Cadı avı Türklere dayandı! TSB’den Avrasya Kültür İşbirliği önerisi: Sanat dünyası Batı’ya mahkum değil

Geçen yıl Rus sanatçılara, bu yıl Filistin’i savunanlara yönelik çağ dışı ambargodan nasibini son alan Fazıl Say oldu. Batı’nın, dünyanın dört bir yanında sürdürdüğü ‘iptal’ dayatmasına karşı Türkiye Sanatçılar Birliği açıklama yaptı.

Piyanist Fazıl Say, İsviçre'de vereceği konser programından, İsrail'in Gazze'deki saldırıları hakkında yaptığı açıklamalardan dolayı çıkartıldığını açıkladı. Say, konserlerinin iptal edildiğine dair sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, "İsviçre'de, Migros firmasının konser organizasyonu biriminin yapacağı, planlanmış 4 konserimizde ben programdan çıkarıldım. Migros firması yetkilileri sebep olarak, İsrail Filistin gerilimi konusunda sosyal medyamda yansıttığım fikirlerimi gösterdiler. Tüm yazdıklarım hiç bir değişiklik olmadan sosyal medyamda durmaktadır. Kendileri de bir açıklama yapacaktır." ifadelerini kullandı.

‘AVRUPA’YA GÜVENİM SARSILDI’

İptal sebebiyle 23 Ekim Zürih, 24 Ekim Bern, 25 Ekim Cenevre ve 26 Ekim Luzern'deki konserlerde Birmingham Orkestrası ile beraber sahneye çıkamayacağını belirten Say, şu notu paylaştı:

“Ortadoğu krizi sürecinde; toplam 3 tweet ve bir de konuşma yaptığım video yayınladım. Ben barıştan yanayım. Tüm açıklamalarım da barış içindi. Ve her zaman iyiden, uzlaşıdan, güzel bir geleceğin beraber yaratılmasından yana oldum. İsrail'e 24 yıldır giden biriyim. Hepimiz gibi terör olaylarından üzüntü duydum. Bu dertli konuya, iki tarafı da anlamaya çalışan bir yaklaşımım olmuştur. Netanyahu'nun hiç bir geleceği olmayan savaş siyasetini, çok yanlış ve canice bulduğumu da yazdım. Ve son olarak; Erdoğan'ın bu konudaki yaklaşımını, her iki tarafa karşıda 'sağduyulu ve barışçıl' buldum, destekledim. Tüm bunlardan rahatsızlık duyulmasını, hatta konser iptaline dönüşmesini tuhaf karşılamakla beraber, benim açımdan yapacak bir şey yok. Dinlenmediğimiz, sesimizin duyulmak istenmediği bir ortamdayız. Ben Avrupa'da ifade özgürlüğüne güven duyulur, karanlık ve anlayışsızlık yaşanmaz diye bilirdim. Bu rahatsız edici olay babında güvenim oldukça sarsıldı. Bunu belirtmek isterim. Her bireyin bir görüşü olmalıdır. Ve daha da mühimi; bu görüşler mesleki hayatımıza yansımamalıdır. Ben barıştan ve insanlıktan yanayım. Müziğimi de insanlara umut olmak için yapan biriyim. Saygılarımla.”

İPTALİN SEBEBİ FİLİSTİN’İ SAVUNMAK

Fazıl Say, İsrail'in Gazze'de yüzlerce kişinin ölümüne neden olan hastane saldırısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İçerisinde kadınların, çocukların, masum sivillerin olduğu bir hastaneyi vurmak, İsrail'in en temel insani değerlerden yoksun saldırılarının son örneğidir. Gazze'de yaşanan ve tarihte benzeri olmayan bu vahşeti durdurmak için tüm insanlığı harekete geçmeye davet ediyorum.” sözlerini paylaşarak, şunları kaydetmişti:

“Tamamen aynı fikirdeyim. Teşekkürler bu sağduyulu açıklama için. Tüm insanlar bu savaşı durdurmak için bir şeyler yapmalı. Netanyahu, savaş suçu, soykırım, katliamlar suçundan yargılanmalıdır. Filistinlilere özgürlük. İnsanlık için. Yeter artık bu vahşet.”

‘İNSANLIK BARBARLIĞA TESLİM OLMAYACAK’

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Fazıl Say'ın, İsrail'in Filistin'deki insanlık dışı saldırılarına karşı çıkan fikirlerinden dolayı Avrupa'daki konserlerinin iptal edilmesini kınayan bir açıklama yaptı. Çelik, “Dünyada şimdiye kadar itibarlı bilinen bazı yayın organları, utanç verici hedef göstermelerin ilan tahtası durumuna dönüşmüş durumdadır. Bu şebekeler tarafından hedef alınmak her sanatçı ve aydın için onurdur." dedi. Ömer Çelik, şunları kaydetti:

“Sayın Fazıl Say'ın masum sivillere sahip çıkan, Netanyahu'nun canice siyasetine karşı olan, her kesime dönük hakkaniyetli bir çözüm için gayret gösteren Sayın Cumhurbaşkanımızın barıştan yana olan yaklaşımını desteklemesi, takdir edilmesi gereken bir tavırdır. Tüm dünyanın barbarlığa ve yalana teslim olmasını isteyen karanlık bir zihniyet, barış isteyen herkesi susturmak istiyor. Silahına susturucu takmış katiller gibi tüm değerleri öldürmek istiyorlar. Rusya-Ukrayna savaşını bahane eden aynı karanlık kafalar, üniversitelerde Dostoyevski derslerinin yasaklanmasından Rus orkestra şefinin işine son verilmesine kadar, Nazilerin kitap yakma eylemlerini hatırlatan kötülüklere imza atmışlardı.

“Şimdi de adil bir çözüm ve barış isteyen herkesi linç etmeye kalkışıyorlar. Bunlar bilsin ki insanlık barbarlığa teslim olmayacak. Bunlar bilsin ki cinayet ve yalan siyasetleri karşısında susmayacağız. Bunlar bilsin ki masumlardan yana yükselen her ses insanlığın umudu olmayı sürdürecek. Yalan siyasetleriyle ve hakikat düşmanı propagandalarıyla kimseyi kandıramayacaklar. İnsanlık haysiyeti bu barbarlığı yenecek. Sanat, bu hakikat düşmanlarına, masum çocuklar ölmesin diye barışın alfabesiyle cevap vermeye devam edecek.”

KÜLTÜRDE YENİ DÖNEM

Geçen yıl Batı’da Rus sanatçılara uygulanan ambargo karşısında “Sanatta Cadı Avına Son” başlıklı bildiri yayınlayan Türkiye Sanatçılar Birliği (TSB), bu kez yeni bir bildiriyle sansürcü Batı hegemonyasına karşı bölgesel kültür işbirliği önerdi. İşte o bildiri:

Emperyalist sistemin sansürcü hegemonyasına son!

Çözüm Avrasya kültür işbirliği

Filistin'e destek verdiği için konserleri iptal edilen Fazıl Say'ın yanındayız!

Batı medeniyetindeki sansür kültürü devam ediyor. Bugün sanatçılara en büyük baskı emperyalizmden geliyor. Ukrayna operasyonu nedeniyle Rus sanatçılara geçen yıldan beri uygulanan yasaklar, şimdi de İsrail’e karşı Filistin’i savunan sanatçılara yapılıyor. En son Frankfurt'ta Filistinli yazar Adania Shibli'nin ödül töreni iptal edilmişti. Son olarak Dünya’ca ünlü Türk sanatçı Fazıl Say’ın Filistin’in özgürlüğünü savunan paylaşımı sebebiyle İsviçre’deki konserleri iptal edildi. Dünya’nın sayılı orkestra şeflerinden biri olan Rus şef Valery Gergiev’in geçen yıl Batı’daki konserleri iptal edildiğinde Türkiye Sanatçılar Birliği olarak “Sanatta Cadı Avına Son” demiştik. Bu ay Valery Gergiev’in, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın davetiyle Mariinski Orkestrası’yla birlikte Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı yönetmek için Türkiye’ye gelmesi, gelecek açısından yol gösterici olmuştur.

Türkiye Sanatçılar Birliği olarak aydınlanmacı, çağdaş Batı’ya değil ama neoliberal ve çürüyen Batı medeniyetinin dayatmalarına karşıyız. Dün Rus sanatçılara, bugün Filistin’i savunanlara uygulanan sansür, Emperyalist ve Siyonist saldırganlıkla eşgüdümlü yapılmaktadır. Batı’nın bu Ortaçağ’ı andıran uygulamalarının karşısında, Avrasya’da kültürel işbirliğinin güçlendirilmesini istiyoruz. Türk Dünyası’nı, İran Edebiyatını, Asya’nın görsel sanatlarını, Hint müziklerini, kısacası kadim İpekyolu’nun saymakla bitmeyecek estetiğini kucaklayacak yeni bir dönemin kapısını hep beraber açalım. Sanatçılara, sanat kurumlarına ve devletimize çağrımızdır; Cumhuriyetimizin 100. Yılında, çürüyen Batı’nın taklitçisi değil, yükselen Doğu’nun yıldızı olalım!

Sonraki Haber