Çadır kentin ‘iyilik dayısı’ oldu
Adıyaman'da evi hasar gören, 11 yakınını da toprağa veren 56 yaşındaki Şeref Göçer, ailesini Kocaeli'ne gönderdikten sonra Eğriçay Atletizm Sahası'nda kurulan çadır kentteki yardım faaliyetlerine katılıyor. Gayretiyle takdir toplayan Göçer, çadır kent sakinlerince "dayı" olarak anılıyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde, mağdurların yaraları şehrin belirli noktalarına kurulan çadır kentlerde sarılmaya çalışılıyor. Tunceli Jandarma Özel Harekat Tabur Komutanlığı ekiplerince Eğriçay Atletizm Sahası'na kurulan 550 çadırın yer aldığı 5 bin 300 kişilik çadır kentte gönüllü çalışan Şeref Göçer ise buraya getirilen yardımların depremzedelere ulaşmasındaki çabasıyla dikkati çekiyor.
Göçer, ailesini de Kocaeli'deki akrabalarının yanına gönderdikten sonra şehirdeki yardım faaliyetlerine gönüllü olarak katılıyor. Eğriçay Atletizm Sahası'nda yardımseverliği ve güler yüzüyle depremzedelerin gönlünü kazanan Göçer, çadır kentte "dayı" olarak biliniyor.
ASKERLER KÖYE YARDIM GÖTÜRDÜ
Şeref Göçer, depremde Yeni Mahalle'deki evinin hasar aldığını belirterek, kendi mağduriyetine aldırmadan şehirdeki depremzedelere yardım etmek için Adıyaman'da kaldığını anlattı. Depremin ilk iki gününde köylere askerlerle yardım götürdüğünü aktaran Göçer, "Karlı yerlere ulaşım zordu, askerlerle sırtımıza alıp taşıyıp götürdük. Sonra burada çadır kentte bir hafta boyunca elbise, gıdayı ve suyu elimizden geldiği kadar çadırlara milletimize yetiştirmeye çalışıyoruz." dedi.
Göçer, ailesi kurtulduğu için Allah'a şükrettiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Ancak yakın derecede, ablamın çocukları, kaynım, amca oğullarım ve onların çocukları vefat etti, defnettik geldik. 11 yakınımı toprağa verdim ama bunun dışında 5-10 cenazemiz daha vardır. Şimdi ben depremzede olsam bile bırakıp kaçmak bizde olmaz. Bu askerler, insanlar, bize hizmet etmek için gelmişler. Biz de onlara bir nevi yardımcı olalım. Bütün halkımıza yetişelim, elimizden geldiği kadar."
DURMADAN YARDIMA KOŞUYOR
Çadır kentte herkesin kendisini tanıdığını belirten Göçer, şunları kaydetti:
"Aşağı yukarı çadır kentte herkes beni tanır, 'dayı' derler. Ben mağdurum ama benden daha mağdur olanlar çok... Önce onlara yardıma koşmam lazım. Çünkü ben bir nevi elime bir ekmek geçerse yiyebilirim. Ama çadırda ufak çocuklar var, kundakta... Öncelik çocukların olmasın lazım. Ben acıktığım zaman bir çadır önüne gider ekmek ister karnımı doyurabilirim. Ama o çocuğun mağdur olmaması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz."
Göçer, yoğun bir tempoyla çalıştıklarına işaret ederek, "Buraya gelen su veya erzak olsun malzemeleri tırlardan indiriyorum. Bugün mesela meyve geldi, bir tırdı, indirdik dağıtıma başladık. Elimizden geldiği kadar eşit bir şekilde dağıtmaya çalıştık." diye konuştu.