Bu şifreler de FETÖ'cüleri kurtaramadı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca "himmet" adı altında esnaftan FETÖ için para topladıkları öne sürülen 4 kişi hakkında hazırlanan iddianamede şüphelilerin polisin kendilerini dinlemesine karşı şifreli ifadeler kullandığı da yer aldı.

ANKARA - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca "himmet" adı altında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) kaynak sağladıkları gerekçesiyle, 4 kişi hakkında "terör örgütü üyesi olmak" suçundan hazırlanan iddianamede, şüphelilerin himmet toplantısı ve toplanacak himmet parası için şifreli ifadeler kullandığı da yer aldı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, şüpheliler Ertan Gök, Murat Ulaş, Osman Yılmaz ve Ömer Akbudak'ın, "silahlı terör örgütü üyesi" olma suçundan 7 yıl altışar aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

ŞİFRELİ KELİMELER KULLANMIŞLAR

İddianamede şüpheliler Ertan Gök, Murat Ulaş, Osman Yılmaz ve Ömer Akbudak'ın, örgüt adına "himmet" topladıkları, bunlardan Yılmaz'ın Keçiören'de bulunan iş yerlerini sık sık dolaştığı, esnaf ile toplantılar yaptığı, bu görüşmelerde genelde esnafın ikametlerinin kullandığı, şüphelinin Altındağ Belediyesi karşısındaki Özel Süleyman Göktaş Erkek Öğrenci Yurdu ile irtibatlı olduğu ve burada toplantılar yaptığı kaydedildi.

Şüphelilerin teknik takibe yakalanmamak için telefon görüşmelerinde şifreli kelimeler kullandıkları belirtilen iddianameye göre, şüpheliler, himmet toplantısına davet için "yüzmeye beklemek", "kavurmaya davet", "çay programı"; himmet parası içinse "ayakkabı" ve "tereyağı" ifadelerini kullanıyordu.

"ÇAY PROGRAMI YAPMAMIZ LAZIM"

İddianamede, şüpheli Akbudak'ın, Keçiören'de Yılmaz ile hareket ettiği ve onun yardımcısı konumunda bulunduğuna yer verildi.

İddianameye göre, 13 Temmuz 2015'te bir şirketin yöneticisiyle görüşen Akbudak, "Siz abileri akşam için arayabilir misiniz? Bu finansla ilgili, akşam Göktaşlarda olacağız" ifadesini kullandı.

Ömer Akbudak'ın, FETÖ üyeleri tarafından kullanılan ByLock haberleşme programını kullandığı, mesaj içeriklerinin kriptosunun henüz çözümlenemediği bildirilen iddianamede, Şaşmaz Oto Sanayi Sitesinde iş yeri bulunan şüpheli Murat Ulaş'ın da diğer şüphelilerle bağlantısı olduğuna yer verildi.

Ulaş, 1 Eylül'de "Talat" adlı kişiyi arayarak, "Abi ya, bir araya gelelim, çay içelim dedik ama bir türlü bir araya gelemedik, başaramadık bu işi. Sizlere akşam sekiz biraz geç oluyor herhalde. Bizlere de ancak oluyor, nasıl yapsak? Bir formül üretelim. Burada olan arkadaşlardan, arayı soğutmayalım" diye konuştu. Talat isimli kişinin "İyi olur" karşılığını vermesi üzerine "Akşam bize gelseniz olur mu? Ben bir organizasyon yapsam, çay programı yapmamız lazım" dedi.

Murat Ulaş, 15 Eylül'de Halil Ö. ile yaptığı konuşmada, "Bu akşam sütü de kaymağı da bizim eve getiriyorsun. Saat sekizde bekliyorum seni, gecikme. Hanım tereyağı yapacakmış ha ona göre" dedi. Halil Ö. ise "Getiriyorum tereyağları, getiriyorum" diye konuştu.

"AYAKKABIYI DENKLEŞTİREMEDİM"

Murat Ulaş, 1 Eylül'de şüpheli Ertan Gök ile yaptığı telefon görüşmesinde, "Abi bizim ayakkabı siparişlerini akşam eve getirecek misin?" diye sordu. Gök'ün "Evde hanım biraz rahatsız, önümüzdeki hafta getirsem. Bu hafta kusura bakma" karşılığını vermesi üzerine Ulaş, "Tamam, ben Onur Bey'e söyleyeyim de şey hazır değilmiş diyeyim" dedi. Bunun üzerine Ertan Gök "Şeyi denkleştiremedim, ayakkabıyı" diye konuştu.

Haklarındaki suçlamaları reddeden şüpheliler, örgütle bağlantılarının bulunmadığını öne sürdü.

Mahkeme, iddianame üzerindeki değerlendirmesini sürdürüyor.

Sonraki Haber