Casusluk davası sanığına AYM’den ret: 15 Temmuz’un istihbarat ayağında olduğu iddia ediliyor

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ahmet T.T. isimli kişi hakkında “FETÖ’ye üye olmak” suçundan soruşturma başlatıldı. Etkin pişmanlık kapsamında 20 Ekim 2016 tarihinde ifade veren E.A. ifadesinde, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığında 2008-2011 yılları arasında yapılan ve iletişim araçlarının dışarıda bırakıldığı örgütsel toplantılara katılanlar arasında Ahmet T.T.’nin de bulunduğunu beyan etti. Tanık E.A. ayrıca Ahmet T.T.’nin de kendisi gibi bir dönem polis koleji öğrencilerinden sorumlu olduğunu ileri sürdü. Sulh Ceza Hakimliği, yurt dışına çıkamamak ve belirli yerlere düzenli olarak başvurmak şeklindeki adli kontrol tedbirleri uygulanmak suretiyle Ahmet T.T.’nin tutuklama talebinin reddine karar verdi.

‘SİZİ BULUNDUĞUNUZ KONUMA YAPI GETİRDİ’

Soruşturma neticesinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28 Eylül 2018 tarihinde iddianame düzenlendi. Ahmet T.T.’ye, “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askerî casusluk amacıyla temin etme” suçlarının isnat edildiği iddianamede; tanık E.A.’nın anlatımları, Ahmet T.T.’nin örgütün tepe yönetimi ile görüştüğüne ve örgütle bağlantılı şirketlerde çalıştığına ilişkin kayıtlar ile Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı raporuna dayanıldı. İddianamenin kabulü ile açılan kamu davası Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince görülmeye başlandı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY mensupları hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında ifadeleri alınan E.K. 2013 yılında İstihbarat Daire Başkanlığında veri tabanı yöneticisi adayı olarak işe başladığını, Ahmet T.T.’nin evinde düzenlenen toplantıda bu kişinin kendisine, “Sizi bugün bulunduğunuz konuma yapı getirmiştir vefa borcunuz var.” dediğini aktardı.

İTİRAFÇI OLDU

Konya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı üzerine 4 Ocak 2022 tarihinde gözaltına alınan Ahmet T.T. 10 Ocak 2022 tarihinde etkin pişmanlık kapsamında ifade verdi. Ahmet T.T. ifadesinde, çalıştığı firmanın aldığı teknik projenin tanıtımı, kurulumu, işleyişi ve kullanıcı eğitimleri gibi hususlarda destek vermek amacıyla İstihbarat Dairesi Başkanlığına ziyaretçi kartı ile gidip gelmeye başladığını, firmanın Genel Müdür Yardımcısı F.K.nın isteği üzerine şirket adına İstihbarat Dairesi Başkanlığında çalışan E.K., H.T. ve V.D. ile bir süre ilgilendiğini, bu kişilere 3-4 aylık bir dönemde kendi evinde 4-5 defa sohbet verdiğini ve kariyerlerine ilişkin tavsiyelerde bulunduğunu söyledi. Daha sonra tutuklanan Ahmet T.T., bu karara yaptığı itiraz da reddedilince Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuru yaptı.

Diğer yandan Ahmet T.T. hakkında açılan davanın 31 Mart 2022 tarihli duruşmasında Ankara dışına çıkmamak şeklindeki yükümlülük ile adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliye edildi.

BAŞVURUSU KABUL EDİLEMEZ BULUNDU

Bireysel başvuru incelemesini yapan AYM Birinci Bölümü de, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Kararın gerekçesinde şöyle denildi:

“Başvurucunun terörle bağlantılı bir suç nedeniyle tutuklandığı dikkate alındığında hakimliğin isnat edilen suç için öngörülen yaptırımın ağırlığını, işin niteliğini ve önemini de göz önünde tutarak başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı sonucuna varmasının keyfî ve temelsiz olduğu söylenemez.”

SAVCILIĞIN İDDİANAMESİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında örgüt faaliyetleri kapsamında İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirme ve darbe girişimi süresince tüm Türkiye’de istihbarat fonksiyonlarını işlevsiz hale getirme çabası içerisinde oldukları gerekçesiyle 36 kişi hakkında iddianame düzenlenmişti. Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Gürsel Aktepe ile birlikte Ahmet T.T.’nin de şüpheli olarak yer aldığı iddianamede şüphelilerin darbe girişimi olduğu sıra örgütlü şekilde silahlanma arayışına girdikleri, darbe girişimi sırasında örgütün amaç ve faaliyetleri kapsamında İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirme ve darbe girişimi süresince tüm Türkiye’de istihbarat fonksiyonlarını işlevsiz hale getirmeye çabaladıkları ifade edilmişti.

Şüphelilerin, FETÖ/PDY’nin hedefleri, örgüt elebaşı Gülen’in talimatları doğrultusunda Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına sızdırıldığı, örgütün siyasal hedefleri doğrultusunda gizli bilgilere eriştikleri ifade edilen iddianamede, 400 terabayt bilgininin log kayıtlarına düşmeyecek sanal sunucu oluşturmak suretiyle temin edilip örgüte aktarıldığı kaydedilmişti.