Bursa'da Karagöz rüzgarı

Karagöz ve gölge oyunları alanında düzenlenen uluslararası festival, UNIMA Türkiye Millî Merkezi’nin sanatsal desteğiyle yapılıyor. Festivalde bu yıl Türk dünyasından misafirler ağırlanacak

20. Uluslararası Bursa Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali, 11-16 Aralık tarihleri arasında yapılacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Bursa Büyükşehir Belediyesi adına Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı tarafından düzenlenen festival, UNIMA Türkiye Millî Merkezi’nin sanatsal desteği ile organize ediliyor.

Festival; UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî listesinde bulunan Karagöz sanatımızı ve farklı kültürlere ait gölge ve kukla sanatlarını tanıtmak, kültürel ve sanatsal anlamda uluslararası paylaşım ve iletişim ortamı oluşturmak hedefiyle düzenleniyor. Cumhuriyetimizin 100. yılında düzenlenen festivale; Azerbaycan, Özbekistan ve Kazakistan’ın yanı sıra Türkiye’den 14 gölge ve kukla ekibi katılacak. Festivalde 38 gösterim, 3 atölye, 1 söyleşi ve sergi etkinlikleri yapılacak.

20. KEZ MERHABA

UNIMA Türkiye Millî Merkezi Başkanı Enis Ergün, festivalle ilgili yaptığı açıklamada, “Cumhuriyetimizin 100. yılında, festivaller şehri Bursa’da, 20. kez merhaba diyor festivalimiz. Uluslararası Bursa Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali, Bursa’mız için olduğu kadar, ülkemiz için de çok değerli bir festival. Bu sene özellikle Cumhuriyetimizin 100. yılı olması sebebiyle, Türk Dünyası’ndan da özel misafir ekiplerimiz bizlerle olacak ve 100. yılımızı hep birlikte kutlayacağız. Festivalimizin coşku dolu bir atmosferde geçmesi için, oldukça titizlikle hazırlandık.” şeklinde konuştu.

‘GENÇLERİ VE YETİŞKİNLERİ UNUTMADIK’

Uluslararası Bursa Karagöz Kukla ve Gölge Oyunları Festivali’nin, geçmişten günümüze her zaman öncü ve örnek olmuş bir festival olduğunu ifade eden Enis Ergün, “Bu sene de, hep birlikte bu rengarenk dünyayı kurarken, gençlerimizi ve yetişkinleri de unutmadık. Gençlerimize ve her yaştan insanımıza yönelik gösterileri de festival programımıza ekledik. Hem Bursa’lıların hem de Bursa’mızı ziyarete gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin keyifle takip edeceği, milli kültürümüzün ve Türk Dünyası’nın kültürel zenginliklerinin görüleceği bir festival hepimizi bekliyor.” dedi.

Festival; Tayyare Kültür Merkezi, Büyükşehir Belediyesi Oda Tiyatrosu, Şehir Kütüphanesi, Karagöz Müzesi, Downtown, Barış Manço Kültür Merkezi ve Podyum Sanat Mahal’de yapılacak. Biletler, ücretsiz olarak, “biletinial.com”dan temin edilebiliyor.

MÜZİKTE TELİF HAKLARI KONUŞULDU!

‘SİSTEMİ OTURTMAK ZORUNDAYIZ’

'Müzik Endüstrisinde Telif Hakları' temasıyla düzenlenen 3. Kültür Endüstrisi ve Telif Hakları Sempozyumu başladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Doğuş Üniversitesi, Türkiye Musiki Eser Meslek Birliği (MESAM) ve Telif Hakları Derneğince (THD) düzenlenen sempozyumun açılışı, Doğuş Üniversitesinin Çengelköy Yerleşkesi'nde yapıldı. Açılışta konuşan Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül, birliğin 190'ın üzerinde ülkeyle telif anlaşması bulunduğu bilgisini verdi. Telifi sadece paradan ibaret görmediklerini ifade eden Ergül, "Bu köklü medeniyet eseri olan musikinin yaşaması ve gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için Türkiye'nin telif sistemini oturtmak zorundayız. İkinci Dünya Savaşı zamanında bile Batı ülkelerinin telif ve mülkiyet hakkı örgütleri olduğunu biliyoruz. Bizim yaklaşık 30 senelik bir telif mazimiz var. Türkiye gibi güçlü bir kültürel altyapıya ve müzik geleneğine sahip ülkenin daha fazla telif toplayabilmesi ve ciddi bir şekilde endüstrileşmesi gerekiyor." diye konuştu.

‘GENÇLER UZMANLAŞMALI’

Ergül, tiyatro, sinema ve televizyonun müzik olmadan varlığını sürdüremeyeceğini vurguladı. Bugün maalesef görsel platformların çoğunun, müzikleri telifsiz kullandığını ve parasını ödemediğini anlatan Ergül, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu bir bilinç işi ve bunların zamanla oturacağına inanıyoruz. Biz işin kolayına kaçıp telif ödemek istemiyoruz. Her bir sanatçı, ölümsüz eserlere imza atmış bir fabrikadır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, telif haklarını meslek birliklerine vermiştir. Her bir sanatçı bu hakları tek tek takip edemeyeceğine göre biz yapıyoruz takibini. Fakat bu takibi yaparken hem hukuk hem de toplumsal bilinç alanında çeşitli zorluklarla karşılaşıyoruz. Biz bu sorunun ne mahkeme salonunda ne polis karakolunda çözüleceğine inanıyoruz. Bu sorunun çözümü, yarınımız olan gençlerimizin elindedir. Türkiye'de ciddi bir telif rezervi var. Gençlerimiz bu konuyla alakalı bölümleri seçebilir, bu alanda uzmanlaşabilir ve telif hakları konusundaki durumumuzu iyileştirebilir."

THD Başkanı Cafer Vayni, telif hakları sorununun bu sempozyumda ele alınmasının önemine dikkati çekerek, "Bütün Türkiye'de hukuk fakülteleri başta olmak üzere kültür sanat hayatının içinde yer alan müzisyenlerin, sinemacıların ve edebiyatçıların hepsinin zihninde bu sempozyumun yapıldığı olgusu var." diye konuştu. Telif sorunları nedeniyle konservatuvar mezunlarının büyük çoğunluğunun mezuniyetten sonra müzikle uğraşmadığının altını çizen Vayni, "Meslek birliklerinin telif haklarının korunmasındaki önemi daha iyi anlaşılmalı ve yetkili makamlar, telif haklarının korunması için bu gruplarla iyi iletişim kurmalıdır." açıklamasında bulundu.

Sonraki Haber