Bunu yapana tazminat yok

Yargıtay çalıştığı iş yerinde zaman zaman kendi hesabına ticaret yaptığı tespit edilen işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesinin haklı nedene dayandığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddedilmesi gerektiği yönünde karar verdi.

Bir iş yerinde 2011-2018 yıllarında alım-satım sorumlusu olarak çalışan kişi 2018 yılında işten çıkarılmadan önce zorunlu olarak izne gönderildiğini, izin bitimi sonrasında iş akdine son verildiğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsili talebiyle dava açtı. Görülen davada iş yeri avukatı, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının mesai saatleri içerisinde ticaret yaptığını ve bu ticareti yaparken de çalıştığı iş yerinin, Türkiye’nin en büyük meyve-sebze ticareti yapan firması olmasından dolayı sahip olduğu itibarı kullandığını, hatta borçlu olduğu kişilere zamanında ödeme yapmadığını, işverenin ticari itibarına büyük zararlar verdiğinin ortaya çıktığını savunarak davanın reddini talep etti.

KISMEN KABUL EDİLİNCE TEMYİZ YOLU GÖZÜKTÜ

İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davalı işverence yapılan feshin geçerli nedene dayalı fesih olduğu, bu nedenle davacının kıdem, ihbar tazminatlarına hak kazandığı ve ödenmeyen ücret alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildi. İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulundu. İstinaf incelemesini yapan bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildi. Davalı iş yeri avukatı da bunun üzerine Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulundu.

YARGITAY'IN KARARI

Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, davalı işverence yapılan fesih işleminin haklı nedene dayandığını, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine kabulünün hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararını bozdu. Yargıtay kararında şu ifadeler yer aldı:

"Dosyadaki bilgi, belgeler ile tanık beyanlarına ve özellikle davalı tanığının beyanına göre; davalı şirketin müşterilerinden birinin şirket yetkililerini aradığı, bakiye alacağının ne zaman ödeneceğini sorduğu, şirketin arayan kişiden, epeydir mal alımı yapılmamasına rağmen, nasıl alacağı olduğunun araştırıldığı, yapılan incelemede davacının işveren adına avokado satın aldığı, dava dışı firmaya satış yaptığı ve ödemenin işveren tarafından yapılacağını söylediği, ancak kendi hesabından 22 gün sonra ödeme yaptığının anlaşıldığı; bu olaydan sonra davacının kendi hesabına ticaret yaptığı başka kişiler olup olmadığının araştırıldığı ve davacının zaman zaman kendi hesabına ticaret yaptığının tespit edildiği sabittir. Davacının sabit olan bu eylemi; hem taraflar arasında geçerli olan iş sözleşmesi hükümlerine, hem iş yeri yönetmeliği hükümlerine, hem de işçinin sadakat borcuna aykırılık teşkil etmektedir. Açıklanan nedenle, davalı işverence yapılan fesih işlemi haklı nedene dayandığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulü hatalıdır."

Sonraki Haber