Büyükelçi Habibullahzadeh: Reisi 'Türkiye'nin güvenliği, İran'ın güvenliği' diyordu
İran’ın merhum Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin komşularla ilişkiler ve işbirliğine verdiği önemin incelendiği toplantıda katılımcılar İran-Türkiye dostluğunun sağlamlığını ve önemini anlattı. Divan-i Lügat-it Türk’te geçen ‘Börksüz baş, Türksüz Fars olmaz’ atasözü anımsatıldı.
İran'ın Ankara Büyükelçiliğinde Türkiye ve İran'dan siyasi ve akademik şahsiyetlerin katılımıyla "Şehit Cumhurbaşkanı Reisi Hükümeti'nin Komşuluk Politikasının İncelenmesi" başlıklı özel oturum ve "Şehid-i Cumhur" kitabı tanıtım etkinliği yapıldı. Etkinlikte konuşan İran’ın Ankara Büyükelçisi Habibullahzadeh, "Merhum Cumhurbaşkanı 'Türkiye'nin güvenliği, İran'ın güvenliği' diyordu." sözlerini kullanarak, Reisi’nin komşu ve bölge ülkeleriyle ekonomi, güvenlik ve teröre karşı işbirliğine ne kadar büyük önem verdiğini anlattı. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Korkmazcan da, “Sayın Reisi bize ABD emperyalizmine ve İsrail siyonizmine karşı Türkiye, İran, Azerbaycan devlet ve milletleri olarak omuz omuza mücadeleyi emanet etmiştir. Bu emanetin değerini biliyoruz ve şehitlerimizin hatırasını Asya Çağı’nın zaferlerinde yaşatacağız.” dedi.
Etkinliğe, TBMM Türkiye - İran Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu'nun yanı sıra, Vatan Partisi’ni temsilen Genel Sekreter Özgür Bursalı, Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM Eski Başkanvekili Hasan Korkmazcan, Merkez Karar Kurulu Üyesi Berke Mustafa Berkil, Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, birçok milletvekili, siyasi parti temsilcisi ve davetli katıldı.
‘TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERE ÖZEL ÖNEM VERİYORLARDI’
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İran Büyükelçisi Mohammad Hassan Habibullahzade, “Tehditler ve fırsatlar konusunda ortak anlayış, güven inşası, sinerjiyi ön planda tutmak ve bölgesel işbirliği için koalisyonlar oluşturmak gibi komşuluk politikasının esasları, bölgedeki tüm ülkelerin çıkarlarını içeren ve kültür, güvenlik, ekonomik ve çevresel kalkınma olmak üzere üç unsura dayalı bir stratejik ortaklığı gerektirmektedir. Şehit Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı değerli yaşamlarının son gününe dek bu politikayı izlemişlerdir.” diye konuştu. Teröre karşı da tüm komşuların samimi bir işbirliği yapması gerektiğine işaret eden Habibullahzade, Reisi'nin komşu ülkelerin güvenliğinin İran'ın güvenliği olduğuna inandığını belirtti.
Habibullahzade, komşuluk politikası çerçevesinde dost ve kardeş Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesine merhum Reisi ve Abdullahiyan'ın çok önem verdiğini vurgulayarak, iki ülke arasındaki karşılıklı üst düzey ziyaretleri anımsattı. 24 Ocak'ta Ankara ziyaretinde 10 işbirliği anlaşma, Erdoğan'ın Tahran ziyaretinde ise 8 anlaşma, toplamda 18 anlaşma yapıldığını söyleyen Büyükelçi, merhum Reisi'nin bu anlaşmaları vefatına kadar yakından takip ettiğini de aktardı.
‘REİSİ İLE BİRLİKTE KONULAN HEDEFLERE ÇALIŞACAĞIZ’
TBMM Dostluk Grubu Başkanı Türkmenoğlu da, Reisi ve Abdullahiyan'ın her zaman Türkiye’nin yanında tutum aldığını belirttiği konuşmasında şunları dile getirdi:
"400 yıldır Türkiye-İran sınırının değişmemesi de önemli bir göstergedir. Merhum Reisi ve Dışişleri Bakanı Abdullahiyan'ın Türkiye'ye verdiği önemi takdirle karşılıyoruz. Reisi’nin 24 Ocak Ankara ziyaretinde 10 işbirliği anlaşması imzalandı. Aynı toplantıda 2025, Türkiye-İran dostluk yılı olarak kabul edildi. TBMM Dostluk Grubu olarak 6-11 Mayıs’ta yaptığımız İran ziyaretinde gerek Abdullahiyan gerekse Meclis Başkanı Galibaf'ın iki ülke ilişkilerine verdiği önemi gördük. Sayın Reisi ile Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısında konulan 30 milyar dolar dış ticaret hacmi, 5 milyon turist hedeflerine yönelik çalışmalarımız sürecek. İran'la ekonomi, güvenlik ve terörle mücadele konusunda işbirliğimiz devam edecektir. Başta Gazze krizi olmak üzere Türkiye ile İran arasındaki işbirliğinin bölgesel istikrara hizmet edeceği aşikardır."
‘REİSİ’NİN EMANETİNİ YAŞATACAĞIZ’
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan, "Sayın Reisi bize ABD emperyalizmine ve İsrail siyonizmine karşı Türkiye, İran, Azerbaycan devlet ve milletleri olarak omuz omuza mücadeleyi emanet etmiştir. Bu emanetin değerini biliyoruz ve şehitlerimizin hatırasını Asya Çağı’nın zaferlerinde yaşatacağız.” ifadelerini kullandı. Filistin’de, İran İslam Cumhuriyeti’nin kaya gibi sağlam duran bir mücadele ortaya koyduğunu dile getiren Korkmazcan, devamında şunları söyledi:
“Yepyeni bir dünya kurulmaktadır. Türkiye, İran, Rusya ve Çin liderliğinde; ŞİÖ, BRICS halklarının ve hatta Avrupa halklarının da katıldığı Asya’dan yeni bir uygarlık yükselmektedir… Merhum Cumhurbaşkanı Reisi’nin yarattığı mücadele birikimi bu dönem içerisinde daha büyük anlam ifade etmektedir. Bizim Vatan Partisi olarak üzerinde çalıştığımız dayanışma planı şudur: Türkiye, Suriye, İran, Irak ve Rusya devletleri, Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki ABD ve İsrail güdümlü etnik bölücü ve tekfirci terör örgütlerini ortak silahlı harekâtla etkisiz hale getirebilirler. Koşullar elverişlidir. Bu harekât, ABD emperyalizmine ve İsrail Siyonizmine karşı yeni bir cephe açar, hem Filistin cephesinde hem de Rusya’nın Ukrayna cephesinde savaşanların konumunu güçlendirir ve cephenin bütününde kesin zaferin önünü açar. Savaşın büyümesini önlemenin yolu da budur. Barış, kuvvetle kazanılır. Önümüzdeki dönem hepimizin omuzlarında bu tarihi sorumluluk bulunmaktadır. Tarihlerimizde olduğu gibi Türkiye ve İran insanlığın geleceği için yine lider görevler üstlenecektir.”
‘BÖRKSÜZ BAŞ, TÜRKSÜZ FARS OLMAZ’
Korkmazcan, Kaşgarlı Mahmut’un Divan-i Lügat-it Türk eserinde ‘Börksüz baş, Türksüz Fars olmaz.’ Atasözünü hatırlatarak, “Bu söz, aramızda gönül ve medeniyet bağı olan halklarımızın kaderi ve devletlerimizin geleceği için gereken formülü ortaya koymaktadır." konuşmasını tamamladı.
Etkinlikte konuşan Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek de, “İran dost mu?” diye sorduğu konuşmasında “İran dost değil kardeş. Aramızdaki olumsuz şeyleri düzeltmeliyiz. İran emperyalizme karşı direniyor, direnileceğini gösteriyor, ben bu yüzden İran'ı seviyorum. Bu yüzden İran'la birlikte olmalıyız diyorum." diye belirtti.