İşte LGBT örgütlenmesini engelleyecek kanun önerisi! TBMM Göreve

Büyük Aile Platformunca 'Dursun Bu Hayasızca Akın' sloganıyla LGBT dayatmasına karşı 400 STK'nin katılımıyla düzenlenen 'Büyük Aile Buluşması ve Sessiz Yürüyüş' Fatih'teki Saraçhane Parkı'nda başladı. Kentte aralıklarla etkili olan sağanağa rağmen alanda büyük bir kalabalığın toplandığı görüldü.

Her görüşte vatandaş Emperyalizmin aparatı LGBT dayatmasına karşı Saraçhane’de buluşuyor.

Büyük Aile Platformu, İstanbul Saraçhane'de, LGBT propaganda ve dayatmalarına karşı "Dursun bu hayasızca akın" sloganıyla Büyük Aile Buluşması düzenliyor. Bu yıl üçüncüsü yapılan Büyük Aile Buluşması için aileler Saraçhane’de bulunan Fatih Anıt Parkı’nda toplanmaya başladı.

Yaklaşık 400 sivil toplum kuruluşunun destek verdiği etkinlik için bir araya gelen kalabalık, "Dursun bu Hayasızca Akın", "Aileyi korumak milli güvenlik meselesidir", "Sosyokültürel teröre dur de" , "Ailemize anayasal koruma istiyoruz" , "Aileye savaş açanlara geçit verme", "Aile hedefte başını çevirme", "Çocuklar için sesini yükselt" yazılı dövizler taşırken, LGBT dayatmasına karşı sloganlar attı.

Kentte aralıklarla etkili olan sağanağa rağmen alanda büyük bir kalabalığın toplandığı görüldü. Yağmurun dinmesinin ardından alanda toplanmaya başlayan vatandaşlar, her yaştan yurttaşımızı tehdit eden LGBT propagandasının yasaklanması talep ediyor.

Buluşmaya katılan vatandaşlar Aydınlık'a konuştu. "Benim çocuğum olmadı ama fark etmez" diyen Havva hanım, "Çocuklarımızın arkasında olmak için geldik. LGBT karşıtıyım. Rabbim hepimizi bir cinsiyetle yaratmış. Bunun ötesine gidilmesinin gerekli olduğunu düşünmüyorum. Çocukları ve aileleri korumak adına buradayım. Çocuğum yok, evli değilim ama gelecek nesil için burada olmak zorunda hissettim." dedi.

Yine buluşmaya katılan Ekrem bey, "LGBT üyelerine değil ama propagandasına karşıyız" diye vurgulayarak "Buraya ailece geldik. Çocuğumuzu, ailemizi, neslimizi korumak için. Özellikle LGBT üyelerine değil ama propagandasına karşıyız. Çünkü neslimizi, çocuklarımızı korumaya çalışıyoruz. Doğuştan gelen cinsiyetler var. X, Y kromozomları var. Bir yaratılış var bu yaratılışa aykırı olmalarını istemiyoruz. Propagandayla, çizgi filmlerle, filmlerle bizim toplumumuzda, kültürümüzde olmayan şeylerin bize dayatılmasına karşıyız." dedi.

Alanda oluşturulan ekranda, uzmanların cinsiyetsizleştirmeye yönelik konuşmalarının yer aldığı video gösterimi yapılıyor.

LGBT propagandaları sonucu deyim yerindeyse hayatı cehenneme dönen ailelerle yapılan röportajlar buluşmaya gelen vatandaşlara izletiliyor.

Akademisyen, sanatçı, sporcu ve yazarların selamlama konuşmalarını yapmalarının ardından katılımcılar, Saraçhane'den Beyazıt Meydanı'na doğru Büyük Aile Yürüyüşü'nü gerçekleştirecek.

Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, LGBT propaganda ve örgütlenmelerinin yasaklanması için hazırladıkları “Yasa Önerisi” madde madde okudu. TBMM’ye çağrıda bulunun Oygür, “Devlet, LGBT propaganda ve örgütlenmesini ceza yaptırımına bağlayarak, Anayasal görevi olan toplumu, aileyi ve insanı koruma yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır” dedi.

‘BİLİMSEL BİLGİ BALÇIKLA SIVANMAZ’

Prof. Dr. Tülin Oygür:

LGBT hareketinin eşcinsel veya transseksüel bireylerin sözde insan haklarını savunma meselesi olmadığını biliyorduk; bu yaz LGBT Paris Olimpiyatları’nda bütün hayâsızlığıyla sergilendi bu gerçeği. Görmek istemeyenlerin gözüne sokulmuş oldu! Dursun bu hayasızca akın diyoruz!

“LGBT hareketinin hızlanmasıyla son yıllarda Türkiye'de ve dünyada, çocuk ve ergenlerde cinsiyet hoşnutsuzluğu vakaları ve tıbbi müdahalelerle cinsiyet değiştirme girişimleri anormal düzeyde artmıştır. O kadar ki; LGBT'yi üzerimize salan emperyalist Batı ülkelerinin bilim insanları bile şimdi artık "LGBT'yi durdurun" demektedir. Bilimsel bilgi balçıkla sıvanamaz! Buna emperyalizmin de gücü yetmez! İşte Batıdaki bilim kurulları çocuklara yapılan bu müdahalelerin bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu açıklıyorlar.

‘KİTLE ÖRGÜTLERİNİN MÜCADELESİ TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL’

BAP çatısı altında birleştik ve bütün gücümüzle bu propagandaya karşı mücadele ediyoruz. Söyleşilerle, konferanslarla, videolarla halkımızı aydınlatmaya çalışıyoruz. İllerde kurduğumuz Aile Platformlarını harekete geçirerek, LGBT içerikli etkinlikleri iptal ettiriyoruz. Karşımızda büyük bir küresel saldırı var! Bu saldırının örgütler/dernekler tarafı var, medya tarafı var, ticari yaptırımlar tarafı var, hangi birini sayalım! Böylesine devasa bir saldırıyı yalnızca demokratik kitle örgütlerinin mücadelesiyle püskürtmek mümkün olabilir mi? Anayasaya "Aile, kadın ve erkekten oluşur" diye eklemek bu sorunu çözer mi?

‘HALKIMIZ KANUN ÇIKARTILMASINI İSTİYOR’

“Devlet eliyle yapılması gereken çok iş var. Ama ilk önce LGBT propaganda ve örgütlenmesini yasaklayan bir kanun çıkarmak zorunda olduğumuz çok açıktır. 24 ülke bu yasaları çıkardı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de LGBT propaganda ve örgütlenmesini ceza yaptırımına bağlayarak, Anayasal görevi olan toplumu, aileyi ve insanı koruma yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır. Buradan Devleti yönetenlere sesleniyoruz: "Halkımız sizden LGBT propaganda ve örgütlenmesini yasaklayan kanun çıkarmanızı bekliyor!"

Bunlar suç olarak tek tek tanımlamalı ve ceza yaptırımına bağlanmalıdır. Böyle bir kanun nasıl mı olur, işte şimdi madde madde okuyacağım; hepinizi dikkatle dinlemeye davet ediyorum.

Kanunun adı:

Doğal olmayan cinsel kimlik ve ilişkilerin propaganda ve örgütlenmesinin suç oluşturduğuna ilişkin kanunu

Kanun maddeleri:

1. Suçun Tanımı
Doğal olmayan veya "toplumsal cinsiyet" diye tanımlanan sözde cinsiyetlerin, cinsel ilişkilerin ve tıbbi zorunluluk dışındaki cinsiyet değiştirmenin özendirilmesine ve telkinine yönelik propaganda ve örgütlenme faaliyeti suçtur.

2. Propaganda suçu
Kanunda tanımlanan propaganda eylemini sözlü olarak ya da yazılı, görsel ve işitsel yoldan kitle iletişim araçlarıyla kamuya açık biçimde yapanlar, 500 günden 10 bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Suçun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır.
Kanunda tanımlanan propagandanın yer aldığı yayın yasaklanır ve yayının kamuya erişimi engellenir.

3. Toplantı ve gösteri yasağı
Bu kanunda suç olarak tanımlanan eylemleri gerçekleştirmek üzere toplantı ve gösteri yürüyüşleri yapılması, Anayasanın 34. Maddesinde öngörüldüğü üzere, “milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması" amacıyla yasaklanır. Hükme aykırı eylemlerin gerçekleştirilmesi halinde, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun ceza hükümleri uygulanır.

4. Örgütlenme suçu
Doğal olmayan cinsel kimlik ve ilişkilerin propagandası ve yayılması amacıyla örgüt kuranlar veya örgütü yönetenler, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

5. Tüzel kişiyi kapatma yaptırımı
Suçun tüzel kişiliği yöneten organlar aracılığıyla işlenmesi ya da tüzel kişinin suç oluşturan faaliyetin odağı haline gelmesi durumunda, tüzel kişilik kapatılır ve sorumlu yöneticiler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

6. Suç amacıyla yabancı gerçek ve tüzel kişilerden maddî destek alma suçu
Kanunda tanımlanan eylemleri işlemek amacıyla yabancı devletlerden, örgütlerden ve kurumlardan maddî destek alanlar, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Alınan destek müsadere edilir.

Müsadere edilecek değerin sarf edilmiş olması durumunda bedelin, desteği alan veya alanlardan tahsil edilmesine hükmedilir. Suç amacıyla maddî destek alan örgüt kapatılır.

Beklediğimiz kanun budur. Son sözümüz! Meclisimize çağrımızdır! LGBT ile mücadele etmek için bu kanunun Meclisten çıkarılması şarttır! Halkımız ivedilikle sizden bu adımı bekliyor.

Sonraki Haber