Bütün çocukların sevdiği oyuncak: Barbie bebekler! Barbie nasıl bu kadar sevildi?

Barbie bebekleri, uzun yıllardır pek çok önemli tartışmanın merkezinde yer alıyor. Buna rağmen çocukların en sevdiği oyuncak olmayı başarmış ve herkesin hayal dünyasında fırtınalar kopartmıştır. Peki Barbie bebekler nasıl bu kadar sevildi?

Barbie veya yaratıcılarının ona verdiği ismiyle Barbara Millicent Roberts, son günlerin en popüler karakterlerinden biri. Margot Robbie ve Ryan Gosling gibi dünyaca ünlü oyuncuların yer aldığı ve kısa süre önce izleyici ile buluşan aynı adlı filmin, Christopher Nolan imzalı Oppenheimer ile girdiği kıyasıya rekabet yalnızca sinemaseverlerin değil, tüm dünyanın dilinde! Ancak Barbie, son günlerdeki popülaritesi bir yana, yaşamımıza yeni dahil olan bir şey değil. Öyle ki tarihin en bilinen figürlerinden biri olan Barbie için tüm zamanların oyuncağı demek yanlış olmaz. Ancak Barbie’nin sıradan bir oyuncaktan çok daha fazlası olduğunu da kabul etmek gerekir!

İlk kez 1959 yılında New York’taki bir oyuncak fuarında görücüye çıkan Barbie bebekleri, yıllar içerisinde bambaşka bir şeye dönüştü!. Kısacası Barbie, günümüzde pek çok farklı alandaki tartışmaların odağında yer alan, kimi zaman sert şekilde eleştirilen, kimi zaman takdir edilen bir “oyuncak!” Ancak ister sevin ister sevmeyin Barbie bebekleri, tüm dünyadaki en ikonik figürlerden! Peki ama bu sıra dışı dönüşüm nasıl gerçekleşti? Basit bir oyuncak bebek, nasıl oldu da toplumsal alandaki farklı tartışmaların merkezi haline geldi? Barbie, nasıl tarihin en ikonik figürlerinden birine dönüştü? Detaylara birlikte bakalım.

Barbie bebekleri, ilk kez amerika birleşik devletleri merkezli mattel isimli oyuncak firması tarafından üretildi

Takvimler 1959 yılının 9 Mart gününü gösterdiğinde, Barbie bebekleri ilk kez New York’taki bir oyuncak fuarında görücüye çıkarıldı. Muhtemelen o tarihi fuara katılan hiçbir ziyaretçi ilk kez gördüğü, zamanına göre hayli sıra dışı sayılabilecek bu oyuncak bebeklerin tarihin en ünlü figürleri arasına gireceğini tahmin etmemişti.

Yetişkin görünümlü oyuncak bebekler konsepti, mattel firmasının kurucu ortaklarından ruth handler tarafından geliştirildi

Ruth Handler

Handler, kızı Barbara ve arkadaşlarının oynadığı oyunlardan esinlenerek, insanlık tarihine geçecek bir figür yaratmayı başardı. Yüksek hayal gücünün ürünü olan bu oyunlarda Barbara ve arkadaşları, sıradan kağıt bebeklerle dolu bir dünya yaratıyor, bu dünyada yetişkinlerin hayatını canlandırıyorlardı. Örneğin bu oyunların ana figürü olan kağıt bebeklerin hepsi bir meslek sahibiydi.

Hepsinin birer ismi, geçmişi ve farklı kişilikleri vardı. İşte Barbara ve arkadaşları tarafından yaratılan kağıt bebeklerin detaylı dünyası, Barbie bebek fikrinin temelini oluşturacaktı.

Ruth Handler, kızı ve arkadaşlarının oynadığı oyunlardan esinlendikten sonra, oyuncak bebek sektöründe son derece çarpıcı bir açık keşfetti

Piyasadaki oyuncak bebeklerin hepsi, küçük çocuklara veya doğrudan bebeklere benziyordu. Piyasa, yetişkin gibi görünen oyuncak bebeklere ihtiyaç duyuyordu. İşte Barbara Millicent Roberts veya yaygın ismiyle Barbie, piyasadaki bu büyük boşluğu doldurmak için harika bir üründü!

 

3 dolar gibi düşük bir maliyetle üretilen oyuncak bebekler piyasaya sürüldükten kısa bir süre sonra 300.000 adet satış rakamına ulaştı!

Barbie, piyasaya sürüldüğü ilk andan itibaren müşterilerin en fazla ilgi gösterdiği oyuncaklardan biri haline geldi. Piyasadaki boşluk doldurulmuştu. Mattel’in gerçeğe çok yakın, üç boyutlu yetişkin oyuncak bebekleri kısa sürede sektörün en sevilen ürünlerinden birine dönüştü.

Barbie’nin yakaladığı inanılmaz popülarite, Mattel’i yeni bebekler üretmek için cesaretlendirdi

Barbie’nin erkek arkadaşı Ken, 1961 yılında, firmanın artan taleplere karşılık verebilmek için piyasaya çıkardığı bir oyuncaktı. Takip eden yıllarda Barbie bebeklerinin popülaritesi hiçbir zaman azalmadı. Öyle ki çocuklar kadar yetişkinler de bu sıra dışı bebeklere ilgi gösteriyordu.

Barbie, yıllar içerisinde tüm dünyada tanınan, tarihin en meşhur oyuncaklarından biri olmayı başardı. Elbette bu büyük popülerlik, Barbie hakkında pek çok tartışmanın da doğmasına sebep olacaktı…

 

Barbie oyuncakları, 1950’li yıllardan itibaren dönemin moda akımlarından önemli şekilde etkilendi

Kimilerine göre ise dönemin moda akımlarına yön verdi! Örneğin 50’li yıllarda üretilen Barbie bebeklerinin hemen hepsi, kavisli kaşlara ve kırmızı dudaklara sahipti. Gösterişli kıyafetleri ile vitrinleri süsleyen bebekler, fena halde Elizabeth Taylor’a veya Marilyn Monroe’ya benziyordu!

1960’lı yılların Barbie’leri daha sofistike bir moda anlayışının ürünüydü

80’li yıllarda ise dünya genelindeki sayısız çocuğun en yakın oyun arkadaşı, vatkalı ceketleri ve tozluklarıyla arzıendam eden bebeklerdi. Ancak Barbie bebeklerinin yıllar içinde geçirdiği değişim, yalnızca moda alanıyla sınırlı değildi.

 

1950’li yıllarda üretilen oyuncaklar hafif eğimli bir şekilde yana doğru bakıyordu

Ancak 1970’li yıllara gelindiğinde yeniden yükselişe geçen feminist hareket, Mattel’i köklü değişikliklere mecbur bıraktı. Korkusuz Barbie’lerin bakışlarını kaçırması gereken hiçbir şey yoktu, ileriye doğru bakmalıydılar!

Barbie, özellikle 1970’li yıllardan itibaren toplumsal cinsiyet rolleri hakkındaki tartışmaların merkezinde yer alan bir figüre dönüştü

Yaratıcılarına göre Barbie’nin amacı, “genç kızları olmak istedikleri şey olmaya teşvik etmekten” başka bir şey değildi. Oysa pek çoklarına göre Barbie bebeklerinin gerçeklikten uzak beden ölçüleri, genç kızlar için büyük bir tehlike yaratıyordu.

 

Bazılarına göre Barbie’ler uzun bacakları, büyük göğüsleri ve ince belleri ile gerçeklikten uzak ve tehlikeli bir güzellik anlayışını meşrulaştıran en önemli unsurdu!

Barbie bebekleri üzerindeki bu kadim tartışma, uzun yıllar boyunca devam etti. Bazı insanlar, bebeklerin günümüzdeki güzellik anlayışını önemli oranda ve tehlikeli bir şekilde değiştirdiğini, Barbie’nin son derece sakıncalı bir biçimde “ideal kadın” ile aynı anlama geldiğini düşünüyor. Ancak Mattel, tarihsel iddiasında vazgeçmiş değil.

Mattel, 2016 yılında olumlu bir vücut imajını betimleyen ve daha fazla etnik çeşitliliği olan yeni bir Barbie serisi piyasaya sürdü

Seri uzun, kısa ve kıvrımlı hatlara sahip oyuncaklardan oluşuyordu. Ayrıca bazıları etnik unsurlara gönderme yapan 24 yeni saç stili de serinin dikkat çeken özelliklerindendi. Firma, bebeklerin “kadın dostu” olduğuna yönelik bir imaj yaratmak için yoğun bir çaba harcıyordu…

Barbie oyuncakları, tarih boyunca güçlü kadın imajını destekleyen 180’den fazla mesleğe sahip oldu!

Kimileri bu sıra dışı durumu da Mattel’in satış stratejisinin bir parçası olarak görüyordu. Kimilerine göre ise bazen bir asker, bazen bir astronot ve hatta bir devlet başkanı olarak piyasaya sürülen Barbie bebekleri hem genç kadınlar hem de kız çocukları için oldukça önemli bir ilham kaynağıydı.

Bebeklerin toplumsal cinsiyet rolleri hakkındaki genel yaklaşımı nasıl etkilediği, beden ve güzellik algılarını nasıl şekillendirdiği, tarihin her döneminde oldukça ciddi bir tartışma konusu oldu. Her dönemin oyuncağı, aynı zamanda her dönemin tartışma konusuydu! Ancak tüm bu tartışmaların gölgesinde Barbie, 1950’li yılların sonunda başlayan macerasına hız kesmeden devam ediyordu.

Barbie, yıllar içerisinde yaşayan, değişen ve dönüşen bir oyuncak olmayı başardı

Yani Barbie’nin renkli dünyası, parlak renkleri hesaba katılmazsa, bizim dünyamızdan pek de farklı değil! Öyle ki Barbie ile erkek arkadaşı Ken arasında zaman zaman küslükler ve hatta ayrılıklar dahi yaşanıyor.

Hatırlayacağınız gibi çift 2004 yılında resmi olarak ayrılmıştı! Tarihin en popüler plastik çifti, 2011 yılında barıştı! Kısacası Mattel, yetişkin görünümlü bebeklerin başrolde olduğu, değişen, dönüşen, gelişen ve en önemlisi yaşayan bir dünya yaratmayı başardı! İşte 1959 yılında başlayan serüven boyunca Barbie, sıradan bir oyuncak olmaktan çıktı ve tüm dünyayı az veya çok etkileyen bir ikon haline geldi!

Tüm zamanların oyuncağı, her yıl milyonlarca dolarlık satışın gerçekleştiği devasa bir endüstrinin göz bebeği konumunda!

Öyle ki bazı araştırmalara göre Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan 3-12 yaş arasındaki kız çocuklarının yüzde 92’si, en az bir Barbie bebeğine sahip! 

Sonraki Haber