'Çalışma Hayatının Davos'u' tamamlandı
Toplantıda öne çıkan başlıklar istihdamın korunması ve kayıt dışı istihdamın engellenmesi oldu. İşçi ve işveren ortak işbirliği ile sorunların çözümü noktasında kararlılık dile getirildi
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından kamu, ulusal ve uluslararası işçi ve işveren temsilcilerini bir araya getirmek üzere gerçekleştirilen, "Çalışma Hayatının Davos'u" olarak nitelendirilen Ortak Paylaşım Forumu'nun dördüncüsü tamamlandı. Ulusal ve uluslararası çalışma hayatının üst düzey temsilcilerinin katıldığı, "Birlikte Mümkün Türkiye" mottosuyla düzenlenen forumda, kamu, işçi ve işveren temsilcileri, sürdürülebilir çalışma hayatına dair fikirlerini paylaştı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, burada yaptığı konuşmada, sosyal devlet olarak yüksek enflasyon kaynaklı ekonomik maliyetin, çalışanlar ve emekçiler üzerindeki yansımasını engellemek mecburiyetinde olduklarını dile getirdi. Bilgin, şunları kaydetti:
"Bizim uyguladığımız sosyal politikaların esasında da bu var. Hem özel sektör ve kamudaki toplu sözleşme süreçlerine bakış açımız bu, hem de asgari ücretle gelir transferi yapmaya çalışıyoruz. Geçen yıl aralık sonunda yaptığımız tarihi asgari ücret artışıyla yüzde 50 artış yapıldı. Daha önemli olan da asgari ücrete kadar olan tüm ücretlerden verginin kaldırılmasıdır. Temmuzda da zam yaptık. Yeterli mi bu, enflasyon karşısında yetersiz. Onun için Asgari Ücret Tespit Komisyonu aralık ayında yeniden toplanacak, enflasyonun emekçiler üzerindeki tahribatını ortadan kaldıracak bir düzenleme yapacağız."
8 SAAT MESAİ TARTIŞMASI
Bugün zaman algımızın ve çalışma ilişkilerinin değimesi gerektiğinin altını çizen Bilgin, şunları kaydetti:
"8 saat mesaiye göre çalışma düzeninin değişeceği bir zamandayız. Emeğin daha üretken olacağı bir teknolojik dönüşüm ortamındayız. Bu ortama göre bu ilişkilerin hepsi değişecek. Uzaktan çalışma, evden çalışma. Burada önemli olan, çalışanın hangi iş ilişkisi içerisinde çalışırsa çalışsın, kişinin sosyal güvencesini sağlamak, yeni sendikal modellere sahip olacağı hakların kendisine kazandırılmasıdır."
'SOSYAL DİYALOG ARZULANAN DÜZEYDE DEĞİL'
TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, "Çalışma yaşamının sürdürülebilirliği ancak ve ancak işçilerin ve ailelerinin insan onuruna yakışır koşullarda yaşam standartlarının tesisiyle mümkündür." dedi. Ağar, şunları kaydetti:
"İşçi, işveren ve devlet bir arada olunca sorunların çözümünün kolaylaşmasını umut ve temenni ediyoruz. Bu çerçevede yeşil dönüşümün sektörlere, çalışma hayatına ve sosyal taraflara sunacağı fırsatlar ve yaratacağı sorunlar konusunda diyalog ortamının sürdürülmesine ihtiyaç olduğunun altını çizmek istiyoruz. Ülkemizde sosyal diyalog arzulanan düzeyde değil. Geçmişte bazı fırsatlar yeterince iyi kullanılamadı. İşte bu nedenle, Ortak Paylaşım Forumu bize bir umut aşılamıştır. Sosyal diyalog inancını geliştirmiştir. Ancak daha yol almamız gereken çok mesafe var."
'KAYIT DIŞI HEPİMİZİN SORUNU'
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol da, çalışanlara yapılacak sosyal yardımlarda vergi muafiyeti uygulamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Çalışan gelirlerinin korunması için özellikle vergi tarafında başka fırsatların da olduğuna dikkati çeken Akkol, "Bizimle birlikte tüm sosyal paydaşlarımızın da dile getirdiği, vergi dilimlerine yönelik düzenleme bu anlamda çok önemli. İlk vergi diliminin yüzde 10'a düşürülmesi ve vergi dilimleri matrahlarının günümüz şartları ile güncellenmesi çalışanların korunması için önemli fırsat. En kısa zamanda Sayın Bakanlarımızın kıymetli destekleri ile bu düzenlemenin de Cumhurbaşkanımıza sunulmasını bekliyoruz." diye konuştu.
Akkol, kayıtlı ve kayıt dışı işletmelerin ayrıştırılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Kayıt dışı istihdam sadece işletmelerin de değil, hepimizin sorunu. Çalışanlar sosyal ve en kötüsü sağlık güvencesi olmadan çalışıyor. Sonuç olarak, devletimiz de kaybediyor. Manevi boyutu apayrı ama kayıt dışı istihdamdaki sadece 1 puanlık artışın, devlet bütçesinde oluşturduğu maddi açık 7 milyar liranın üzerinde. TİSK olarak kayıt dışı istihdamı 15 puana kadar indirebileceğimiz bir planımız var. Bunun anlamı devlet bütçesine yılda 100 milyar liranın üzerinde katkı sağlanması. Bu konuda somut bir iradenin ortaya konması ve caydırıcı cezalar getirilmesi ülkemiz için, insanımız için çok önemli."