Yıldırım’dan Yavaş’a Sayıştay raporu sorusu: ‘Buharlaşan 5.7 milyar nerede’

İYİ Parti Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkan Adayı Cengiz Topel Yıldırım, Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Yakup Aslan ile Gazetemiz Ankara Haber Müdürü Aykut Diş’in sorularını yanıtladı. Ulusal Kanal’da Başkent Kulisi programında konuşan Yıldırım, ABB Başkanı ve CHP’nin ABB Adayı Mansur Yavaş’ı “kampanya belediyeciliği” yapmakla eleştirdi. Ankara’da kamu zararı olduğunu anlatan Yıldırım, Yavaş’ın algı yönetimiyle iktidar karşıtı konforlu bir alana sığınarak başkente hizmet etmediğini söyledi. Yıldırım, Yavaş’ın şeffaflık ve israfla mücadele iddialarının de gerçeği yansıtmadığını öne sürerek Sayıştay raporunda geçen 5.7 milyarın nerede olduğunu sordu.

‘KONFOR ALANINI YIKIYORUZ’

Cengiz Topel Yıldırım, iktidar bloğu adayını az eleştirdiği söylemlerine yanıt verdi. CHP’den İYİ Parti’ye geçişini izah etti. Süleymancılara ABB’de 2 bin kişilik kadro tahsis edildiği iddialarını da değerlendiren Yıldırım’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Kılıçdaroğlu’na danışmanlık yapıp, iki defa CHP’den aday adayı olup şimdi İYİ Parti’den aday olmamda biz tezatlık yok. Çünkü İYİ Parti merkez siyaseti temsil eden bir parti. Bu konuda zorlanmıyoruz. Zaten İYİ Parti aldığı bağımsız girme kararıyla zorlandığı tüm unsurlardan kurtuldu. Eskiden ‘HDP’lilerle ne işiniz var’ diyen seçmen şimdi ‘çok güzel yaptınız’ diyor. İktidar karşıtlığının bir konfor alanı var. Ona sığınıp Ankara’ya hizmet etmiyorlar. Bakın CHP Ankara’da iktidar ama genel seçimde aldığı oy bir önceki seçime göre artmamış. Halk alternatifsiz bırakılmış. Biz bu konfor alanlarını yıkıyoruz ve seçenek sunuyoruz. Mansur Yavaş kazandı ne oldu ki, kaybetse ne olacak?

‘GÖKÇEK’İN MÜTEAHHİTLERİ FAAL’

“Ben de şunu soruyorum: Yavaş’tan hiç muhalif bir duruş gördünüz mü? İktidar Ankara’da bir sürü iş yapıyor. Yavaş’tan hiç bunlara karşı çıkış gördünüz mü? AK Parti döneminin, Melih Gökçek döneminin müteahhitleri aynı şekilde faaliyet gösteriyor. ABB, CHP’li değil. Yalnızca bir daire başkanı CHP’li. O dairenin de ne yönetmeliği, ne bütçesi, ne imza yetkisi, ne de personeli var.

“Çalışacak ama engelleniyor’ tezi doğru değil. ABB’de hükümet tarafından bir tane engellenmiş iş görmedim. Bütçenin yüzde 95’ini hükümet gönderiyor ve bu para tas tamam geliyor. Hatta hükümet bütçe tahmininden fazla para gönderiyor. Bir borçlanma talebinin reddedilmesi hikayesi anlatılıyor. Orada da Belediye Meclisi ‘Kasamızda yapacak para var, niye borçlanıyoruz’ diye itiraz ediyor ki bu da haklı bir itiraz. Yavaş o koltuğa oturduğundan beri bir algı yönetimiyle cumhurbaşkanı adaylığını hedefliyor.

‘25 MİLYARLIK SATIŞ VAR’

“Yavaş, giderayak Ankara’nın bazı taşınmazlarını satışa çıkardı. Bu son iki ayda satışa çıkardıkları, ilk dört yılda sattıklarından fazla. ‘Hayırdır bu nedir’ dedik ve bunu kamuoyuna ilan ettik. Bunun üzerine 5 yıl boyunca bir kez bile satışlarda komisyon başkanlığına gelmeyen Yavaş, bu satışlara bizzat başkanlık etti. Fakat satamadı. Belediye müflis tüccar gibi ne varsa satılarak yönetilemez. Belediye envanterine kazandırdığı bir taşınmaz duymadım ama sürekli satıyor. Yaklaşık 25 milyarı bulan satışlar var. Biz bu belediyeciliği reddediyoruz.

“Sayıştay raporlarına göre belediyenin BUGSAŞ ve ANFA şirketleri borç batağına saplanmış, ‘teknik iflas’ tespit edilmiş. Yine aynı raporlara göre dört belediye şirketinde 5 milyar 746 milyon 861 bin 631 lira para buharlaşmış. Yani kasada olması gerekirken para yok. ‘Bu para nerede’ diye soruyorum. Yanıt veren yok. Belediye başkanı olsam ve biri bana bunu sorsa ölürüm cevabını verene kadar. Belediye şirketlerinin adını, bilançosunu denetim komisyonuna veremiyorlar. Belediye şirketler aracılığıyla yönetilmez.

‘1.5 MİLYAR KAMU ZARARI’

“2019’dan beri ‘Polatlı’nın suyunu getiriyoruz’ propagandası yapıyor Yavaş. 2020’de bu işin ihalesi yapıldı. Sözleşme bedeli 580 milyon liraydı, teslim süresi 2 yıldı. 2024’teyiz bu hala gerçekleşmedi. Polatlı ile Ankara arasında dağ yok dağ, dümdüz. Şu anda ilan edilmiş maliyeti 2.5 milyar. Bu iş iki senede bitseydi olsun olsun 1 milyon olurdu. İş doğru düzgün yapılmadığı için hem Polatlı halkına su gitmedi, hem de Ankara halkına 1.5 milyar daha yük getirdi. Kamu zararı var. Bunu neyle örtüyorlar: ‘Engellendik, kredi vermediler.’

“Yavaş da Turgut Altınok da sosyal yardım vaatlerinde bulunuyorlar. Yoksulluğu bir şekliyle sürdüreceklerinin mesajını veriyorlar. Yoksul üzerinden siyaset ticareti yapıyorlar. Bu gayrı ahlakidir. Bu yoksulluğun sorumlusu hükümettir. Hatta övünülüyor yoksulluğun artışından. ABB de buna başladı. Bu sosyal belediyecilik değildir. Öyle olduğunu kabul etsek bile ABB’nin 5 yıllık bütçesi 308 milyar lira. Sosyal yardımlara harcadığı pay yüzde 3, 27. Oysa reklamlarda nasıl abartılıyor. ABB, kampanya belediyeciliği yapıyor. O da siyaset ticareti yapıyor. Vatandaş ödettirdikleri paralarla bile kendi reklamlarını yapıyorlar.

‘2 BİN 929 PERSONEL NEREDE’

“ABB’deki Süleymancılar haberinizle ilgili size bir tekzip geldi mi? Bazen gazeteci bile fırçalayan ABB sizi görmezden mi geldi? ‘Sükut ikrardan gelir’ derler. O tarikat-cemaatler benimle pazarlık yapabilseydi, ben iki defa Ankara’da başkan olurdum. Ne benimle pazarlık yapabilirler, ne de öyle bir ilişkiye girebilirler. Belediyede çalışan kişinin liyakattan başka ölçüsü olmaz.

“Belediyenin ANFA Ankara şirketinin sözleşmesine göre aylık işçi sayısı 600 ama sigorta kurumuna bildirilen işçi sayısı 3 bin 529. 2 bin 929 fark var. Bütün partilerden oluşan bir denetim komisyonu belediye şirketleri hakkında bilgi istiyor. Fazla görünen işçiler hakkında bilgi istiyor. Vermiyorlar. Bu personel nerede çalışıyor? Acaba sizin bahsettiğiniz o tarikat-cemaat kadrolarına mı verildi bu diye insanın aklına gelmiyor değil.”