Bu kış AB’nin aklı başına gelir mi?
Uluslararası Enerji Ajansı Genel Müdürü, ‘Dünya, tarihteki ilk gerçek enerji krizini yaşıyor’ dedi. Avrupa Birliği üye devletlerin gaz tüketimini %15 oranında azaltmaları için bir acil durum programı hazırladı. Gözler Rusya’da.
ABD’nin yönlendirmesiyle hareket ettiği için bu kış donacak olan AB’nin aklı başına bakalım ne zaman gelecek! Dünyaya ilahlık etmeye kalkışacak kadar gözünü karartan ve bu yolda sınırlı bir nükleer savaşı bile çıkartabilecek vahşilikle sağa sola saldıran Amerika; dünyanın enerji yataklarını ele geçirebilmek için ordusu ve askeri gücü zayıf, ama parası bol ve refaha düşkün Avrupa kıtasını gözüne kestirmiş durumda…
Kısacası AB, artık ABD’nin kıskacında…
Bundan kurtulmasının tek yolu ise ittifaklarını değiştirmek ve doğu ülkeleriyle barışık yaşamak. ABD bunu var gücüyle engellemeye çalışıyor.
AVRUPA'DA ENERJİ KRİZİ
Öncelikle; genel manzarayı doğru görmek lazım:
Soğuk kış Avrupa'da pusuya yatmış durumda ve bu ülkelerin yetkililerine göre önümüzdeki aylarda enerji krizi onlar için sorun olacak.
Bu durum Batı'nın asılsız iddialarından vazgeçmesine neden olacak mı?
Avrupa dış politikasından sorumlu "Borrell" Mayıs 1401'de Financial Times'a verdiği bir röportajda , Avrupa enerji piyasasına yeni bir gücün girmesi için hevesli olduğuklarını söylemişti.[1] Bunun nedeni Ukrayna savaşının başlamasıydı. Mart 2022 'de Ukrayna savaşının başlaması ve İran nükleer anlaşmasının yeniden canlandırılması Avrupalılar için hayati bir konu haline geldi. Londra Belediye Başkanı kısa süre önce uyardı: İngiliz halkı bu kış iki seçenekten birini seçmeli; "evi ısıtmak" ya da "mutfakta yemek pişirmek." Ancak, İngiliz halkının artık hiçbirine gücü yetmiyor! Çünkü: ABD ve AB’nin düşmanlık ettiği Rusya, İran ve Katar, dünyanın doğal gaz rezervlerinin yarısına sahiptir: Rusya yaklaşık 48.938 milyar metreküp, İran 34.077 milyar metreküp ve Katar 23.831 milyar metreküp.
Toplamda, dünya gaz rezervlerinin %80'i 10 ülkeye aittir. Bu ülkeler: Rusya, İran, Katar, Türkmenistan, Amerika, Suudi Arabistan, BAE, Nijerya, Venezuela ve Cezayir .
Şimdi bilimsel ve güncel konuşabilmek için biraz da rakamlara bakalım:
OPEC istatistiklerine göre, Rusya (19.9928 milyon metreküp), Amerika (149.538 milyon metreküp) ve Katar (14.3700 milyon metreküp) dünya gaz ihracatının en az %40'ını yapmaktadır.
Ancak ABD'nin ardından Avrupa Parlamentosu 18 Nisan'da Rusya'dan petrol , gaz ve kömür ithalatını tamamen yasaklayan kararlar aldı. Şimdi gaz ithalatı hacmi yarı yarıya azaldı. Ancak Avrupa'nın yerine Rusya'nın yerini alacak birini bulmak o kadar kolay değil.
Ukrayna savaşından önce Rusya, Avrupa gazının %40'ının ve petrolün %26'sının kaynağıydı.[2] Ukrayna savaşından önce en az 37 ülke Rus gazına bağımlıydı. Almanya , Moskova'ya çok bağımlı olan bu ülkelerden biridir. Almanya'nın ithal ettiği gazın yarısı Rusya'dan sağlanıyor. Bu rakam İtalya için %46 , Fransa için %24 idi.
BÜYÜK ÇÖKÜŞ YAŞANABİLİR
Almanya'dan Deutsche Welle (DW) bir raporda, Alman pazarında Rusya'nın yerini alacak doğalgaz kaynaklarına sahip ülkeleri inceledi. Sonuçlar ilginçti: Amerika'dan sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatı Almanya'dan çok farklı olmayacak, çünkü bu ülkenin sıvılaştırılmış doğal gaz ithal etmek için bir terminali yok. Katar , Norveç ve Hollanda ülkeleri de tam kapasite ile üretim yaptıklarını ve şu anda ihracatı artırma imkanının olmadığını açıkladı. Cezayir hazır olduğunu açıkladı, ancak ihracat yapabilmek için ek gaz olması gerektiğini söyledi.
Nijerya dünyada 8. gaz rezervine sahip olup, Fransa, İspanya ve Portekiz'e su tedarik etmektedir. ancak Almanya'da sıvılaştırılmış doğal gaz ithalat terminalinin olmaması nedeniyle, Berlin'in sıkıntısına çare olamamaktadır.[3]
Enerji kriziyle karşı karşıya olan Almanya'da yeni vergi etiketinin uygulanmasıyla birlikte, dört kişilik bir ailenin gaza yılda 489 dolar daha harcayacağı tahmin ediliyor. Almanya Ekonomi Bakanı'nın açıkladığı tedbirler uygulanmadığı takdirde Alman enerji piyasasının ve Avrupa enerji piyasasının büyük bir bölümünün çöküşüne tanık olacağız. Bu, Avrupa ülkelerinden birindeki enerji krizinin sadece bir parçası.
KIŞ ZOR GEÇECEK
Belçika Başbakanı, kışın tüm Avrupa için çok zor geçeceği konusunda uyardı.
İsfahan eyaletinin yarısı büyüklüğünde ve nüfusu Tahran eyaletinden daha az olan İsviçre, kışın olası isyan senaryolarına hazırlanıyor!
İsviçre polis şefi, "Isıtıcıların çalışmayı bıraktığı ve sokakların tamamen karanlık olduğu bir durum hayal edin. Bu durumda insanların isyan edeceğini tasavvur etmek mümkün."
Zaten iki gün önce bu ülkenin polis şefi de bu kış halk ayaklanmasına hazır olmaları gerektiğini açıkladı!
Uluslararası Enerji Ajansı genel müdürü, "Dünya, tarihteki ilk gerçek enerji krizini yaşıyor" dedi. Bu ifade Almanya gibi gelişmiş bir ülkenin kömüre dönüşünden anlaşılabilir.
Avrupa Birliği ayrıca üye devletlerin gaz tüketimini %15 oranında azaltmaları için bir acil durum programı hazırlamış ve Rusya'nın gaz arzını kesmesi halinde Avrupa'nın kışın yakıt tedarikinde sorunlar yaşayabileceği konusunda uyarmıştır.[4]
İRAN SEÇENEĞİ
Gaz rezervi hacmi bakımından Rusya'nın yerini alabilecek tek ülke var: 34 trilyon metreküp ile İran dünyada Rusya'ya eşit tek gaz gücü durumunda!
30 Ağustos Pazar günü Bloomberg, İran petrolünün nükleer anlaşma durumunda dünya piyasalarına beklenenden daha hızlı gireceğini yazdı. Bloomberg, İran'ın kıyı sularında karada ve gemilerde depolanan ve enerji piyasasına gönderebileceği 100 milyon varil ham petrol ve gaz kondensatına sahip olduğunu tahmin ediyor.[5]
Ancak Avrupa'nın sorunlarını çözmenin anahtarı Amerika'nın elinde. Tahran'ın Viyana müzakerelerine ilişkin nihai cevabı 25 Ağustos Salı sabahı Avrupa Birliği koordinatörüne ulaştı . Rusya'nın Viyana müzakerelerindeki temsilcisi Twitter hesabından şunları yazdı: "Bir hafta önce İran, JCPOA'yı canlandırmaya yönelik taslak kararla ilgili nihai ve tamamen makul taslak tekliflerini Viyana müzakerelerinin diğer katılımcılarına sundu. Washington'dan gelen tekliflerin gözden geçirilmesinin uzun sürmeyeceğini umuyoruz."
Viyana müzakerelerinin Avrupa tarafı temsilcisi Josep Burrell'de İspanya'nın Quo Vadis seminerinin oturum aralarında düzenlediği basın toplantısında benzer bir mektupta İran'ın yanıtının makul olduğunu ve Washington'dan yanıt beklendiğini söyledi. "Umarım bu cevap müzakereleri tamamlamamıza izin verir. Umarım öyledir ama garanti edemem."
Borrell yeni bir şey söylemedi, İran'ın talepleri başından beri makuldü, temelde İran'ı yanlış bilgilere dayalı yaptırımlar, tehditler ve müzakereler döngüsüne sokan karşı taraf oldu. Batı, kış arifesinde soğuktur ve asılsız iddialarından vazgeçmesi gerekir, yoksa soğuk onları bekleyecektir.
Şimdi bu bilgiler ışığında; can alıcı soruları soralım:
- ABD; Avrupa devletlerini neden Rusya’yla bir savaşa zorluyor?
- Rusya ve müttefiklerinin gazına bile bunca muhtaç bir AB, bundan sonra ayakta kalabilir mi?
Yeni dünya düzeni denilen kumpasa bir de bu pencereden bakmakta yarar var.
Dipnotlar:
[1]: https://www.ft.com/content/8d0a6389-0692-4fa6-8296-9fc745e410ca
[3]: https://www.dw.com/fa-ir/a-61107858
[5]: https://www.dw.com/fa-ir/a-62885621