Amacımız emperyalist projeleri bertaraf etmek
Büyük Aile Platformu, LGBT dayatması ve propagandasının yasaklanması için meydana çıkıyor. Eryılmaz, “Türk aile yapısı her geçen gün zayıflıyor. Arzumuz bu küresel emperyalist çetelerin ailemize yönelik projelerini bertaraf etmektir.” dedi
Emperyalizmin LGBT dayatması ve propagandalarına karşı aileler bir kez daha Saraçhane’de toplanıyor. Büyük Aile Platformu, “Dursun bu hayasızca akın” sloganıyla Büyük Aile Buluşmasının üçüncüsünü düzenleyecek.
Pazar günü saat 14.00’te Saraçhane’de bulunan Fatih Anıt Parkı’nda hiçbir siyasi görüş ve kimlik ayırt etmeksizin her görüşten vatandaş katılabilecek. Burada kurulan sahnede alanında uzman akademisyenler, hukukçular, kanaat önderleri, oyuncular, sosyal medyanın etkin ve etkili isimler konuşmalar yapacak. Buluşmada LGBT propaganda ve faaliyetlerinin yasaklanması talep edilecek.
Buluşmanın ayrıntılarını ve yapılış amacına ilişkin Aydınlık’a konuşan Büyük Aile Platformu Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz, LGBT dayatmaları ile Türk aile yapısının her geçen gün zayıfladığını ve bunun bir tehdit boyutuna geldiğini vurguladı. En büyük amaçlarının Türk kamuoyunun bu tehlikeye karşı uyanık olması ve farkındalık oluşturması olduğunu söyledi.
‘MURADIMIZ KAMUOYUNUN ÇAĞRIMIZA CEVAP VERMESİ’
Eryılmaz, konuşmasına Büyük Aile Buluşması’nın amaçlarını anlatarak başladı. Eryılmaz şu ifadeleri kullandı:
“Bu buluşma için 5 yıldır ciddi bir altyapı çalışması var. Son üç yıldır da bu altyapının üzerine miting, konferans, imza kampanyaları, şikayet kampanyaları, farklı şehirlerde farklı bölgelerde yapılan basın toplantıları gibi faaliyetlerimiz var. Büyük Aile Platformu, üç yıl önce teşkil edildi. 3 yıldır da en büyük etkinliğin Büyük Aile Buluşması. Bundan muradımız ‘Türkiye kamuoyunun, tehlikenin farkında mısınız çağrımıza cevap vermesi’ ve bir farkındalık oluşturmak.
“Yani 3 yıldır yaptığımız Büyük Aile Buluşması adına özellikle miting demedik. Miting olunca siyasi ve daha agresif bir etki uyandırıyor. Hal bu ki biz oraya anne babaları, çoluk çocuğuyla bir pikniğe gider gibi bu buluşmaya davet ediyoruz.
"O buluşmada da her bir münevverimizden, farklı disiplinlerden psikologlar, sosyologlar, psikiyatrlar, pedagoglar, PDR’ciler, sosyal bilimciler, sosyal hizmet uzmanları, sonra sanatçılarımız, sporcularımız, sonra sosyal medyadan influencer, youtuber gibi bu konuya hizmet eden, bu konuda duyarlı olan kişileri sahnede konuşturuyoruz.
"Dolayısıyla orada Büyük Aile Buluşmasına katılan anne baba ve çocuklara, oraya gelen insanlara farkındalık oluşturmak için bir etkinlik düzenlemiş oluyoruz. Ve sonrasında Seraçhane'den Beyazıt Meydanı'na kadar sessizce ailelerle birlikte yürüyoruz. Sonra orada da basın açıklamamızla hem Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki tüm siyasi partilere hem Türk halkına hem de Birleşik Milletlere sesleniyoruz.
‘BM’YE SESLENİYORUZ…’
“LGBT'yi destekleyen, fonlayan, küresel çetelerin meşruiyet kazandırıcısı Birleşik Milletler. Bunu çok iyi biliyoruz. Birleşmiş Milletlerin, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği maddesinden kuvvet buluyorlar. Dolayısıyla bizim Birleşmiş Milletlere de buna dair bir şey söylememiz gerekiyor. Burada tam da Büyük Aile Buluşması'ndaki basın metnimizde bunlardan bahsediyoruz. Ve oradan tüm dünyaya sesleniyoruz.
‘HER KESİMDEN VATANDAŞIMIZI DAVET EDİYORUZ’
“Biz burada, buluşmaya kaç kişinin geldiğine, ideolojik olarak nasıl bir yaşam tarzına sahip olduğuna, hangi siyasi partiyi desteklediğine takılmıyoruz. Ama halkımızın her kesiminden, sağcısı, solcusu, ülkücüsü, muhafazakarı, sekülleri fark etmiyor. Her kesiminden insanları oraya davet ediyoruz. Hiçbir siyasi parti temsilcisini oraya çağırmıyoruz. Herhangi bir bürokrata söz vermiyoruz. Siyasi parti temsilcileri anne, baba, amca, dayı, hala, teyze olarak gelebilirler tabii ki. Halktan birisi olarak gelebilirler.
"Çünkü bu bir sivil buluşma. Halkın buluşması. Orada hep beraber buluşuyoruz ve tüm dünyaya ailemizi koruyacağımıza dair söz veriyoruz ve tehlikenin farkında olduğumuzu ilan ediyoruz. Yapılan projelerin farkındayız ve Batılı küresel emperyalist çetelerin üzerimize kurduğu projelere karşı olduğumuzu orada haykırıyoruz.”
‘TÜRK AİLE YAPISI HER GEÇEN GÜN ZAYIFLIYOR’
LGBT örgütlerinin aileyi ve toplumumuzu nasıl tehdit ettiğine ilişkin de konuşan Eryılmaz, Türk aile yapısının her geçen yıl zayıfladığını söyle anlattı:
“Bunun sebebi sosyal medya, medya, dijital platformlar ve eğitim sistemi. Her alanda aile yapımıza direk savaş açan, onu zayıflatan, halkımızın, gençlerimizin özellikle milli şuurlarını değiştirmeye yönelik faaliyetler var. Şimdi şunları müşahede ediyoruz. Her geçen yıl gençlerimizin evlilik yaşı ilerliyor. Evlenmek isteyen genç sayımız azalıyor.
"Halihazırdaki boşanma oranları her geçen yıl artıyor. Yani özellikle ilk beş yıl içerisinde evlenen beş çiftin üçünün aşağı yukarı boşandığına şahitlik ediyoruz. Bunun dışında LGBT'nin, eşcinselliğin propagandası yapılıyor. Gençlerimizin zihin dünyası tamamen karmakarışık.
‘ŞAHISLARI HEDEF ALMIYORUZ’
“Biz burada tabii ki şahısları hedefe almıyoruz. Birisinin LGBT'li olması değil, birilerinin LGBT'li olmaya zorlanması, teşvik edilmesi bizim konumuz. Dolayısıyla herhangi bir bireyle ilgili mevzuları konuşmuyoruz. Bizim konuştuğumuz konu bunun dışarıya empoze edilmesi. Bugün sigara alıyorsunuz, onun üzerinde hayati tehlikelerle ilgili uyarılar var. Bugün alkol tüketimi ile alakalı bir konuda belli müeydeler var. İnsanın kendisine ve çevresine zararlı olabilecek şeylerle ilgili belli kısıtlamalar var.
"Ama bu LGBT meselesi kişinin başta biyolojik olarak kendisine, sosyolojik olarak topluma, demografik olarak bizim milli demografik gücümüze ve milli güvenliğimize zararları var. Ama bununla alakalı ülkemizde hiçbir müeyyide yok. Birileri çok rahatlıkla sosyal medya mecralarından, dijital platformdaki film dizilerde, her yerde bunun propagandasını yapıyor, teşvik ediyor.”
Batılı fonlarla LGBT örgütlerinin desteklendiğini de vurgulayan Genel Sekreter Eryılmaz, bu fonların yasaklanması gerektiğini şu ifadelerle anlattı:
“Ve çok daha önemlisi bununla alakalı Batılı fonlardan beslenen sivil toplum kuruluşları var ülkemizde. Üniversitelerdeki kulüplere, dijital platformlardaki, dijital alanlardaki her türlü faaliyet gösteren mecralara destek veriyorlar. Yani düşünün Batılı bir sivil toplum kuruluşu Türkiye'de kendisi gibi düşünen bir yerel sivil toplum kuruluşu kurmuş oraya sürekli fon aktarıyor. Bu fon sayesinde birilerinin cinsiyet değiştirme ameliyatları karşılanıyor. Bu fon sayesinde üniversitelerdeki LGBT kulüpleri ki çoğunun ismi LGBT diye geçmiyor. ‘Hepimiz biriz’, ‘yalnız değilsin’ gibi böyle kuşatıcı ifadelerle üniversitelerde LGBT kulüpleri var.
"Ve bunlar bizim gençlerimizin eşcinsel olması için, hatta öncelikle eşcinselliği normal görmesi için ve mümkünse eşcinsel olması için sürekli çalışmalar yapıyorlar. Tabi başka sebepler de var. Yani cinsiyet bükücü kimyasallardan, gıdalara, popüler bir kültür olarak gençlerimizde başta olmak üzere tüm topluma nüfus edilmeye çalışılması gibi birçok sayık gençlerimizin zihin dünyasını karıştırıyor.
"En hafifinden ‘Bunlara saygı duymak lazım.’ deniliyor. İnsan olarak tabii ki herkese saygı duyulur ama yaptığı fiil başta kendisine sonra topluma sonra milletimize ve devletimize zarar veriyorsa bunun kısıtlanması gerekir. Bu propagandaların yasaklanması gerekir.”
25. ÜLKE NEDEN TÜRKİYE OLMASIN?
Türkiye'deki LGBT derneklerinin kapatılması ve toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının mevzuatımızdan çıkartılmasıyla ilgili halkımızdan 150 bin ıslak imza toplayarak Meclise dilekçe sunduk. 150 bin vatandaşımız dilekçeyle meclise başvurduğunda Gazi Meclisimiz onu dikkate almak durumunda. Dolayısıyla bu yıl inşallah yasama döneminde bu dikkate alınacak. 24 ülke şu anda LGBT propagandasını yasakladı. 25.’si neden Türkiye olmasın? Yani amacımız bu.”
PLATFORMUN PROJELERİ
Platformun hayata geçirmeyi amaçladığı proje ve faaliyetler hakkında da bilgi veren Eryılmaz, şu bilgileri paylaştı: “İlerleyen dönemlerde Birleşmiş Milletlerde ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına’ 18. maddenin eklenmesiyle ilgili de uluslararası çalışmalarımız olacak. Yani ‘Sürdürülebilir Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi’ diye bir madde ekletmek istiyoruz. Bunu tabii ki Türkiye adına Cumhurbaşkanımız eğer yaparsa, buradan sadece ülkemiz değil birçok ülke kendi ülkesindeki bazı kanun değişikliklerini daha rahat yapabileceklerdir.
DÜNYA AİLE AJANSI PROJESİ
“Bir de Birleşik Milletler'de İstanbul merkezli bir Dünya Aile Ajansı kurulmasıyla ilgili bir projemiz var. Bununla ilgili de görüşmelerimizi hem Birleşik Milletler nezdinde hem de Ankara nezdinde yapıyoruz. Eğer bu konuda da bir mutabakat sağlanabilirse, sadece Türkiye değil tüm dünya halklarının küresel çetelere karşı ailesini muhafazasına ilişkin tedbirleri alması, bilimsel çalışmalar yapması, tavsiyelerde bulunması gibi birçok etkinliği yapabilecek.
AMACIMIZ, EMPERYALİSTLERİN PROJELERİNİ BERTARAF ETMEK
“Bu üçüncü yılımız hem ulusal düzeyde hem de ulusal düzeyde muhataplarımız var. Rusya'dan, Macaristan'dan, Polonya'dan ve farklı birçok ülkelerde de bizler gibi LGBT propagandasına karşı çıkan aktivist sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapıyoruz. Fikir alışverişinde bulunuyoruz. Karşılıklı iletişim ve işbirliği içerisindeyiz. Arzumuz hem ulusal düzeyde hem de uluslararası düzeyde bu küresel emperyalist çetelerin ailemize dair yaptığı bu projeleri bertaraf etmek.”