Çevreleme politikasının kritik üssü Romanya

Karadeniz'de geçmişten bu yana bölge güvenliği açısından en kötü sınavı veren ülke Romanya. NATO ve ABD, Romanya'da üsler kurdu, şimdi de silah yığınağına başladı. Romanya Devlet Başkanı Klaus Iohannis, F-35 almayı da planladıklarını açıkladı.

Karadeniz'de geçmişten bu yana bölge güvenliği açısından en kötü sınavı veren ülke Romanya'dır. 2004 yılında NATO'ya alınmasından sonra da Romanya, fikri temelleri 'Long Telegram'da* atılan 'Çevreleme Politikası'nın kritik bir üssü haline geldi. Savunma bütçesini her yıl artıran, üslerini ABD'ye açan ve NATO tatbikatlarına ev sahipliği yapan Romenler, son kışkırtıcı faaliyetlerine hız verdiler...

Romanya'yı Bulgaristan, Ukrayna ve Gürcistan'dan ayıran en belirgin özellik, Avrupa'yı dahi rahatsız edecek derecede Amerikan hayranlığına sahip olması. Daha 2002'de Avrupa Birliği'nin tepkisine ve “AB'ye girmeniz riske girer.” açıklamalarına rağmen ABD'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yönelik menfi tavrını destekleyen Romenler, NATO vizesini AB üyeliğinden 3 yıl önce aldılar. 2005'te ABD'ye üslerini 10 yıl açarak ilişkileri bir adım ileri götüren Bükreş yönetimi, Kosava, Afganistan ve Irak'ta da ABD için kritik roller üslendiler. Bu süreçte Romen Silahlı Kuvvetleri, NATO operasyonlarını destekleyebilecek şekilde modernize edilirken, ikili ekonomik anlaşmalarla da Bükreş zincirlendi. 2011 yılına gelindiğinde ise tarihi bir dönemeç yaşandı.

ABD'NİN İLK ANTİ-BALİSTİK FÜZE ÜSSÜ

13 Eylül 2011'de Washington'da, Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Baconschi ile ABD Dışişleri Bakanı Rodham Clinton arasında Amerikan füzelerinin Romanya'ya konuşlandırılması karara bağlanmıştı. Rusya için kuşatılmışlık algısının en üst seviyeye çıktığı bu anlaşma, 2016 yılında hayata geçti. Böylece ABD, ilk kez kendi toprakları dışında bir anti-balistik füze sistemini (BMD) Romanya’nın güneybatısındaki Devesul Hava Üssü'ne kurmuş oldu. Bu sistem, ABD Donanması’nın Aegis sınıfı hava savunma kruvazörleri ile Arleigh Burke sınıfı muhriplerindeki SM-2 ve SM-3 serisi SAM (hava savunma) füzelerini barındırıyor. Bu füzelerle artık hedeflenenler sadece atmosfer içindeki uçak, güdümlü mermi, cruise (seyir) füzesi ve balistik füzeler değil. Bu sistemle kıtalararası balistik füzeler (ICBM ve SLBM) de atmosfer dışında imha edilebiliyor. Yani İran ve Rusya kaynaklı füzeleri imha için Devesul’a kurulan sistem, Rusya’nın jeopolitik kuşatılmışlığını bir ileri safhaya taşıyor. Ne yazık ki Malatya Kürecik’te bulunan AN/TPY-2, X Bant arama ve takip radarı da bu sistemle bağlantılı.

RUSYA'DAN ROMANYA TALEBİ

Bu nedenle Rusya, Ukrayna konusunda Batı'dan istediği güvenlik garantilerine, Romanya ve Bulgaristan'ı da ekledi. Güvenlik garantilerinin, talep edilen bölgelerden NATO'ya ait askeri güç, silah ve teçhizatların çekilmesini kapsadığı bildirildi.

Fakat NATO, Bulgaristan ve Romanya'daki ittifak askerlerinin çekilmesi ve üslerin kapatılmasını isteyen Rusya'nın talebini geri çevirdi. NATO Sözcüsü Oana Lungescu yaptığı açıklamada, “NATO, İttifak'ın doğu bölümündeki askerlerin mevcudiyeti dahil olmak üzere, müttefiklerin birbirini koruma ve savunma kabiliyetinden vazgeçmeyecektir.” ifadesini kullandı.

Romanya'dan da Rusya'yı daha da kışkırtacak yeni bir açıklama geldi.

EK NATO GÜCÜNE KAPI AÇTILAR

Romanya Devlet Başkanı Klaus Iohannis son yaptığı açıklamada, NATO Güvenlik Yüksek Konsey toplantısında Karadeniz bölgesindeki durumu ele aldıklarını belirterek, “Bir dizi önemli adım atmaya karar verdik. Romanya’daki NATO müttefiklerinin varlığını artırmaya yönelik somut adımlar atılacak ve hükümet, topraklarımıza olası sığınmacı dalgasını kabul etmeyi planlamaya devam edecek.” ifadesini kullandı.

Ukrayna ile 6 bin kilometreden fazla ortak sınıra sahip olduklarını söyleyen Iohannis, bu nedenle her türlü gelişmeye hazır olmaları gerektiğini söyledi. “Coğrafi konumumuz sebebiyle bu çatışmanın tam merkezinde bulunduğumuz için NATO’nun son duruşuna destek veriyoruz.” diyen Iohannis, “Ek NATO güçlerine ev sahipliği yapmaya hazırız.” ifadelerini kullandı.

F-35 ALMAYI PLANLIYORLAR

Açıklamanın yankıları sürerken Cumhurbaşkanı Iohannis, önceki gün Romanya'nın merkezinde bulunan Campia Turzii'deki 71. Hava Üssü'nü ziyaret etti. Burada konuşan Iohannis, “Ordu'nun yeni uçak tipleri, özellikle F-16 uçakları, tüm spesifik görevlerin yüksek verimlilikle yerine getirilmesine izin veriyor. Hava Kuvvetleri'nin modernizasyon süreci burada bitmeyecek, son teknoloji F-35 uçaklarını da satın almayı planlıyoruz.” diye konuştu. Iohannis, Romanya'nın NATO taahhütlerine uygun olarak askeri yeteneklerini önemli ölçüde geliştirmeye ve modernize etmeye kararlı olduğunu da ekledi. Şu anda 17 adet F-16 savaş uçağı bulunan Romanya'nın Savunma Bakanı Vasile Dincu da, geçen haftalarda Norveç'ten 454 milyon avro karşılığında 32 adet F-16 savaş uçağı satın alınmasını talep etmişti. 2026 yılına kadar savunmaya 9,8 milyar avro harcamayı planlayan Romanya'nın, önümüzdeki dönem yeni üsler de inşa etmesi bekleniyor.

GENİŞLETİLMİŞ KARADENİZ

Romanya Silahlı Kuvvetleri ile yakın çalışmış eski bir asker, bölgedeki tehlikeyi şöyle anlatıyor:

“Romanya hep iyi denizcilere sahip olmuştur. Karadeniz'in en etkili ülkelerinden biridir. 11 Eylül'den sonra ABD, 'Genişletilmiş Karadeniz' projesi kapsamında Romanya'ya özel önem verdi. Çünkü Romanya'nın hinterlandında sadece Karadeniz değil, Avrupa'dan Afganistan'a kadar geniş bir coğrafya bulunuyor. Köstence Limanı'na yapılan ABD yatırımlarını Kuşak-Yol'dan bağımsız düşünemeyiz. Romanya maalesef Çavuşesku devrildikten sonra çok kötü bir sınav verdi. Şimdi de istikrarsızlık projelerinde kritik bir üsse çevriliyorlar. Önümüzdeki dönemde çok iyi takip edilmesi gereken bir ülkedir Romanya.”

* Çevreleme Politikası (Containment Policy), ABD’nin Soğuk Savaş’ın ilk yıllarından başlayarak izlediği ve SSCB’nin II. Dünya Savaşı sonrasında artan etkisini sınırlamayı hedefleyen doktrine verilen isim. Düşünsel temelleri ABD’li diplomat George S. Kennan tarafından 1946’da Moskova’dan Washington’a gönderilen ‘Long Telegram’ ile atılan doktrin, “yayılmacı eğilimleri durdurulduğunda komünist yönetimlerin çökmelerinin kaçınılmaz olacağını” ileri sürüyordu.

RUSYA KARADENİZ'DEKİ ÜSSÜNÜ TAMAMLADI

Rusya, Karadeniz'deki en büyük deniz üssü projesinin ana aşamasını tamamladı. Novorossiysk'teki üssün denizaltılar dahil 100 gemiye ev sahipliği yapabileceği belirtiliyor.

Rus Daily İzvestia, deniz üssünün ana tesislerinin inşaatının tamamlandığını, kabul belgelerinin de imzalandığını bildirdi. Habere göre gemiler için beş liman inşa edildi. Deniz üssü için gerekli olan yardımcı tesislerin de yüzde 70'inden fazlasının inşa edildiği kaydedildi. Savunma Bakanlığındaki yetkililer de çalışmanın tamamlanmasının ardından deniz üssünün 1,5 ila 30 bin ton deplasmana sahip 100'den fazla modern savaş gemisini alabileceğini belirtti.

SSCB'nin son yıllarında filo, Sivastopol, Odesa, Poti ve Batum'da bulunuyordu. Ülkenin çöküşünden sonra ise Rusların Karadeniz'de tek bir üssü kalmıştı.

BULGARİSTAN'DAN DENİZALTI ÇIKIŞI

Romanya ile birlikte NATO'ya alınan Bulgaristan da ABD planları çerçevesinde silahlandırılıyor. Daha önce Novo Selo'da 5 bin kişilik NATO üssüne onay veren Bulgarlar, şimdi de yeni denizaltılar almayı planlıyorlar.

Ukrayna-Rusya gerilimi üzerine konuşan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, “Savaş insanları incitiyor ve kimse savaş istemiyor ama buna hazırlanmalıyız.” dedi. “NATO ve ABD doğrudan çatışmaya müdahale etmeyeceklerini söylediler fakat Bulgaristan için böyle bir çatışmanın başka sonuçları olabilir, bu yüzden hazırlıklı olmalıyız.” diyen Yanev, yeni bir denizaltı filosu kurmak için girişimde olduklarını bildirdi. Radev, “Denizaltı satın almak için bir ülkeyle görüşmelerimiz sürüyor.” ifadelerini kullandı.

Bulgaristan, 2011 yılında denizaltı filosunu devre dışı bırakmıştı.

Sonraki Haber