Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirmesine tepki: Altın yumurtlayan tavuk satılır mı?
Hükümet, Ankara’nın Nallıhan ilçesinde elektrik üreten Çayırhan Termik Santrali’ni satışa çıkardı. Bölge halkı ve sendikalar ise ‘Altın yumurtlayan tavuğu neden satıyorlar?’ diye karşı çıktı, sattırmayacaklarını söyledi
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çayırhan Termik Santralı ile Çayırhan Linyit İşletmesi tarafından kullanılan taşınır ve taşınmazların özelleştirileceğini duyurdu. İhale için son teklif verme süresi 4 Aralık 2024 olarak belirlendi. 2000 yılından 2020 yılına kadar Ciner grubuna verilen santral ve maden, 4 yıldır tekrar devletin elinde. Hükümet adeta bu 4 yılda santralin bakım ve onarımını devletin kasasından yaparak yeniden özelleştirmeye çıkarttı. Fakat bu kez kiralanması değil, santralin “varlık satışı” söz konusu. Santral Türkiye’nin 38’inci, Ankara’nın ise 2’nci büyük enerji santrali konumunda. Santral, sadece konut elektrik tüketimi dikkate alındığında bile 1 milyon 200 bin konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak üretim yapıyor.
Aydınlık, Çayırhan halkına ve sendikaların yöneticilerine mikrofon uzattı.
‘BURAYI SATARSA HÜKÜMETİN YATACAK YERİ YOK’
Bakkal esnafı Yücel Seyhan:
“Satılmasına kesinlikle karşı çıkıyoruz. Satılması devlete de zarar halka da. 20 yıl Ciner işlettiğinde bölge halkının nasıl olumsuz etkilendiğini gördük.”
Santralden emekli Orhan Karakoç:
“Ciner işletirken işçi arkadaşlarımıza yapmadığı kalmadı. Ben de dahil olmak üzere hepimiz mahkemelik olduk. Ciner burada malı götürdü ama bir çivi dahi çakmadı. Devletteyken işçi özveriyle çalışıyor. Buranın tekrar satılması yüz kızartıcı. İşçiyi, esnafı perişan etmektir. Yalnız Çayırhan değil, Nallıhanlı, Beypazarılı, Bartınlı, Zonguldaklı, Samsunlu, Trabzonlu bir sürü arkadaşımız var, bütün herkes karşı. Özelleşmiyor, blok satış yapılıyor burada. Burası yandaşa peşkeş çekilecek. Burayı devlet işletsin. Kar eden bir kuruluş. Nallıhan AK Parti ve MHP ilçe başkanları dik durmalı, gerekirse parti binalarının anahtarını Ankara'ya gidip genel merkezlerine teslim etmeli. Partiler, sivil toplum örgütleri ayağa kalkıp, buranın satılmasını engellememiz lazım. Burayı satarsa hükümetin yatacak yeri yok.”
ÖZELLEŞTİRME NÜFUSU 6 BİNE DÜŞÜRDÜ
Bölge vatandaşı Gürkan Bıyık:
“Komple satış olursa Çayırhan bitti demektir. İstihdam düşecek, esnaf bitecek. Milletin zaten alım gücü yok. 8 yıldır işçi alımı yok.”
Eski maden işçisi Mehmet Gülnur:
“15 yıl madende çalıştıktan sonra Ciner tarafından işten çıkartıldım. Özel sektöre geçtikten sonra maaşların düzgün ödenmesi imkanı yok. Satılması kesinlikle yanlış.”
Santral emeklisi Mehmet Kuru:
“15 yıl kamuda 10 yıl Ciner’de çalıştım. Ciner’e verilmeden önce burada 15 bin nüfus vardı. Ciner geldikten sonra işçinin, memurun hakları elinden alındı. Nüfus 6 bine düştü. Satmasınlar burayı. Devlet işletsin. Kar edecekse şahıs değil devlet kar etsin.”
‘CİNER BURA SAYESİNDE HOLDİNG OLDU’
Beyaz eşya esnafı Mehmet Çetin:
“23 yıl Çayırhan’da güvenlik olarak çalıştım. Şimdi esnaflık yapıyorum. Özelleştirilmesine kesinlikle karşıyım. Ciner burayı 20 yıl çalıştırdıktan sonra holding oldu. Devlet elindeki altın yumurtlayan tavuğu niye başkasına veriyor? Niye hükümet burayı daha verimli hale getirip halkına daha faydalı olmuyor? Özelleştirmeyi kim ister? Özelleştirmeden en büyük zararı ben gördüm. Benimle birlikte çalışanlar benim aldığım emekli maaşının 1 buçuk katını alıyor. Şimdi özelleştirme de değil varlık satışı yapıyorlar. Mihalıççık’ta Doruk Madencilik’te çalışan arkadaşlar varlık satışının faturasını ödüyor. Aynı zararı şimdi de burada bize yaşatacaklar. Halk olarak da esnaf olarak da satılmasını kesinlikle istemiyoruz. Devlet işletsin.”
‘ÖZEL FİRMANIN CEBİ DOLACAĞINA DEVLETTE KALSIN’
Santral ve madende yalnızca Çayırhanlılar çalışmıyor. Ankara’nın Nallıhan ve Beypazarı ilçeleri ile Karadeniz bölgesinden gelen işçilere de ekmek kapısı olmuş. 20 yıl Ciner grubunun işlettiği santral ve maden nedeniyle bölge halkı ile maden kısmında örgütlü Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) ile santral kısmında örgütlü Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikası (Tes-İş) çok çekmiş. 2 bin çalışanın hak gaspı nedeniyle Ciner’le mahkemelik olduğunu, davaların hâlâ sürdüğünü belirten Maden-İş Orta Anadolu Şube Başkanı Talip Kocabıyık, Aydınlık’a şöyle konuştu:
“2 bin 50 kişilik bir kadro var şu anda sendikaya bağlı. Burası karlı bir işletme. Bu karın özel firmalara değil de devletimizin kendisine kalmasını talep ediyoruz. Peşin paraya ihtiyacı olan bir yer 6 yıl vadeyle nasıl satılır? Bütün bölge halkı olarak sesimizi duyurma yoluyla kendilerine anlatacağız bunları. Burası üretim rekoru kıran bir işletme. Savaşın eşiğinde olan bir coğrafyadayız yaşıyoruz. Stratejik önemi olan bir santral ve maden sahalarını neden özele veriyorsunuz? Bu kârı özel firmalar kendi cebine aktaracağına devletin cebinde kalsın.”
VATAN PARTİSİ PEŞKEŞE KARŞI ÇIKTI
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Utku Reyhan ile Merkez İşçi Sendika Bürosu Başkanı Hüseyin Karanlık, termik santral ve madende örgütlü olan Maden-İş ve Tes-İş yönetcilerine Maden-İş Orta Anadolu Şube binasında ziyaret etti. Ziyaret sırasında santral ve madenin özelleştirilmesi girişimlerinin önüne geçilmesi konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Özelleştirmenin önüne geçmek üzere işçileri ve Çayırhan, Nallıhan, Beypazarı halkını seferber etmede kararlı duruşun önemi vurgulandı.
‘ENERJİ GÜVENLİĞİ ÖZELLEŞTİRMEYLE OLMAZ’
Ziyaret sırasında “Her aşamada sonuna kadar yanınızdayız, emrinizdeyiz. Sizlere tabiyiz. Eylemse eylem, madense madene inmek.” sözlerini kullanan Utku Reyhan, şunları söyledi:
“Ciner'i zengin eden bu santral, 20 yıl sonra yeniden devlete geçti. Şimdi kasıtlı olarak yine zarar ettiriliyor. Maden ve santral altın yumurtlayan tavuk. Peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz. Ülkemizin enerji güvenliğini sağlamanın yolu özelleştirmelerden geçemez. Çayırhan Termik Santrali’nin işletilmesi devlet kurumları tarafından sağlanmalıdır. Türkiye enerji güvenliğini özel şirketler ile değil devlet kaynakları ile sağlamalıdır. Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirilme süreci derhal durdurulmalıdır.”