Bütün yollar Avrasya’ya çıkıyor

CELAC devletleri AB'nin dayatmalarına karşı direnişini artırdı. Çünkü Avrupa ile işbirliğine karşı başka alternatiflere sahip. Güney ülkeleri için Çin önem kazanırken Avrupa devletlerinin etkisi zayıflıyor. BRICS ittifakı yeni seçenekler sunuyor. Türkiye çıkarlarına aykırı bir şekilde yol izliyor.

AB ile Latin Amerika Örgütü CELAC buluşması (Comunidad de Estados Latinoamericanos y Caribeños) 2015'ten bu yana yapılamamıştı.

Latin Amerika ülkeleri Batı'ya alternatif olarak BRICS ittifakına yöneliyor.

Atlantik merkezli Batı sistemi can havliyle saldırganlaşsa ve NATO aracılığıyla yayılmaya çalışsa da, küresel çapta Avrasya'da gelişen örgütlenmeler gittikçe pekişiyor. Avrasya çemberi genişliyor.

Biden yönetimi zorbalık ve üzerindeki işgalcilik kalıntısı bağlantılarıyla Avrupa’yı Rusya’ya karşı kışkırtıyor. Kaybeden başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği (AB) oluyor. Almanya enerji ve ham madde kaynakları bakımından çaresiz durumdadır. Güney Amerika’ya, Körfez ülkelerine “Batı olarak” başvuruyorlar. Ancak bu ülkelerin ezici çoğunluğu Avrasya ve ilişkili örgütlenmeleri işaret ediyor.

Almanya'nın dış politika bülteni German Foreign Policy (GFP), şöyle bir analiz yayımladı: “17 Temmuz’da Brüksel’de başlayan AB-Latin Amerika zirvesi öncesinde, güney devletleri Batı'ya karşı denge kurmak için BRICS ile ilişkilerini genişletiyor. Buna karşılık Berlin ve Brüksel, Latin Amerika'nın sahip olduğu enerji ham madde kaynaklarına daha fazla erişim sağlamak için zirveyi kullanmak istiyor, Latin Amerika Örgütü CELAC'ı da Rusya'ya karşı konumlandırmaya çalışıyorlar. Haftalardır AB'nin dayatmalarına karşı kararlılıkla kendini savunan CELAC, sömürge dönemi suçları için özür ve tazminat talebini gündeme getiriyor. AB'nin bunu kabul edeceğini beklemek zor görünüyor. Arjantin, AB ve Batı'dan gelen baskıya karşılık bir denge olarak, artık G7'yi geride bırakan BRICS ittifakına yöneliyor: Uruguay BRICS bankasına katıldı, Honduras da aynı yönde. Demokratik Kongo Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, BRICS'e 'yeni bir uluslararası düzen yaratalım' çağrısında bulundu.”

GÜNEY, EŞİTLER ARASI İLİŞKİ İSTİYOR

AB ile Latin Amerika Örgütü CELAC (Comunidad de Estados Latinoamericanos y Caribeños) arasında yapılan zirve toplantısında büyük beklentiler oluştu. 33 CELAC devletinden 26'sının devlet ve hükümet başkanı Brüksel'de temsil edildi. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva da zirvede vardı. AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, Konsey Başkanı Charles Michel ve Dışişleri Temsilcisi Josep Borrell ile birlikte; Almanya Şansölyesi Olaf Scholz AB’den katıldılar. Almanya ve AB, Latin Amerika'nın lityumdan yeşil hidrojene kadar enerji geçişi için gerekli olan ham madde rezervlerine erişime büyük ilgi duyuyor. Arjantin Dışişleri Bakanlığından Gustavo Martínez Pandiani, taraflar arasındaki gerilimleri göz önünde bulundurarak, şimdi "en önemli şey"in zirvenin yeniden yapılması olduğunu söyledi. 2015'ten bu yana, sekiz yılda AB ile hiçbir geniş çaplı bağlantı kurulmamıştı.

Latin Amerika ülkeleri BRICS'e katılımı tartışıyor.

Zirve öncesinde, CELAC devletlerinin, yeni-sömürgecilikle şekillenen ve iki taraf arasındaki eşitsiz ilişkiyi kırmaya çalışması ve “eşitler arası ilişkiler”de ısrar etmesi gerginlik yarattı. Bu talep AB'nin Mercosur (Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay) ile 25 yıldır planlanan serbest ticaret anlaşmasında da sorun olmuştu. Arjantin ve Brezilya, devlet sözleşmeleri söz konusu olduğunda şirketlerinin dezavantajlı duruma düşmesini önlemek için düzeltmeler talep ediyor. Özellikle Brezilya, yağmur ormanlarını korumak için önlemler talep eden ve ceza tehdidinde bulunan AB tarafından planlanan ek bir yaptırıma direniyor. Bu konudaki anlaşmazlığın özü Avrupa'dan kaynaklanıyor.

AB GÜNEY AMERİKA İLE RUSYANIN ARASINI AÇMAYA ÇALIŞIYOR

AB, Latin Amerika ülkeleri ile Rusya'nın arasını açmak amacıyla CELAC içinde gerginlik tetikledi. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının açıkça "kınandığı" bir sonuç bildirisi taslağı sundu. CELAC taslağı reddetti ve savaşa hızla son verilmesi ve her iki taraf arasında müzakere çağrısında bulunan bir karşı taslakla yanıt verdi. CELAC devletleri karşı tekliflerinde ayrıca Avrupa devletlerinden sömürgeci suçlarının ve özellikle transatlantik köle ticaretinin neden olduğu acıyı kabul etmelerini ve tazminat ödemeyi taahhüt etmelerini talep etti. AB'nin tutumuna göre bu konuda taviz vermeye istekli olmaları imkansız görülüyor. Yaklaşık dört yıl önce Meksika Devlet Başkanı Andrés Manuel López Obrador, İspanya'dan sömürge döneminin suçları için özür dilemesini istediğinde, "açıkça" bunun söz konusu olmadığı yanıtını aldı.

'YENİ BİR ULUSLARARASI DÜZEN GEREKLİ'

CELAC devletlerinin AB'nin dayatmalarına karşı artan direnişi, Latin Amerika’nın Avrupa ile işbirliğine karşı başka alternatiflere sahip olması nedeniyle mümkün olmaktadır. Güney Amerika'nın en büyük ve Latin Amerika'nın ikinci büyük ticaret ortağı ve aynı zamanda yatırımcısı Çin önem kazanırken Avrupa devletlerinin etkisi zayıflamaktadır. BRICS ittifakı (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) da yeni seçenekler sunuyor. 2020'de, Güney'in gelecek vadeden beş gelişmekte olan ülkenin birleşmesi, satın alma gücü paritesine göre hesaplandığında, küresel ekonomik çıktıda ilk kez G7 ülkelerinden (yüzde 30) daha büyük bir paya (yüzde 31,4) ulaştı ve hâlâ onlardan daha hızlı büyümeye devam ediyor. Geçen yıl boyunca Batı'nın Rusya'yı terk etme baskısına karşı da direndiler. Kongo Demokratik Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Christophe Lutundula Apala, Batı'nın barış ve refahı kolaylaştırmaya isteksiz göründüğünü ve bu nedenle BRICS'in "yeni bir uluslararası düzen yaratması" gerekecek dediği aktarıldı.

BRICS ülkeleri şu anda ittifakları olan BRICS+'ın genişletilmesini tartışıyor. Arjantin muhtemel yeni bir üye. Küba'nın da katılmayı düşündüğü biliniyor. Diğer Latin Amerika ülkeleri, BRICS tarafından 2014 yılında kurulan ve Dünya Bankası'na bir tür alternatif olarak görünen Yeni Kalkınma Bankası (NDB) ile daha yakın işbirliği yapmak istiyorlar. NDB birkaç yıldır yeni üyeler kabul etmektedir. Uruguay, Arjantin ve Honduras, NDB üyeliğiyle ilgileniyor. Sonuç olarak, Güney Amerika devletlerinin Almanya ve Batı'ya ilgileri azalıyor ve Güney'in yükselen güçlerine yöneliyorlar.

Güney Amerika ülkeleri artık “arka bahçe” olmak istemiyor. Talepleri, eşit olmak.

GÜNEY TEDARİKÇİ ARKA BAHÇE DEĞİLEŞİT OLMAK İSTİYOR

AB-Güney Amerika zirvesinden önce şu değerlendirilmeler yapıldı: AB ile Latin Amerika ittifakı CELAC arasında pazartesi günü başlayacak olan zirve toplantısına ciddi gerilimler gölge düşürüyor. 2015'ten bu yana ilk kez düzenlenen zirveyle AB, Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerine yeni bir ivme kazandırmak istiyor. Bunun arka planında, kıtanın yeşil hidrojenden lityuma enerji geçişi için gerekli olan ham maddelerine AB’nin daha fazla erişim sağlama çabaları var. Buna karşı da bir direniş var. Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernández, geçtiğimiz günlerde “Hiç kimse Latin Amerika ülkelerini başkalarının endüstriyel olarak işlediği ham maddelerin tedarikçisi olmaya ve ürünleri bize şişirilmiş fiyatlarla geri satmaya mahkum edemez” diye protesto etti. EU-CELAC zirvesi beyannamesi hakkında da bir anlaşmazlık var. CELAC, Ukrayna savaşında Batı'nın yanında yer almayı reddediyor. Bunun yerine, Avrupa sömürge yönetiminin suçlarının yazılı olarak kabul edilmesini ve bunun için tazminat ödemeye istekli olmasını talep ediyor. Bir AB diplomatı, CELAC ülkelerinin “eşit ortaklar olarak algılanmak” istediğini söylüyor.

GÜNEY AMERİKA VE AB ARASINDA ATLANTİKÇİ TEMELLER ÇÖKÜYOR

Berlin Bilim ve Politika Vakfı (SWP) 2023 Ocak ayında şu raporu yayınladı: “Berlin, ülkedeki nüfuz kaybını telafi etmek için Brezilya'da Lula ile işbirliğini genişletmeye çalışıyor.”

Düşünce kuruluşu, AB ile Latin Amerika arasındaki mesafenin gittikçe açıldığını teşhis ediyor. Başbakanlığa yarı resmi bağlı Vakıf açıklamasını şöyle sürdürüyor:

“Berlin, Brezilya'daki darbe girişiminin bastırılmasına rahat bir tepki vermişti. Başbakan Olaf Scholz, federal hükümetin 'Başkan Luiz Inácio Lula da Silva'nın yanında olduğunu' iddia etti. Scholz'un Güney Amerika’ya gezisinin arka planında Messias Bolsonaro'dan Lula'ya geçişi, yıllardır önemli ölçüde azalan Brezilya'daki Alman etkisini yeniden güçlendirmek için kullanma çabaları vardı. Berlin ve AB, son yıllardaki politikalarıyla yalnızca Brezilya'da değil, tüm Latin Amerika'da ciddi aksamalara yol açtığı gerçeğiyle yüzleşmek zorundadır. Örneğin AB, Kovid-19 aşılarını tedarik etmeyi reddederek ve eş zamanlı olarak Çin aşılarına karşı ajitasyon yaparak kendisini sevimsiz hale getirdi. Rusya'ya yönelik yaptırım politikası alt kıtada da reddedildi.” Öte yandan SWP açıkça uyarıyor: “Ortak temeller çöküyor.”

Güney Ülkeleri 24 Haziran Kopenhag buluşmasında da Batı’yı uyarmıştı: “Ukrayna sorununda Savaş yerine diplomatik çözüme yönelmek gerekir.”

Bu arada uluslararası gelişmeler için en anlaşılmaz ve ülke çıkarlarına aykırı tutum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükûmeti tarafından sürdürülmektedir. Güney Amerika, Afrika, Batı Asya ve Körfez Ülkeleri ve hemen bütün Asya, Atlantik hegemonyacılığına ve NATO’nun yayılmasına karşı politika yürütürken, Türkiye bütün müttefiklerini kaybetme riski taşıyan bir yol izlemektedir. Bu yolun çıkmaz olduğu ve kısa sürede iflas edeceği görülmektedir. Türkiye bu zorluklardan devrimle çıkacaktır.

Sonraki Haber