciddi bir saf sıkılaştırma kararının çıkmasını beklememek lazım.

Zirveye katılacak misafir katılımcılar ise önemli. Birçok önemli ülke lideri gelecek ve Cumhurbaşkanımızın asıl bu liderler ile yüz yüze görüşme fırsatı bulacak olması Türkiye için büyük fırsat olabilir. Katılımcı listesi için: https://en.wikipedia.org/wiki/50th_G7_summit

Türkiye için görüşmelerde fırsat yaratılabilecek liderler şunlar:

  • Brezilya başkanı Lula
  • Cezayir başkanı Tebbun
  • Tunus başkanı Said
  • Mısır başkanı Sisi
  • Güney Afrika başkanı Ramafosa

Lula ile havacılık ve petrol işleri konusunda ortaklık fırsatları olabilir. (Embraer ile ortak üretim ve Petrobras ile çeşitli sahalarda ortaklıklar). Filistin'e destek konusunda ortak açıklama yapılabilir.

Cezayir, Tunus ve Mısır liderleri ile Libya'nın geleceği ve Libya'ya destek konusunda görüşme yapılabilir. Turizm alanında işbirliği konuları görüşülebilir. İsrail'in Gazze katliamlarına karşı ortak politikalar ve tavır konusunda uzlaşılabilir. Bu ülkelerin bazı şirketlerini ikincil olarak İstanbul Borsası'nda halka arz etmeleri görüşülebilir böylece kendi küçük sermaye piyasaları yerine daha büyük Türkiye sermaye piyasalarının sağladığı ölçek ekonomisi, fiyatlama ve fonlama avantajlarından faydalanabilirler.

Frankofon ülke olan Cezayir ile Afrika'da Fransızca konuşulan ülkelerin egemenliklerinin desteklenmesi ve ortak politik tavır konusunda anlaşılabilir. Bu bölgelerde Cezayir ve Türkiye ortaklığında kurulacak bankaların yayılması ve faaliyetleri desteklenebilir. Cezayir ile finans konusunda ilerleyemez isek, Frankofon ülkelerde ve hatta Afrika genelinde bankacılık konusunda Fas Krallığı hızla ilerlemekte ve çekilen Fransa ve Avrupa finans kurumlarının yerini almaktalar. (Peki Fas'ın arkasında kim var?) Türkiye, Cezayir ile bölgesel bankacılık ilişkilerini ilerletmelidir.

Doğu Akdeniz turizmini desteklemek için Mısır (Port Said), Beyrut, Magusa ve İskenderun arasında yolcu gemisi (ing:cruise ship) seferi başlatılabilir.

Güney Afrika başkanı Cyril Ramaphosa'nın başkanı olduğu ANC partisi yakın zaman önce yapılan seçimlerde bazı bölünme durumlarına rağmen tekrardan birinci parti oldu. Güney Afrika ile Türkiye'nin çokça benzer yönü var. Siyasi çizgiler benzeşiyor. G.Afrika, kolonizasyon dönemi sonrasında yoluna BRICS üyesi olarak devam etme kararı aldı, anti-emperyalist bir çizgideler, önemli bir Filistin destekçisi konumdalar. 2020 yılında Türkiye'ye, Libya ve Suriye konularında zorluklar varken, ambargolar uygulanırken, cephane desteği verdiklerini de unutmamalıyız. Önümüzdeki on yıllarda, Güney Afrika'nın birçok doğal zenginliğini çeşitli batılı ülkelerden geri aldığını gözlemleyeceğiz. Belki bazı madenler, tarım arazileri vs. devletleştirilecek. Güney Afrika, ABD ve vassalları ile ekonomik konularda kafa kafaya çarpışma yolunda yol alıyor. Batılı ülkeler haliyle yatırımlarını ve risklerini azaltma arayışındalar. Türkiye'nin Güney Afrika ile ekonomi, askeri, turizm, siyaset alanlarında gitmesi gereken çok yolu var. Batılı ülkelerin boşalttığı alanlarda Türkiye giriş yapabilir. Coğrafi uzaklığa rağmen saat farkı sadece bir saattir yani yakin boylam ve zaman dilimindeyiz, bu durum uzaktan çalışma ve ortak çalışma saatlerinin uzunluğu konusunda büyük avantaj. Ülkedeki zengin ve iyi eğitimli beyaz azınlık, farklı ülkelere göçme arayışındalar. (örnek:Elon Musk ve ailesi). Türkiye, bu kesimden de bir miktar göçmen kabul ederek (veya süreli çalışma izni sağlayarak) iki ülke ilişkilerinin daha hızlı gelişmesini kolaylaştırabilir.

G7 zirvesine Ukrayna başkanı Zelensky de katılacak. Ukrayna'daki savaşın artık sonlandırılması gerekiyor. Askeri durum ortada. Buna uygun bir barış veya öncesinde belki ateşkes anlaşması imzalanmalı. Zaten Kasım'da Biden gidip, Trump gelince bu anlaşma yapılacak. Ukrayna Kasım ayına kadar daha da küçülmüş olacak. Bu konuda batılı ülkelerin arabulucu olma imkanları yok. Bu işin ideal adresi İstanbul veya Ankara'dır. Putin zaten görüşmeden kaçmıyor, kaçan kişi Zelensky. Daha doğrusu Zelensky masadan kaçırılıyor.  İtalya'da hazır Zelensky ile görüşme fırsatı bulunmuşken, diplomatik bir markaj sonrası Zelensky Türkiye'ye getirilebilir. "Kaçırma" demeyelim de barış masasına oturtma konusunda motive etmek diyelim. Ailesini de getirmek lazım. Mayıs ayında Zelensky'nin 5 yıllık başkanlık süresi doldu yani aslında onun da bir başkanlık meşruiyeti kalmadı. Özellikle savaşı uzatma konusunda yetkisi yok, ama barış veya ateşkes anlaşması ve ülkeyi seçime götürme konusunda söz hakkı olabilir.

Sonraki Haber