Ceylanları taşa feda etmeyin

Nesli tehlike altındaki dağ ceylanlarının yaşam alanı daraltıldı. Bölgenin taş ocağı tehdidi altında olduğunu söyleyen yaban hayatı uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sözen, ‘Burası türün dünyada birey sayısının arttığı tek alan. Taş ise her yerde, bu kadar değerli bir tür taşa feda edilir mi?’ dedi.

Dağ ceylanlarının dünyadaki iki yaşam alanından biri olan Hatay Kırıhan’da sınırda yer alan Yaban Hayatını Geliştirme Sahası, 8 kilometrekare küçültüldü. Alan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilan edilmeden önce defalarca taş ocaklarının faaliyetiyle gündeme gelmişti. Kayalık olan bölge yine taş ocağı tehdidi altında. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Sözen, “Atılan bu adım alanın 8 kilometrekareden daha fazla daralması anlamına geliyor. Taş ocağı faaliyeti nedeniyle burada dinamitler patlatıldığında tür oradan uzaklaşacaktır” dedi. Hatay Tabiatı Koruma Derneği kararın geri alınması için imza kampanyası başlattı.

8 KİLOMETREKARE İLE KALMAYACAK

Tarım ve Orman Bakanlığı 2017 yılında Hatay Dağ Ceylanı Tür Eylem Planı hazırladı. Türün yayılış alanı bu çalışma ile 135 kilometrekare olarak belirlendi. Yaklaşık 133 kilometrekarelik alan 25 Aralık 2019’da yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Hatay Dağ Ceylanı Yaban Hayatını Geliştirme Sahası olarak ilan edildi. Böylece alan her türlü yapıya ve madencilik faaliyetine kapatıldı. Geçen 5 Haziran’da ise alan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 8 kilometrekare küçültüldü.

Hatay Tabiatı Koruma Derneği Bilim Kurulu üyesi de olan Prof. Dr. Mustafa Sözen, “Alanın sınırlarının belirlenmesi bilimsel verilere dayanıyordu ancak sınırların daraltılması her hangi bir gerekçeye dayandırılmadı. Türün nesli tehlikede ve Türkiye'de yaşadığı tek alan burası. Burası türün dünyada birey sayısının arttığı tek alan. Taş ise her yerde, bu kadar değerli bir tür taşa feda edilir mi?” dedi.

SAYILARI 8 YILDA 4 KAT ARTTI

Dağ ceylanlarının bölgedeki sayısı 8 yılda neredeyse 4 kat arttı. Türün birey sayısı 2012 yılında 295’iken 2020’de bin 141’e yükseldi. Bölge yalnızca dağ ceylanlarının değil, çizgili sırtlan, uzunkulaklı çöl kirpisi, kayalık gerbili, saz kedisi, kuyruksüren, oklu kirpi gibi nadir türlerin de yaşam alanı. Prof. Dr. Sözen, “Küçültülen alanda yapılacak faaliyetler, koruma sahasını da çok rahatsız edecek. Faaliyetin etkisi sadece bu 8 kilometrekarelik alan içinde kalmayacak. Tür buradaki patlamalar nedeni ile daha uzaklara kaçacak. Türün yayılış alanı küçülecek. Taş ocağından yayılacak toz, beslenme alanının önemli bir bölümünü olumsuz etkileyecek. Bundan bölgede yaygın olan evcil hayvan otlatmacılığı da çok olumsuz etkilenecektir” dedi.

Taş ocağı faaliyetinin yürütüldüğü alanda daha önce 2 ceylan ölmüştü. Sözen kararın gözden geçirilmesini ve alanın sınırlarının eski haline getirilmesi gerektiğini söyledi.

TAŞ OCAĞI YARGIYA GİTMİŞTİ

Bölgenin Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilan edilmesinin ardından 2026’ya kadar ruhsatı olan taş ocağı işletmesi mahkemeye başvurmuştu. Bölgede ayrıca 13 yıl içinde üç kez çimento fabrikası kurulmak istendi. Hatay Tabiatı Koruma Derneği mahkemeye başvurmuş ve yargı yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Sonraki Haber