Büyük Aile Platformu: Batı’nın LGBT dayatmasına beraber karşı duralım
Sözde ‘Onur ayı’ olarak sunulan Haziran ayında LGBT propagandası artıyor, dayatma büyüyor. Bu dayatmayla mücadele için 350 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Büyük Aile Platformu ‘bu tehdide karşı hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım hep beraber karşı durmak zorundayız.’ açıklaması yaptı.
Büyük Aile Platformu (BAP) sözde “onur haftası" adı altında LGBT propagandasının yapıldığı Haziran ayı nedeniyle açıklama yayınladı. Açıklamada LGBT propagandası için ayrılan fonlara dikkat çekildi, hangi görüşten olursa olsun birlikte hareket etme çağrısı yapıldı.
BAP Genel Sekreteri Serkan Eryılmaz imzasıyla yayınlanan yazılı basın açıklamasında, Haziran ayında LGBT propagandasının arttığı vurgulandı. Küresel sapkın akımların toplumsal yapıyı zehirlediği belirten Eryılmaz, bu alanda propaganda faaliyeti yürüten derneklerin yurt dışından aldıkları fonlarla adeta "zehir ticareti" yaptığını, hedeflerinin ise çocuklar ve gençler olduğu kaydetti.
LGBT örgütlerinin hedefinde aile olduğunu vurgulayan Eryılmaz şu ifadeleri kullandı:
“New York ve Amsterdam'da temeli atılan, endüstrisi kurulan, ithal edilmiş kurmaca kavramlarla toplumun tüm değerleri aşağılanırken çocuklarımızın ve gençlerimizin zihinleri bulandırılıyor, ailelere saldırılıyor. LGBT örgütlerinin toplumumuza, insanımıza ve ailelerimize karşı bir yandan aşağılayıcı, kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı söylemlerde bulunup diğer yandan ise 'özgürlük, eşitlik' gibi kavramların arkasına saklanması ise büyük bir çelişkiyi barındırıyor.
“Ancak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde de belirtildiği üzere aile, toplumun doğal ve temel birimi. Toplum ve devlet tarafından korunur ve herkes bu korumayı talep etme hakkına sahiptir. Fakat, insan hakları ve özgürlük kavramlarının arkasına sığınan LGBT dernekleri ve örgütleri, bugün herkesin en temel insanlık haklarından birisine saldırmakta ve eşit yurttaşlık haklarını çiğnemektedir."
DAYATMA TÜRKİYE’NİN KAPISINDA!
ABD ile Batı'da başlayan LGBT propagandası ve dayatmasının son yıllarda Türkiye'nin de kapısına dayandığını vurgulayan Eryılmaz, şöyle devam etti: “Bilinmelidir ki LGBT propaganda ve dayatması, sadece birkaç alanda değil her yerde karşımıza çıkıyor. Eğitim, hukuk, akademi, iş dünyası, medya, kültür sanat, spor camiaları bu tehditle kuşatıldı. Başta ABD ve Avrupa'da olmak üzere aileler, çocuklarının okullarda LGBT ve cinsiyetsizlik ideolojisiyle zehirlenmesine karşı tepki gösteriyor, yürüyüşler düzenliyor. Biz de her yıl eylül ayında büyük aile buluşmalarını gerçekleştiriyoruz.”
KARŞI ÇIKAN TECRİT EDİLİYOR
BAP Genel Sekreteri Eryılmaz, akademi camiasında LGBT görüşlerinin aleyhine bulguları ortaya koyan bilimsel çalışmaların örtbas edilip yok sayıldığını, bu bilim insanlarının akademi dünyasından tecrit edildiğini belirtti.
‘İNTİHAR VAKALARINDA ARTIŞ VAR’
İş dünyasında LGBT propagandasının destekçiliğini yapmayan kurumların kredi notlarının düşürülmesiyle tehdit edildiğinin altını çizen Eryılmaz, şöyle sürdürdü: “Medyada, dijital platformlar LGBT içeriği, karakteri bulundurmayan yapımları kabul etmiyor. Kültür sanat ve spor camialarında ise LGBT propagandasına karşı duranlar yapımlardan, organizasyonlardan dışlanmakta, bu propagandayı sunan sanatçılar ise LGBT lobilerinin elinde esir hale gelmekte. Sosyal medyada, dijital platformlarda karşılaştığımız propagandanın çizgi filmlere kadar eşcinsel içerikli sahnelerin yerleştirilmesiyle bulaşması ise LGBT ideolojisi zehrini çocuklarımıza zerk etmeye çalışan zehir tacirlerinin amaçlarını bir kez daha açıkça gösteriyor. Bilimsel araştırmaların sonuçları, bu zehrin bulaştığı çocukların ne yazık ki birçok fizyolojik ve psikolojik bozukluklara sürüklendiğini, intihar vakalarında artış yaşandığını ortaya koyuyor.”
‘EVLATLARIMIZ BİZİM DÜŞMANIMIZ DEĞİL’
Eryılmaz, LGBT propagandası ve dayatmasını sürdüren örgütlerine yönelik, "Çocuklarımız için, ailemiz için, insanlık için bu mücadeleyi veriyoruz. Bu zamana kadar zehirlediğiniz, istismar ettiğiniz, piyonlaştırdığınız ve sözde onur yürüyüşlerinde öne sürdüğünüz evlatlarımız bizim düşmanımız değildir. Biz onlardan nefret de etmiyoruz. Biz, kirli ideolojilerinizle ailelerinden çaldığınız, yaşamdan kopardığınız zehirlenmiş insanlara değil, LGBT propaganda ve dayatmasını yürüten lobilere, örgütlere, derneklere karşıyız. Çocuklarımızdan elinizi çekin." dedi.
LGBT lobisinin kendilerine karşı olanları "nefret söyleminde bulunmak" ithamıyla damgalamaya çalıştığına dikkati çeken Eryılmaz, "LGBT lobisinin her türlü dini, milli, kültürel, ailevi değerlere hakaretler savurduğunu, tüm bu değerleri ayaklar altına almaya kasteden ve cinsiyetsiz bir dünya oluşturmak için çalışan toplumsal cinsiyet eşitliği ideolojisinin ise kadın hakları ve eşitlik kılıfında sunup LGBT propagandasını meşrulaştırılmaya çalıştığını" bildirdi.
Hak, adalet, özgürlük, eşitlik kavramlarının içini boşaltan LGBT lobisinin "sözde onur yürüyüşü" diyerek gençleri kendi propagandalarına alet etmek istediğini vurgulayan Eryılmaz, şöyle devam etti:
‘FONLANAN DERNEKLER EVLATLARI AİLEDEN KOPARIYOR’
"Yurt dışından ve Batılı ülkelerin konsoloslukları tarafından fonlanan ve bunu da açıkça itiraf eden LGBT dernekleri, birçok aileden evladını koparıp kendi propagandalarını yapmak üzere öne sürmektedir. Dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise ülkemizi parçalamayı hedefleyen, on binlerce insanımızı katleden eli kanlı terör örgütlerine her türlü silah desteğini sağlayan yabancı devletlerin, aynı zamanda LGBT propagandasının da en önde gelen finansörleri ve destekçileri olduğu gerçeğidir. Nice annenin evladını dağa kaçıran, nice gencimizi uyuşturucularla zehirleyen terör örgütlerinin ve onların destekçisi yabancı ülkelerin ve kuruluşların, LGBT bayrağını şirketlerine, konsolosluk binalarına asması nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzun en açık göstergesidir. Ülkemiz üzerinde karanlık planlar yapan güçlerin stratejileri terör faaliyetlerinden, gençlerimizi uyuşturucuyla zehirlemekten ve LGBT propagandasıyla evlatlarımızı çalmaktan geçmektedir. Bu propagandanın etkisine kapılan gençlerimiz ne yazık ki ağır hastalıklara, fiziksel problemlere ve psikolojik bozukluklara düçar olmaktadır."
‘HEP BERABER KARŞI DURMALIYIZ’
LGBT yaşam tarzının neden olduğu ağır hastalıkları, erken ölüm yaşlarını, yüksek intihar oranlarını, ruhsal çöküşleri örtbas etmeye çalışan LGBT lobisinin ne yaparsa yapsın başarılı olamayacağını vurgulayan Eryılmaz, şunları söyledi:
“Dünyanın her yerinde, cinsiyet değiştiren bireylerin yaşadıkları pişmanlıktan dolayı LGBT lobisine isyan etmek için her yıl düzenledikleri 'Detrans Farkındalık Günü' bunun en net örneklerinden birisidir. Bu tehdit sadece ülkemizde değil, tüm dünyada aileleri harekete geçirmiş durumda. Tehlikeyi siyasi kampların pozisyonlarına hapsedemeyiz. İnsanlığın varoluşuna, evlatlarımıza, geleceğimize yönelen bu tehdide karşı hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım hep beraber karşı durmak zorundayız. Toplumdaki kutuplaşmanın, siyasi kamplaşmanın bizi bu tehdide karşı vurdumduymazlığa itmesi çocuklarımızın ateşe atılması, insanlığın yok olması demektir.”
“Milletimizin birliğine, değerlerine savaş açanlara karşı da hep birlikte karşı duracağız." diyen Eryılmaz, marjinalliğin normalleştirilmesine izin vermeyeceklerini, küresel emperyalist lobilerin LGBT propaganda ve dayatması üzerinden yürüttüğü kültür terörüne geçit vermeyeceklerini vurguladı.
Eryılmaz, "Şu çok iyi bilinmelidir ki kadını, erkeği, gençleri, çocukları ve temelde aileyi hedef alan bu dayatma, tüm kirli faaliyetlerine rağmen hiçbir ahlaksızlığını ve suçunu temize çıkaramayacaktır." ifadelerini kullandı.