Büyük market zinciri çalışanları anlattı: Alınan önlemler yetersiz risk altındayız

Artan iş yükü, yetersiz önlemler, uygulanamayan sosyal mesafe kuralları... Kovid-19 salgınıyla beraber en temel ihtiyaçların karşılandığı marketlerde çalışanlar risk altında. Carrefour ve Şok Market zincirleri çalışanları çalışma koşullarını Aydınlık’a anlattı.

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Türkiye'de etkisini artırmasıyla birlikte birçok işyeri kapandı. Fakat temel gıda ihtiyaçlarının karşılanacağı marketler açık. Bu marketlerde her ne kadar insanların sosyal mesafeye uyması uyarıları her kanaldan yapılsa da alınan önlemlerin ve kurallara riayetin pratikte eksiksiz uygulandığını söylemek pek mümkün değil. Bu süreçte marketlerde riske en fazla maruz kalanlar da market çalışanları.

Türkiye'nin en büyük zincir mağazalarından ikisinin çalışanlarına bu süreçte nelerle karşılaştıklarını sorduk. Market çalışanları sosyal mesafenin müşteriler tarafından korunmadığını çalışanlarınsa isteseler de bu mesafeyi koruyamadıklarını söylediler. Kendilerine mesai saatinin başlamasıyla verilen tek bir maskeyle tüm gün çalışmaları gerektiğini söyleyen bir çalışan, şu anki durumu Aydınlık'a şöyle anlattı: “Kurumsal bir markette çalışıyorum. Sendikamızda sorunlarımızı dile getirmemize rağmen bunun için bir önlem alınmadı. Bize son ana kadar ne maske ne dezenfektan verilmedi. Daha sonra da müşterilerin şikayeti üzerine bu önlem malzemeleri bize verilmeye başlandı. Verilen maskeler tek kullanımlık, bir süre geçtikten sonra hiçbir etkisi olmayan maskeler. Fakat biz o maskelerle tüm gün çalışmak zorunda bırakılıyoruz.”

'SOSYAL MESAFE YOK'

Çalıştığı markette sosyal mesafenin korunmadığını söyleyen market personeli şu ifadeleri kullandı: “Marketlerde sosyal mesafe denen bir olay yok. Bunun nedeni insanların bilinçsiz olması mı? Yoksa mağazaların ciro hedeflerini tutturmak için içeri giren müşterilere tolerans gösterilmesi mi? Bilmiyorum. Personel açısından bakacak olursak yemek molalarında, deponun küçük bir kısmının ayrıldığı havasız alanlarda ve kısa bir sürede dip dibe yemek yemek zorundayız. Bir vardiyada 5-6 kişi çalışıyorsa yemeğe 3 ya da 4 kişi birlikte çıkıyor. Bu nedenle yemekte bile sosyal mesafemizi koruyamıyoruz çünkü yoğun bir günde hızla yemek yenildikten sonra mola süresi dolmasa da çalışmaya dönmek zorundayız.”

PARMAK OKUTMA SİSTEMİ ALEYHTE ÇALIŞIYOR

Bu süreçte zaten iş yükümüz çok arttı. Daha fazla çalışıyoruz. Her mağazada çalışma süresi değişiyor. 'Master' denilen personeller uzun süreler çalışıyor. Parmak okutma sistemi var. Bu sistemi de normal çalışma saati dolunca parmak çıkış için okutuluyor ama çalışmaya devam ediliyor. Bu şekilde giriş-çıkış saat normal gösteriliyor.

“Salgın öncesinde her bir sevkıyatta 2 ton ürün gelirken şimdi 6-7 ton geliyor. Bu bizim iş yükümüzü çok artırdı. Bu sevkıyatlar sırasında da sosyal mesafe kalmıyor. Bu işten sonra insanlar nefes nefese kalıyor ve öksürüyorlar haliyle. Bu da salgının bulaşması için bir durum. Mola saatlerimiz de yoğunluğa göre yarı yarıya kadar düşebiliyor.”

ÇALIŞMA SİSTEMİ SORUNU

Bizim genel merkezimizden mağaza müdürlerine e-posta atmışlar; personelin iyi beslenmesi için her gün meyve ve bal verilmesi söylenmişti. Ama bunu bir-iki gün verdikten sonra vermediler. Çünkü mağazadan ne kadar az gider görünürse müdür o kadar iyidir anlayışı var. Bu nedenle müdür bunu vermek istemiyor. Tutumlu müdürler tercih ediliyor. Bu da ihmalin önünü açıyor. Bağışıklığı korumak için en azından 20 liralık bir yemek yemek gerekiyor. Fakat bizde günlük 7 liralık kartlar var. Bununla da ancak bir sandviç yenebiliyor. Bize servis getiren yemekçilerde buna göre yemek getiriyor.”

'İŞİMİZLE TEHDİT EDİLİYORUZ'

Çalışma saatlerinin eskisine oranla arttığını fakat mesai için bir ücret alamadıklarını ifade eden market personeli, şartlardan şikayetçi olanların da işiyle tehdit edildiğini belirtti: “Fazla çalışıp mesai yapıyoruz ama bu mesailerin karşılığı da verilmiyor. 44 saat çalışma süremiz ver bu zaten tam olarak dolduruluyor. Bu süreçte bu sürenin kısaltılması gerekiyor ama bu bile yapılmıyor. “Çalışanlardan ailesiyle evini ayıranlar var. Çünkü eve gittiğimizde tüm ailemizi riske atıyoruz. Biz bu sorunları dile getiriyoruz. Söylediğimiz zaman da işimizle tehdit ediliyoruz. 'Eğer memnun değilseniz istifanızı hemen verebilirsiniz' deniyor. Bu hemen her çalışana söyleniyor.

‘CEPTE ŞOK’ İŞÇİYE YÜK

Cepte Şok uygulaması başlatan Şok Market zinciri, eve siparişleri market çalışanlarına yüklemiş, çalışanların siparişleri yürüyerek götürdüğü görüntüler sosyal medyada yer almıştı. Çalışanların bu duruma işlerinden olma korkusuyla itiraz edemediği belirtilirken, eve sipariş götürmeyi reddeden bir çalışanın da işten çıkarıldığı iddia edilmişti. Marketlerinde az personelle çalıştığı gözlenen Şok çalışanlarının salgın nedeniyle artan iş yüküne bir yenisi daha eklenmiş oldu.

VATANDAŞIN BİLİNÇLENMESİ ALDIĞIMI RİSKİ AZALTIYOR

Konuştuğumuz bir diğer marketler zinciri çalışanı çalıştığı mağazada çeşitli önlemlerin alındığını fakat bunların yeterli olmadığını söyledi. Çalışma saatleri konusunda şirketlerinin daha iyi olduğunu ve bu konuda kendilerini fazla zorlamadıklarını çalışma saatinde bir artış olmadığını söyledi. Market çalışanı koronavirüs salgınının en yoğun olduğu günler için çalışma şartlarını ve alınan önlemleri şöyle anlattı:

İŞ YÜKÜ ARTTI

“Çalışma şartlarımız her ne kadar diğer marketlere göre iyi görünse de biz de zor şartlar altında çalışıyoruz. Mesai saatlerimiz uzamadı fakat daha önce iki günde yaptığımız işi bir günde yapmaya başladık. Özellikle salgının ilk günlerinde insanlar o kadar yoğun geliyordu ki nefes dahi alamıyorduk. Salgının ilk günlerinde yoğunluk çok daha fazla ama müşterilerin aldığı önlemlerse bir o kadar azdı.

YENİ RİSK EVLERE SERVİS

Yeni bir sistemle evlere servise geçildiğini belirten market personeli bunun da yeni sorunlara yol açtığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Şimdi firma çeşitli uygulamalar getirdi. Evlerinden alışveriş yapmak isteyen markete gelmek istemeyenlere alışverişlerini ulaştırıyoruz. Bunun için ekstra eleman alındı fakat yeterli değil. Biz zaten kendi iş yükümüz altında eziliyorduk, şimdi o çalışan arkadaşlara da yardımcı olmak durumundayız. Onun evlere taşıdığı riskin yanında evlerden bize taşıdığı risklerde mevcut.”

MASKE YETERSİZ

“Şu an markette bizim için alınan önlemler dezenfektan, maske ve eldivenle sınırlı. Maske kullanımı için belirli bir limit vermiyorlar. Fakat maskelerin, eldivenlerin veya dezenfektanların bize bir daha ne zaman geleceği belli değil. O yüzden istenilen sıkılıkla maskelerimizi yenileriyle değişemiyoruz idareli kullanmak için maske değişimi arasındaki zamanı maksimumda tutuyoruz.
“Müşterilerle aramızdaki mesafeyi ne kadar korumaya çalışsak da bu çok zor. Bir yerden sonra müşteri ile aramızda kalan mesafe 30 santimetre. Buna tabii ki dikkat etmeye çalışıyoruz ama müşterilerimizin bazıları bunu çok ciddiye almıyor. Bazı müşteriler ise maskesiz eldivensiz alışveriş yapan müşterileri uyarıyor. Bu bizi haliyle mutlu ve daha güvende hissettiriyor. Burada vatandaşın bilinçlenmesi bizim aldığımız riski azaltıyor.”

ÇALIŞANLAR BİRBİRLERİ İÇİN BİR RİSK

Çalışanların da birbirleri için bir risk faktörü olduğunu söyleyen market personeli şöyle konuştu:

“Tabii müşteriler ne kadar bizi ve kendilerini korumaya çalışırsa çalışsın market çalışanları için belki de en büyük risk yine market çalışanları. Çünkü her birimiz başka bir sürü müşteriyle temas ettikten sonra birbirimize temasta bulunmak durumunda kalıyoruz. Ne kadar mesafeyi korumak isterseniz isteyin çalışırken aynı ekipmanları kullanıp yemeğe gittiğimiz zaman aynı masada sıkış tıkış oturuyoruz. Bakınca çözümü kolay gibi görünen bu sorun o kadar da kolay değil. Bu ve bunun gibi sorunların etkili, belki de tek çözümü eleman sayısını artırarak çalışma saatlerini ve sistemini elden geçirmek.”
Sonraki Haber