Çavuşoğlu: Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmaya devam edecek

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu "Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmaya, sivilleri korumaya ve terör örgütleriyle savaşmaya devam edecek" açıklamasında bulundu.

Çavuşoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Katar Emiri Al Sani ile görüştüklerini ifade ederek, Suriye'deki ihtilafın çözümü çabalarında Katar'ın rolünü memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. "Afganistan'da barışa giden yolda da Katar’la birlikte çalışacağız." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, güçlü iş birliğinin bölgesel barışa da hizmet ettiğine dikkati çekti.

ÜÇ ÜLKEDEN ORTAK AÇIKLAMA

Katar Devleti, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanları 11 Mart 2021 tarihinde Suriye ihtilafı ile ihtilafa kalıcı bir siyasi çözüm bulunmasına katkı sağlayacak işbirliği yollarını ele almak amacıyla Doha’da bir araya gelmişlerdir.

Bakanlar, BM Şartı uyarınca, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına olan bağlılıklarını vurgulamışlardır. Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine dair kanaatlerini ifade etmişler ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı ile 2012 Cenevre Bildirisi uyarınca Suriyeli tarafların siyasi çözüme ulaşmasını desteklemek için Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığındaki siyasi süreci ilerletme taahhüdünü yinelemişlerdir. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün yanısıra komşu ülkelerin milli güvenliğine de halel getirecek ayrılıkçı gündemlere karşı durma yönündeki kararlılıklarını vurgulamışlardır. Anayasa Komitesi'nin önemli rolünü ve Suriyeli taraflarca Komite’nin Usül Kuralları ve Temel Çalışma İlkelerine riayet edilmesi gerekliliğini vurgulamışlardır. Anayasa Komitesi’nin çalışmalarında dış müdahale olmadan yapıcı angajmana desteklerini ifade etmişlerdir. Suriye’de Anayasa reformu için Anayasa Komitesi'nin sürdürülebilir ve etkili çalışmasını sağlamak için BM Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen’in çabalarını, Suriyeli taraflar ve Komite üyeleriyle sürekli iletişim yoluyla destekleyerek Komite’nin çalışmalarına katkı sağlamaya yönelik tutumlarını teyit etmişlerdir. Suriye’deki insani durum ile COVID-19 salgınının etkisinden duydukları endişeyi dile getirmişler; salgının Suriye’deki sağlık sisteminin yanı sıra sosyal, ekonomik ve insani koşullar bakımından yarattığı derin sınamanın altını çizmişlerdir. Bu hususta, Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere, Birleşmiş Milletler ve BM kuruluşlarına, COVAX girişimi dahil olmak üzere, Suriye içinde aşılamaya öncelik verilmesi çağrısında bulunmuşlardır.

Suriye'deki insani durumun iyileştirilmesi ve siyasi uzlaşı sürecindeki ilerlemenin desteklenmesini teminen, ayrımcılık, siyasileştirme ve önkoşullar olmaksızın ülke genelinde tüm Suriyelilere insani yardımı arttırmanın gerekliliğini vurgulamışlar; uluslararası topluma, Birleşmiş Milletlere ve BM’nin insani kuruluşlarına bu husustaki çabalarını artırmaları çağrısında bulunmuşlardır. Sığınmacıların ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin güvenli ve gönüllü geri dönüşlerini kolaylaştırma ihtiyacını vurgulamışlardır. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve diğer uzman uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere tüm ilgili taraflarla ortak çabalara devam etmeye hazır olduklarını ifade etmişlerdir. Suriyeli taraflar arasında karşılıklı güvene dayalı olumlu bir atmosfer yaratarak siyasi sürecin ilerlemesine katkı sağlanmasını teminen, tutukluların, özellikle de kadın, çocuk ve yaşlıların salıverilmesine dair güven artırıcı girişimlere yönelik işbirliği ve desteğin öneminin altını çizmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanları, Doha'da Suriye konusunda üç ülke arasındaki ilk istişare toplantısına ev sahipliği yapan Katar Devleti'ne şükranlarını sunmuşlardır. Bakanlar, bu açıklamada belirtilen ortak hedeflere ulaşmak için çabalarını sürdürme hususunda temsilcilerini görevlendirmeye karar vermişlerdir.

'S-400 İHTİYACIMIZI TEMİN EDECEĞİZ'

Türkiye-Rusya-Katar Üçlü Dışişleri Bakanları Toplantısı için Katar'da bulunan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Suriye'deki itilafın temel nedeni halkın isteklerinin göz ardı edilmesidir. Rejimin daha yapıcı tutum sergilemesi gerekiyor. BM verilerine göre 13.4 milyon Suriyeli yardıma muhtaç. Yaklaşık 5 milyon Suriyelinin barınak ihtiyacı var. 2.4 milyon Suriyeli çocuk hala okula gidemiyor. Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmaya, sivilleri korumaya ve terör örgütleriyle savaşmaya devam edecek. Suriye'nin birliğine yönelik desteğimiz devam edecek. Bir sonraki toplantıyı Türkiye'de gerçekleştirme konusunda mutabık kaldık

"Rusya S-400 konusunda iyi teklif verdiği için anlaştık. Türkiye daha fazla hava savunma sistemine ihtiyaç duyuyor ve bunu alacak. NATO müttefikleri zamanında Türkiye'ye geçmişte basit silahların bile alınmasında ciddi sıkıntılar çıkardı. Türkiye ihtiyaçlarını farklı kaynaklardan alabilir. Biz bugün savunma sanayii ihtiyacımızın yüzde 70'ini ülkemizde üretiyoruz, ihtiyaçlarımızı temin etmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Toplantıda, Suriye'deki durumun görüşüldüğünü aktaran Çavuşoğlu, DEAŞ ve PKK/YPG gibi terör örgütleriyle mücadelenin de ele alındığını vurguladı.

PKK/YPG'nin Suriye'nin kuzeyindeki saldırılarının sürdüğüne işaret eden Çavuşoğlu, "PKK/YPG, Suriye'nin kuzeyindeki sivilleri hedef almaya, savaş suçları işlemeye devam ediyor. Son 2 ayda 25'ten fazla masum Suriyeli terör saldırılarında hayatını kaybetti. Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmaya, sivilleri korumaya ve terör örgütleriyle savaşmaya devam edecek." ifadelerini kullandı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, "Rusya, Türkiye ve Katar, Suriye'de ayrılıkçılık girişimlerine karşı mücadele etme konusunda anlaştı" dedi.

'SURİYE'DE ASKERİ VARLIĞIMIZIN OLMASINA GEREK YOK'

Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed Bin Abdurrahman Al Sani de "Suriye dosyası ve oradaki insani durumu" ele aldıklarını ifade etti.

Çavuşoğlu ve Lavrov ile düzenledikleri üçlü toplantıda Suriye'nin toprak bütünlüğüne vurgu yapıldığını belirten Al Sani, krizin askeri yöntemlere başvurulmadan çözülmesinden yana olduklarını dile getirdi.

Gazetecilerin "Katar'ın neden Suriye'de bir askeri üssü olmadığı" yönündeki sorusuna Al Sani, "Suriye'de askeri varlığımızın olmasına gerek yok. Arap topraklarının birliğini destekliyoruz. Suriye bir Arap ülkesidir." yanıtını verdi.

Katarlı Bakan, Suriyeli mültecilerin evlerine güvenli ve gönüllü olarak dönmesi ve Suriye Anayasa Çalışma Komitesi tarafından yapılan müzakereleri desteklediklerini yineledi.

Suriye'de yıllardır devam eden savaş nedeniyle insani durumun kötü bir halde olduğuna ve bunun yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte daha da kötüleştiğine dikkati çeken Al Sani, "Tüm Suriye topraklarına insani yardımların ulaştırılması girişimini de (toplantıda) görüştük." dedi.

Al Sani bu kapsamda Suriye halkının kriz nedeniyle içinde bulunduğu zor sürecin ivedi bir şekilde hafifletilmesi gerektiğini vurguladı.

Suriye’nin Arap Birliği üyeliği konusuna da değinen Katarlı Bakan, "Suriye’nin Arap birliği üyeliğinin askıya alınma sebepleri hala geçerliliğini koruyor." diye konuştu.

Suriye meselesinin yanı sıra bölgesel konuları da ele aldıklarını belirten Al Sani, Suudi Arabistan'daki Ula Zirvesi sonrası Körfez'de oluşan son durum, Libya ve Afganistan müzakerelerini de masaya yatırdıklarını kaydetti.

Sonraki Haber