Çad, Amerika’ya kapıyı gösterdi

Afrika ülkelerinin ABD'yi desteklemeyi reddetme ve onlarla güvenlik ilişkilerini yeniden gözden geçirme talebi gittikçe güçleniyor. Nijer'deki bin askerini geri çekmek zorunda kalan ABD, stratejik öneme sahip Çad'da da istenmiyor.

Nijer'in yaklaşık bir ay önce attığı adımların ardından Çad hükümeti de aynı yolu izlemeye karar verdi. Filistinli Si̇yaset Bi̇li̇mi̇ ve Uluslararası İli̇şki̇ler Uzmanı Thabet Al-Amour'a göre Çad sürpriz bir gelişmeyle Amerikan güçlerini topraklarından çıkarmakla tehdit etti ve bu konuda Washington'a bir de mesaj gönderdi: "Çok önemli bir güvenlik anlaşmasını sona erdireceğiz." Bu, Afrika'daki Amerikan etkisinin eşikte olduğu ve domino taşlarının birbiri ardına yuvarlanabileceği anlamına geliyor.

İLK UYARILAR NİSAN BAŞINDA YAPILDI

CNN kanalı geçen hafta konuya ilişkin olarak şunları söyledi: “Çad hükümeti 4 Nisan'da ABD'ye bir mektup göndererek, Amerikan güçlerinin ülke topraklarındaki varlığına ilişkin anlaşmayı, doğrudan ayrılmalarını talep etmeden iptal etmekle tehdit etti.” Çad Enformasyon Bakanı Abderrahmane Gholamallah, "konunun Amerikan güçlerinin Çad'da bulunmaya yetkili olmadıkları bir yerde ve kendileri için belirlenen yerler dışında bulunmalarıyla ilgili olduğunu” söyledi ve ekledi: “bu durum bizi ABD tarafına Amerikan güçlerinin belirlenen yerlerde bulunmaları gerektiğini yazmaya sevk etti.”

Amerikalı yetkililere göre Çad'ın mesajı, ABD güçlerinin çekilmesi yönünde doğrudan bir talep içermiyordu ve resmi diplomatik kanallar aracılığıyla gönderilmedi. Onlara göre mesaj, Amerikan kuvvetlerinin başkent N'Djamena'daki bir Fransız askeri üssünde bulunmasına ilişkin koşulları belirleyen kuvvet statüsü anlaşmasını iptal etme uyarısını içeriyordu. Çad Hava Kuvvetleri Komutanı İdris Amin, söz konusu askeri üste bulunan Amerikan birliğinin Özel Harekat Görev Gücü olduğunu söyledi. Amin, 4 Nisan tarihli mektubunda, ABD'lilerin askeri varlıklarını gerekçelendiren belgeleri sunmadığını, bu yüzden ülkenin askeri ataşesine Adje Kosi Hava Üssü'ndeki Amerikan faaliyetlerinin durdurulması için bilgi verdiğini söyledi.

'DURUMUN CİDDİYETİNİ ANLAMADILAR'

Çad'daki Amerikan kuvvetlerinin sayısı yüz asker ve subayla sınırlı. Ancak Çad'ın Amerikan güçlerini sınır dışı etme tehdidinin manası ve yansımaları asker sayısının çok üzerinde. Al-Amour'a göre bu durum Afrika kıtasında Rusya'nın nüfuzu lehine bir erozyona tanık oluyor. Analist bu konuda Nijer'in 17 Mart'ta ABD ile askeri işbirliği anlaşmasını "derhal geçerli olmak üzere" iptal etmesini ve ardından geçen gün Washington'dan tüm güçlerini ülkeden çekeceğini açıklamasını örnek olarak gösteriyor. Fakat yazara bakılırsa ABD, Afrika kıtasında Batı varlığını reddeden dönüşümlerin boyutunu henüz kavrayamadı. Dolayısıyla bu dönüşümlere ilişkin ABD'nin siyasetini takip ettiğimizde, olup bitenlerin özellikle Çad örneğinde yalnızca kuvvetlerin “mevcudiyet koşullarını değiştirmeye yönelik bir manevra veya müzakere taktiği” olduğu görülüyor.

Nitekim Al-Amour'a bakılırsa Amerikan istihbarat tahminleri, Çad'ın Nijer örneğini takip ettiğini ve ABD'den daha fazla taviz koparma fırsatından yararlanmaya çalıştığını söylüyor, bu da Washington'ın durumu nasıl da kavrayamadığını ortaya koyuyor.

NYT'YE GÖRE KISMEN GERİ ÇEKİLECEK

ABD Dışişleri Bakanlığı Çad'da, 6 Mayıs'ta yapılacak başkanlık seçimlerden sonra yerel yöneticilerle güvenlik işbirliğimizin parametreleri konusunda istişarelerde bulunmayı bekliyoruz açıklamasını yaptı. Fakat anlaşılan o ki Çad'ın derdi aslında ABD birliklerinin o veya bu üste bulunup bulunmamaları değil, Al-Amour'a göre sadece yüz askerle sınırlı olsa da sembolik bir etkileri var ve Çad bilgilendirmeden uyarıya, oradan da uygulamaya geçebilir. Kesin olan şu ki ABD güçleri Çad'da artık kontroller ve sınırlamalar olmadan rahatça hareket edemeyecek. Hatta New York Times'ın haberine bakılırsa Pentagon, Çad'dan 75 özel kuvvet personelini geri çekebilir.

ÜLKENİN ABD İÇİN ÖNEMİ

Al-Amour, Çad'ın ABD'nin Afrika denkleminde herhangi bir ülke olmadığını, El Kaide gibi örgüt ve askeri grupların yayılmasına karşı en güvenilir kale olarak tanımlandığını belirtiyor. Çad kuvvetlerinin çöl savaşında uzman 11 bin kişiden oluşan elit bir terörle mücadele birimine sahip olduğu belirtiliyor. Çad, Mali'nin kuzeyindeki cihatçı gruplarla savaşmak için bin 400 asker, Burkina Faso, Nijer ve Mali'nin kesiştiği sorunlu üçlü sınır bölgesinde operasyonlar yürütmek için ise bin 800 asker gönderdi. Tüm bunları Çad'ı Afrika Sahel ülkelerinin istikrarının korunmasında ender bir “müttefik” haline getiriyor.

'GENÇ AFRİKALILAR BATI'YI KITADA İSTEMİYOR'

Analiste göre Amerika'nın Afrika kıtasındaki varlığının azalması ya da geri çekilmesi, Rusya'nın nüfuzunun derhal genişlemesiyle karşılanacak. Çad Askeri Geçiş Konseyi Başkanı Mohamed Idriss Deby Itno, 25 Ocak'ta Rusya'yı ziyaret etmiş, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmelerin ardından şunları söylemişti: “Ülkem Rusya'nın kardeş ülkesidir. Çad egemen bir ülkedir ve ben dost bir ülkeyle ilişkileri güçlendirmek için buradayım.”

Analiste bakılırsa Çad'ın ABD'ye yönelen tehditleri, Washington'ın Fransa'nın yerini almayı başaramadığını gösteriyor. Genç Afrika kuşakları yalnızca Fransızları değil Batılıları Afrika'da istemiyor tıpkı Çad'ın Alman Büyükelçisi'nin 8 Nisan'da 48 saat içerisinde ülkeyi terk etmesini talep edip, Berlin'e geri yollaması gibi.

Nijer'in Amerikan güçlerini topraklarından çıkarmak için attığı adım domino etkisi yaratacak gibi görünüyor. Çad da aynı adımları takip ediyor ve Al-Amour'a göre başka Afrika ülkeleri de şu muhtemel senaryoyu izleyebilir: “Amerikan kuvvetlerini sınır dışı etmek ve Rusya ile yeni ilişkiler kurmaya yönelmek. Hele ki Afrika'da Avrupa ülkeleri ve ABD'den ziyade Rusya'yı tercih eden bir halk havası varken ve Batılı güçlerin silahlı gruplara karşı çıkma bahanesiyle varlığı artık kabul edilemez.”

Sonraki Haber