Çek yasası mağdurları torba yasada yine yok: 'Verilen sözler tutulsun'

Konkordato ilan eden şirketlerde alacakları kalan, senetlerini tahsil edemeyen, kamudan yıllardır alacaklarını alamayan, kur ataklarından dolayı borcu katlanan müteşebbislerin çeklerini ödeyemeyerek zor durumda kaldığını belirten Haydar Zirek, 'Bunlar yetmezmiş gibi suçlu ilan ediliyoruz' dedi.

Çek yasası mağdurları sorunlarına kalıcı çözüm için TBMM bünyesinde görüşmelerini sürdürüyor. Ancak bunca girişime rağmen halen bir sonuç alınabilmiş değil. Sosyal medya üzerinden de konuya kamuoyunun ilgisini çekmek için hemen her gün paylaşım yapan çek yasası mağdurları, “konkordato kurumunun daha işlevsel hale getirilmesi, iflas tasfiyesinin daha etkin şekilde yürütülebilmesi, iflas idare memurlarının niteliklerinin artırılması ve bunlara yönelik atama, eğitim ve denetim sistemi getirilmesi, motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminat hesaplamalarını da içeren” İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin TBMM Adalet Komisyonundaki görüşmeleri sürecinde kendileri için de bir düzenleme yapılması için görüşmeler yaptılar.

'ÇARESİZ MASAL KAHRAMANI GİBİYİZ'

AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yılmaz Tunç'u ziyaret eden Çek Yasası Mağdurları Temsilcisi Haydar Zirek, Aydınlık'a yaptığı açıklamada, “Çek yasası ile ilgili olarak o kadar anlamsız ve o kadar ilginç bir tablo ile karşı karşıyayız ki, ben bu olanları bir çocuğa anlatsam çek yasası mağdurlarını masaldaki kahraman olarak anlatırım ama yalnızlık içinde hayatın içinde sürüklenen çaresiz bir kahraman diye de ilave ederim” dedi.

Yaşanan ekonomik saldırılar altında konkordato ilan eden şirketlerden alacaklarını alamamış, senet alacaklarını tahsil edememiş, kamu kurum ve kuruluşlarından yıllardır alacaklarını alamayan, kur ataklarından dolayı borcu iki katına çıkan esnaf ve iş insanlarının, ödeme acziyetine girerek sürecin içinde boğulmuş olduğunu ifade eden Zirek, “Bunların üstüne salgının göbeğinde çaresizce devletine sığınan ve ailesinin düştüğü durumdan kurtulması için umutla dua eden esnafımız, acı tablo karşısında bunlar yetmezmiş gibi suçlu muamelesi görüp beş yıl hapis cezasının şokunu yaşamaya ve kendilerinin suçlu değil borçlu olduklarına, herkesten ziyade iktidarımızı ikna etmeye çalışıyorlar” diye konuştu.

ESNAF UMUDUNU KAYBETMEDİ

“Her şeye rağmen umudunu kaybetmeyen bir esnaf kitlesi ile karşı karşıyayız, bunca dışlamaya bunca geri çevrilmeye bunca çaresizce bırakılmalarına rağmen bu mahallenin çocukları hala daha şunu söylüyor; Allah devletimize zevâl vermesin” ifadelerini kullanan Haydar Zirek, yaptıkları bunda girişim sonucunda aldıkları cevabın, "Evet haklısınız, bakıyoruz, değerlendiriyoruz vs.." olduğunu söyledi. Yetkililerin, yasa mağduru olmuş 250 bin esnafı, güzel ve tatlı sözlerle oyalamak yerine icraat hareketleri ortaya koymak ve on binlerce esnaf ve ailesini korku ile değil aksine huzur ve güven içinde tutmak zorunda olduğunu kaydeden Haydar Zirek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim iktidarımız ile sayısını unuttuğum toplantılar ve görüşmelerim var. Bu toplantılarda aldığım sözlerin yerine gelmemesi bizleri fazlasıyla üzmekte ve hayal kırıklığına uğratmaktadır. Kamuoyunun bildiği üzere verilen söz karşılığı bu hafta Meclis'te kabul edilen torba yasada olacağımız sözü daha önce tarafıma verilmiş olmasına rağmen çek yasası mağdurları yine o torba yasada olmadığını kahrolarak gördüler.”

'BORÇ HAPİSTE ÖDENMEZ'

Meclis bünyesinde yaptığı görüşmelerde çek yasası mağdurlarının serzenişini taraflara ilettiğini belirten Haydar Zirek, şunları söyledi: “İvedilikle yasal düzenlemenin yapılmasını ve çeke hapis cezasının kalkması gerektiğini bir kez daha gerekçeleri ile kendilerine anlattım. Bakın temel kural şu olmalıdır; siz her defasında şöyle olur, böyle olur deyip ardından bir aileyi kanun üzerinde sürekli oynanan bir geçici maddeler ile kaderine razı olmaya iterseniz çözüm değil çözümsüzlük yaratırsınız. Her gün bir adamı öldürmektense bir defa asıp öldürün bu iş noktasını koysun. Biz yaşatmak istiyoruz diyorsanız da; kırın şu zincirleri, bırakın bu esnaf özgür bir şekilde sahaya dönsün ekonomiye kazandırılsın, ülkemize katkı sağlasın. Borcun hapiste ödenmeyeceğini aksine bunun alacaklı diye tarif ettiğimiz kesime kötülük olduğunu anlamak zorundasınız. Çeke hapis cezasının kalkması ülkemizin hem toplumsal menfaati hem de uluslararası kanunlar nezdinde Anayasal bir zorunluluktur, bunun ricası olmaz. Bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum, çek yasası mağdurlarının erteleme gibi uygulanabilecek bir durumu yoktur, şartlarla dolu bir özgürlük anlayışı mümkün değildir. Uzaktan olup biteni izleyen bankaları bu işin içine sokmak ve karşılıksız çek sorununu çözmek adına bankalara sorumluluk vermek zorundasınız, bu işte sorumluluğu sadece ekonomik sıkıntılar yaşayan esnafın üzerine bırakamazsınız. İster tek kanunluk ister bir torba yasa içinde, ister yargı reformunda olmak kaydıyla nerede olursa olsun zaman kaybetmeden esnafımıza müjde verecek bir iktidarımız olduğuna inanıyor ve inanmaya devam etmek istiyoruz çünkü bu insanların başka şansı yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesini ortaya koyarak çeke hapis cezası kalksın talimatını vereceğine inanıyor ve hayırlı haberlerini bekliyoruz.”

Sonraki Haber