‘Tüm çalışanlara temmuz zammı yapacak durumdayız’
Bakan Bilgin, "Enflasyon tahribatlarına karşı çalışanları korumak vazifemiz. Özel sektör emeklileri de dahil, temmuzda bütün çalışanların yüzünü güldürecek bir düzenlemeyi Türkiye gerçekleştirecek durumdadır" açıklamasını yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Çalışma Ekonomisi Araştırma Topluluğu'nun (ÇEKAT) bir otelde dün düzenlenen 35. Yıl Programı'nda yaptığı konuşmada, Gazi Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü öğrencilerinin organize ettiği ve 35 yıllık tarihe sahip ÇEKAT'ın, Türkiye'deki ilk öğrenci örgütlenmesi olduğunu belirtti.
Bakan Bilgin, buradaki konuşmasında, temmuz döneminde çalışan ve emekli maaşlarına ilişkin yürütülen çalışmalar ve 3600 ek gösterge sürecine ilişkin bilgi verdi. Bakan Bilgin, emeğin haklarını talep edenlerin yanında, onların hukukunu koruyan bir görevde bu bilinçle hareket etmeyi görev bildiğini ifade etti.
Türkiye'nin sanayi sektöründeki büyümesinin devam ettiğini vurgulayan Bilgin, son büyüme rakamlarına dikkat çekerek "Bu rakamlar aslında bir şeyi ifade ediyor, Türkiye büyüyor, Türkiye sanayiye dayanarak büyüyor, toplam ihracatın içinde sanayi ürünlerinin payı artarak büyüyor. Elbette bu büyüme süreci bizim ihracata dayalı büyüme modelimizin devam ettirilmesi, Türkiye'nin çıkış yolunun burası olduğunu bize hatırlatıyor." dedi.
‘ENFLASYONA KARŞI ÇALIŞANLARI KORUMAK VAZİFEMİZ’
Bilgin, temmuz döneminde çalışan ve emekli maaşlarına ilişkin yürütülen çalışmalar hakkında şunları kaydetti:
"Şunu da görmemiz ve bilincinde olmamız gerekiyor, o da şu; Türkiye ekonomik dalgalanmalara, enflasyonlara rağmen bu büyümeyi sürdürüyor. O halde enflasyonun tahribatına karşı çalışanları ve emeği korumak bizim vazifemiz. Zaten bunu kamuoyuna Cumhurbaşkanımız, defalarca tebliğ ettiler, biz emeği, çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz, yani önümüzde temmuz dönemi var. Sadece kamu emeklileri ile kamu çalışanlarıyla değil özel sektör emeklileri, eski Bağ-Kur'lular, çeşitli kurumlarda bulunan emekliler de dahil hepsini kapsayan sadece enflasyon farkını değil onların sosyal konumlarını destekleyecek bir çalışmayı sürdürüyoruz. Yani temmuz ayında, bütün çalışanların yüzünü güldürecek hiç olmazsa 'enflasyona karşı benim devletim benim yanımda' dedirttirecek bir düzenlemeyi de Türkiye yapabilecek durumdadır. Enflasyonist dönemlerde insanların karamsar olması, fiyatların baskısı karşısında yaşadıkları sorunlar önemlidir ama daha önemlisi şudur, bunları aşacağımıza dair inancımız, bunları aşacağımıza dair elimizdeki verilerdir. Bu veriler de Türkiye'nin üretim gücünden kaynaklanmaktadır."
‘3600 SÜRECİ MECLİS'TE DEVAM EDECEK’
Kamu çalışanlarının "3600" olarak bilinen ek gösterge sorununun çözümünün kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlatan Bilgin, "Bugüne kadar göstergesi olmayan kamu çalışanlarına da 600 ek gösterge vererek kamu çalışanlarına rahat nefes aldıracak, esas itibarıyla da onların emeklilik hayatındaki sosyal haklarını, bir anlamda emeklilik haklarını güvence altına alacak bir düzenlemeyi yaptık. Süreç şimdi Meclis'te devam edecek." ifadelerini kullandı.
Kovid-19 salgın döneminin küresel ölçekte büyük bir ekonomik krize yol açtığına işaret eden Bilgin, "2008 krizinden sonra dünya yeni bir krizle karşı karşıya. Bu krizi Kovid-19 sürecinde, sağlık sistemi açısından en iyi yöneten bir ülkeyiz, biz iddia etmiyoruz, Dünya Sağlık Örgütü'nün de bu konuda Türkiye'ye dönük tebrikleri var." dedi. Salgın sonrası karşılaşılan ekonomik sarsıntılardan Avrupa ülkelerinin ve dünyanın etkilendiğini, Türkiye ekonomisinde ise daha sarsıcı etkiler yapmasının beklendiğini ifade eden Bilgin, "Ama Türkiye bu süreçte de büyüyen 3 ekonomiden birisi olarak yoluna devam ediyor. Bu da çok önemli." diye konuştu.
‘DUVARLARA YAZDIĞIMIZ BİR KONUYDU’
Vedat Bilgin, asgari ücretin vergi dışı kalmasına ilişkin öğrencilik yıllarındaki bir anısını şu sözlerle anlattı: "Öğrencilerim takip ediyordur, Türkiye bu meseleyi takip ediyor. Çünkü bu süre içerisinde tarihi bir adım atma fırsatı bulduk. Hep derslerimizde söylediğimiz öğrenci iken de duvarlara yazdığımız konuydu... Hiç unutmuyorum, Cebeci civarında bir tekstil atölyesi gibi bir fabrika vardı, basit teknolojilerle kurulmuş 120 kişinin falan çalıştığı bir yerdi. Oranın duvarına 'asgari ücret vergi dışı kalsın' diye yazdığımızı birkaç arkadaşımla beraber hatırlıyorum. Yani bu eski bir hikayeydi. Devlet her gelirden vergi alıyor ama hiç olmazsa ücretin kalan kısmında vergi alınmasın düşüncesi, bizim alanımızda çalışan bütün hocaların da savunduğu bir ilkeydi. Bunu gerçekleştirmek bize nasip oldu."