‘Ekmek teknemizle birlikte biz de kazanalım’
Çankırı’da Sumitomo lastik fabrikasında Petrol İş üyesi 2340 işçi; ücret, çalışma koşullarında iyileşme ve sosyal hak talepleriyle 12 gündür grevde. Grev nedeniyle fabrikada üretim durdu. İşçiler ise amaçlarının zarar ettirmek değil ekmek tekneleriyle birlikte kazanmak olduğunu belirtiyor
Çankırı Yakınkent Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Sumitomo fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonuca ulaşmaması nedeniyle greve çıkan lastik işçileri, direnişlerinde 12. günü geride bıraktı. Türkiye Petrol, Kimya, Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş) üyesi işçiler, Japonya sermayeli Sumitomo Rubber Ako Lastik Fabrikası önünde kurdukları nöbet çadırıyla haklarını arıyorlar. 2400 sendika üyesinin bulunduğu fabrikada 2340 işçinin greve çıkmasına ve üretimin durma noktasına gelmesine karşın, işveren tarafından henüz bir geri dönüş alamadılar. Ekmek teknelerinin büyürken kendi kazançlarının da büyümesinin gerektiğini dile getiren işçiler, sosyal haklar ve çalışma koşullarında da iyileştirme bekliyor. Grev sürecini ve taleplerini Aydınlık’a anlatan yetkili sendika Petrol İş’in Çankırı Şube Başkanı Halil İbrahim Topçu, işçiler arasında hiçbir yılgınlık olmadığını vurguladı. Topçu, şu ifadeleri kullandı:
“Grevde 12. günü geride bıraktık. 24 saat esasıyla grev çadırımız açık. Arkadaşlar nöbetleşe buradalar. İş yerinden şu ana kadar bir çağrı olmadı ama arkadaşlarımızda herhangi bir kırılma yok. Olumsuz hava yok. Şu durumda bayram sonuna kadar görüşme olmayacak gibi.”
ÜRETİM SIFIRLANDI
Fabrikada üretimin durduğunu aktaran Topçu, şöyle devam etti:
“Fabrikada çalışan 2700 kişi arasında 2400 sendika üyesi var. 2340 kişi grevde. Bir kısım arkadaşımızı sevkiyat ve bakım işleri nedeniyle grev kapsamı dışında bıraktık. Grev sonrasında fabrikada üretim sıfırlandı. Hiçbir birim çalışmıyor. Grev başlangıcından bu yana yaklaşık 260 bin lastik üretimi kaybımız var. Günde ortalama 23 bin lastik üretiyoruz.”
Talepleri arasında 66 madde olduğunu ve 15’ten fazlasında anlaşamadıklarını belirten Topçu, şu bilgileri verdi:
“Talebimiz net ücret değil. Sosyal haklar hariç 30 bin TL üzeri ücret ortalaması istiyoruz. İşverenin bize son teklifi 26 bin TL idi. Bu ilk 6 aylık talebimiz. Yedinci ay itibarıyla tekrar zam istiyoruz. Yedinci aydan itibaren de biz enflasyon ve ek olarak yüzde 10 refah payı istiyoruz. İş yeri ise enflasyona ek olarak, enflasyonun yüzde 10’unu veriyor. Ancak talebimiz sadece ücret değil. 15’in üzerinde maddede anlaşamadık. İdari maddeler, riskli işler primleri, hafta ve bayram tatilleri, bayram harçlıkları, eğitim yardımları gibi maddeler var. Çalışma koşulları ve sosyal haklarda da anlaşamadık.”
BİR AN ÖNCE ÜRETMEK İSTİYORLAR
2018 yılından bu yana fabrikada çalışan Çetin Alaca ise dertlerinin fabrikayı zarara uğratmak değil ekmek teknesi ile birlikte kazanmak olduğunun altını çizdi. Alaca, şunları kaydetti:
“Bu fabrikada operatör olarak çalışıyorum. Pişirme bölümündeyim. Sürecin başından beri yapıcı olmaya çalıştık. Buradaki insanlar işini seven insanlar. Anadolu çocuğu hepsi. Hiç kimse işine ihanet etmedi. Bizim amacımız üretimi durdurup işverene zarar vermek değil. Bizim amacımız hakkımızı alıp, üretimi daha fazla hızlandırmak. Sonuçta burası bizim ekmek teknemiz. Hatta greve çıkarken içeriyi çiçek gibi bıraktık. Bizim istediğimiz hakkımızı bir an evvel alıp işimize gücümüze dönmek.”