Bülent Turan: HDP kimi isterse Millet İttifakı’nın adayı olacak
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, ‘Görünen o ki HDP kimi isterse Millet İttifakı'nın adayı olacak. Dün, 'İktidara geldiğimizde, HDP'ye bir, iki bakanlık verebiliriz' diyen CHP, bugün adayın belirlenmesini HDP'ye bırakmış durumda.’ dedi.
Turan, Meclis'te basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasıyla 1 Ekim Cuma günü 27. Dönem 5. Yasama Yılı'nın başlayacağını anımsatan Turan, hemen ardından Meclis kapalıyken göreve başlayan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in TBMM İçtüzüğü gereği yemin etmesini öngördüklerini söyledi.
Meclis'in 5 Ekim Salı günü normal çalışma takvimine başlayacağını bildiren Turan, muhalefetten, yasama faaliyetlerine uzlaşı içinde, gerilimden uzak, akılcı katkılar beklediklerini, bu anlamda muhalefetle olumlu bir diyalog kurmak istediklerini kaydetti.
Turan, sürekli aynı polemiklerin, gündemlerin ve tartışmaların hem muhalefete hem ülkeye katkısı olmadığını vurgulayarak, "Polemik her zaman yapılabilir ama Meclis'in daha nitelikli çalışmasını, yeni sistemde daha önemli vazifeler üstlenen milletvekillerimizin teklif verme hakkını daha iyi değerlendirmesini teklif ediyoruz. Biz de daha fazla tekliflerimizi muhalefete götürelim, onlardan bu konularda görüşlerini alalım." diye konuştu.
Aynı polemik tarzının, muhalefete yararı olmadığını dile getiren Turan, "Faydası olsaydı bu arkadaşlarımız iktidar olurlardı." değerlendirmesinde bulundu.
‘İLK GÜNDEM MADDEMİZ VERGİLERİN KOLAYLAŞTIRILMASINI SAĞLAYAN TEKLİF’
Turan, toplumun beklentilerinin olduğunu, her milletvekilinin seçim bölgelerinde vatandaşların dertlerini dinlediğini, tespitleri bulunduğunu anlattı.
Yaz döneminde üzerinde çalıştıkları bazı konular olduğunu dile getiren Turan, Meclis'in gündemine getirmeyi planladıkları kanun tekliflerini şöyle sıraladı:
"Vergilerin kolaylaştırılmasını sağlayan, hedefleyen bir teklifimiz olacak. Küçük esnafımızı hep kolladık, koruduk. Bu anlayışımız devam edecek. Muhalefete de bu teklifimizi götürmeyi, onların da bu konuda kanaatlerini almayı ve o kanaatlerden sonra olgunlaşan teklifi komisyona sunmayı düşünüyoruz. Değişmezse, ilk gündem maddemiz vergilerin kolaylaştırılmasını sağlayan teklifimiz olacak. Yalan yanlış haberlerle ilgili tüm kesimlerin çok yoğun şikayetleri var. Buna ilişkin çalışmamız var. Avrupa örneklerini inceliyoruz. Uluslararası hukukun gereğini inceliyoruz. Buna ilişkin bir çalışma içerisindeyiz. Spor Kanunu'na ilişkin bir çalışma var. Daha denetlenebilir, daha şeffaf bir sistem olmasını öngörüyoruz. Psikologların bir anlamda meslek kanununa ihtiyaçları var. Buna ilişkin bir çalışmamız olacak. Yargı Reformu Strateji Eylem Planı'nın gereği olarak yeni paketlerimiz yolda. Fakat bunların yanında temel yasa diye düşündüğümüz, Seçim Yasası, Siyasi Partiler Kanunu gibi ve daha önemlisi yeni anayasa çalışması gibi, gündemimiz hiç yok olmayacak. Bunlara ilişkin tüm partilerin ortak teklifiyle, yaklaşımıyla nasıl bir metin ortaya çıkabilir, bunu tartışıyoruz. Ümit ederim bu takvim içerisinde bu beklentiler karşılanır."
‘TARİHİ MİRASIMIZIN POLEMİK KONUSU YAPILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ’
Sakarya Meydan Muharebesi'nin bir kahramanlık destanı olduğuna işaret eden Turan, "Bizleri gururlandıran, birleştiren, ortak duygular içinde olduğumuz 100 yaşında bir zaferdir. Böyle bir tarihi mirasımızın polemik konusu yapılmasını doğru bulmuyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Sakarya Meydan Muharebesi ile ilgili konuşması üzerine muhalefet yetkililerinin polemiklerini yadırgadıklarını kaydeden Turan, bunu iyi niyetle karşılamadıklarını söyledi.
Sakarya Meydan Muharebesi'nin milletin birlikteliğinin sembolü olduğunu vurgulayan Turan, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle ve saygıyla yad ediyoruz. Emanetlerini gururla taşıyoruz." ifadelerini kullandı.
‘2002'DE 190 CİVARINDA YURT SAYIMIZ BUGÜN 800'LERE ÇIKMIŞ’
Muhalefetin "Yurt yapmadılar. Bu, FETÖ'ye, cemaatlere hizmet" eleştirilerine Turan, şöyle karşılık verdi:
"Muhalefetle ihanet arasında çok ince bir çizgi var. Eleştiri, muhalefet başımızın tacı ama yalanla muhalefet olmayacağını artık görmeleri lazım. Bu milletin irfanı, yalan siyasete prim vermedi, vermeyecek. Eğer yalan siyasette başarılı olacak olsaydı 20 yıldan beri CHP, yüzde 25'i yüzde 26 yapardı. 'Yurt yapmadılar, öğrencileri cemaatlere mahkum kıldılar' dedikleri anda ufak bir araştırma yaptık. Karşımıza şöyle bir tablo çıktı: 2002'de 190 civarında yurt sayımız varken, bugün 800'lere çıkmış, yatak kapasitesi 183 binden yaklaşık 700 binlere çıktı. Şu an çok sayıda inşaatı devam eden yurtlarımız var. Bu ithamları haksızlık olarak düşünüyoruz ve reddediyoruz."
‘DAHA TEHLİKELİSİ DIŞ GÜÇLERİ BİLMEYEN ZAVALLI SİYASETÇİ MODELİ’
Muhalefetin, "Dış güçler diye bir şey yok, Cumhur İttifakı buna sığınıyor" gibi bir eleştirisi olduğuna işaret eden Turan, "Ya dünya siyasetini, tarihini, küresel güçleri ve planları bilmiyorlar ya da tamamen niyet meselesi." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin tarihiyle, stratejik konumuyla, bölgede ve dünyada söz sahibi olmasıyla, terörle mücadelesiyle, güçlü Mavi Vatan iddiasıyla önemli bir aktör olduğunun altını çizen Turan, böyle bir ülkenin attığı adımların, elbette birilerini rahatsız edeceğini ya da birilerinin, dün olduğu gibi bugün de kirli senaryolar peşinde olacağını kaydetti.
Turan, "Tarihin her döneminde dış güçlerle mücadele edilmedi mi? Ekonomik operasyonlar, ambargolar yapılmadı mı? Kurtuluş Savaşı dış güçlere karşı, yedi düvele karşı verilmedi mi? O günkü niyetlerin bittiğini mi düşünüyorsunuz? Bazı ülkelerin konjonktürel niyetleri, olumlu veya olumsuz tavırları bu gerçeği değiştirmez. 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasında küresel güçler de yok muydu?
FETÖ sadece bir maşa değil miydi? Hatta Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı da bir operasyonun sonucunda değişim değil miydi?" sorularını yöneltti.
AK Parti Grup Başkanvekili Turan, "Şimdi neymiş, dış güçler yokmuş. Ayıp. Bu şahıslara, millet bu devleti emanet edebilir mi? Ecdadımız bu güzel vatanı bizlere miras olarak bıraktı. Bizim görevimiz istiklal mücadelesi ruhuyla her zaman güçlü olmaya çalışmak. Daha tehlikelisi dış güçleri bilmeyen, devlet adamlığından uzak, zavallı siyasetçi modeli." yorumunu yaptı.
‘CHP ADAYIN BELİRLENMESİNİ HDP’YE BIRAKMIŞ DURUMDA’
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusunun muhatabı olmadıklarını dile getiren Turan, "Her gün biri aday oluyor. Diğeri bunu reddediyor. Bazen belediye başkanları bazen genel başkanların aday olduğu iddiasıyla karşılaşıyoruz. Bu durum Türkiye siyasetine hiçbir şey katmamakla beraber kendilerine de bir şey katmıyor." dedi.
Muhalefetin "erken seçim" taleplerini hatırlatan Turan, şunları kaydetti:
"Biz bugün 'evet' desek kendileri dağılacaklar. Ne adayları belli ne ilişkilerinin kıymeti belli. Durum o kadar absürt hale geldi ki; belediye başkanını parlatmak için tarihin akışını değiştirmiş bir cihan padişahına benzetmeye kadar gitti bu saçmalıklar. Tamamen hazırlıksız olmaları, ittifakın diğer paydaşlarının onayını almamalarından kaynaklı. Görünen o ki HDP kimi isterse Millet İttifakı'nın adayı olacak. Millet İttifakı'nın adayı aynı zamanda HDP'nin dile getirdiği özgürlük ittifakının da adayı olacak. Dün, 'İktidara geldiğimizde, HDP'ye bir, iki bakanlık verebiliriz' diyen CHP, bugün adayın belirlenmesini HDP'ye bırakmış durumda. Kendi aralarında mutabakata varamayanlar, ülke yönetimine talip olamazlar. Bu trajikomik bir durum. Millet İttifakı, cumhurbaşkanı adayı belirlemekte zorlanıyor. Kafaları çok karışık. Getirsinler kanun teklifini destek verelim. İster bir yıl Kılıçdaroğlu, bir yıl Akşener, bir yıl Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adaylığına; ister 6 ayda bir dönüşümlü olarak cumhurbaşkanı yardımcılıklarına imkan verilsin. İster öyle, ister böyle. Ne diyorlarsa, her usule hazırız. Bizim adayımız belli. Milletimize güveniyoruz."