Ceyhan Mumcu ile Terihten Güncele: Ataol Behramoğlu sol gösterip sağ vuruyor
Avukat Ceyhan Mumcu Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel'in sorularını yanıtladı.
- Özdemir İnce, Altılı Masa’yı Birinci Meclis’e benzetiyor. “İkinci Birinci Meclis” diyor. Nasıl bir benzerlik var?
Nasıl bir benzerlik var?
- Size soruyorum.
Ben de Özdemir İnce’ye soruyorum. Hiçbir benzerlik görmüyorum. İlk Meclis antiemperyalistti. Altılı Masa içinde bir tane antiemperyalist var mı? Hepsi gözünü Batı ülkelerine dikmiş. İktidar dileniyor. Birinci Meclis birleştiriciydi. Altılı Masa’nın bölücü örgütün partisi HDP’yle bir sorunları var mı? Yok. HDP müttefikleri. Birinci Meclis’te vekiller özgürdü. İstediği gibi konuşurdu. Altılı Masa’nın partilerindeki milletvekilleri grup başkanlarından habersiz adım atmaz. Ayrıca Birinci Meclis’te İttihatçılar ağılıktaydı. Altılı Masa, bağımsızlıkçı mücadelenin hiçbir yerinde yok. Benzeteceksek 1957’deki CHP, Hürriyet Partisi, Millet Partisi’nin yaptığı işbirliğine benzetebiliriz. Adı üstünde Biden muhalefeti. Biden’ın Türkiye planlarına karşı çıkmayan demokrasiyi savunamaz. Neticede Batı'nın emperyalist olduğunu unutup, “Biz Atatürk’ün partisiyiz” deyip ‘İzmir’in dağlarında çiçekler açar’ diye şarkı söylemek samimiyetsizliktir.
- Altılı Masa ne yapar?
Cumhuriyet Halk Partisi listelerine partileri doldurur. Nasıl ki İyi Parti’ye 15 vekil verdi… Seçim döneminde Babacan, Davutoğlu, Karamollaoğlu gibi isimleri TBMM’ye taşımak isteyecekler. Madem Birinci Meclis’e benzetiliyor o zaman vekiller orada burada söyledikleri rahatsızlıkları grup toplantılarında söylesin bakalım. Söyleyemezler. Birinci Meclis vatan için toplanan isimlerin özgürce konuştukları yerdi. Şimdikiler bırakın konuşmayı, grup toplantılarında alkışçılık dışında bir işlevleri kalmadı neredeyse… Kısır tartışmalarla toplumu meşgul ediyorlar. Her akşam Kılıçdaroğlu mu Ekrem İmamoğlu mu Mansur Yavaş mı aday diye tartışıp duruyorlar. Bir kere bile nasıl bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç var gibi bir tartışma yok.
- Dikkat çeken bir açıklamayı da şair Ataol Behramoğlu yaptı. Cezaevlerinde fikir suçlularının yattığını ilan etti, Akşener ve Demirtaş’ı övdü.
Geçenlerde de Putin’i hedef alan bir mektup yazmıştı. ‘Savaşa hayır’ diyor ama Biden’ı görmüyor. Evvela antiemperyalist değil, rüzgar etkiliyor demek ki. ‘Kahrolsun Putin yaşasın Bidenizm’ çizgisi.
NATO’yu görmüyor, NATO’yu bir koruyucu melek zannediyor, bir de kendine “Solcuyum” diyor.
Ataol Behramoğlu sol gösterip sağ vuruyor. Umudu Akşener ve Demirtaş’sa tutarlı bir siyasi programı yok demektir.
- Suriye’yle işbirliğine yönelik adımlar atılıyor.
Hayırlı olsun. Vatan Partisi’nin büyük emekleri var. Ak Parti hatasından dönerek doğru yapıyor. Yapıcı olalım. ABD'nin desteklediği terör örgütlerini bölgeden silecek bir işbirliği yapmalıyız.
- Bu aralar ne okuyorsunuz?
Tarih dergilerini. Hepsi Atatürk düşmanı. Aydınlık, Teori ve Bilim ve Ütopya tarih alanına daha çok yer ayırmalı. En sinsi düşmanlığı da kendisine “Solcuyum” diyenler yapıyor.