Özel, Erdoğan ile görüşmesine yönelik eleştirilere yanıt verdi: Ya neyini kandıracak Erdoğan benim?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmeye yönelik eleştirilere yanıt veren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 'Bize halen, ‘Ya Erdoğan sizi kandırırsa’ diyorlar. Ya neyini kandıracak Erdoğan benim? Tek başıma karar vermiyorum ki ben.' ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, BirGün Gazetesi'nin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmeye yönelik eleştirilere yanıt veren Özel, "2024 yılında siyasetçilerin el sıkışmaması diye bir şey söz konusu olamaz. 1977-80 arası Ecevit de Demirel ile el sıkışmadı, darbe geldi. Siyasetçiler el sıkışmıyorsa, başkaları elini ovuşturur. Bu illa darbe olmaz, başka bir şey olur. Yani işte bir cemaat yükselir falan. Siyasi kanalları tıkarsan bu ülkede yetişen çocuklara ve senin davranışlarından feyz alan herkese yanlış bir mesaj verirsin. Sonra neden bu kadar çok kadın cinayeti var? Neden iki komşu birbirini dövdü? Taraftar grupları niye kavga ediyor?" dedi.

'AK PARTİLİLERE SORUYORUM: BİLMİYORLAR'

31 Mart 2024 yerel seçimlerini de değerlendiren Özel, "Seçim sonucuyla ilgili çok yönlü değerlendirmeler yaptık. Başarıyı tek bir şeye bağlamıyoruz. Bir kere doğru adaylar belirledik. Çok anket yaptık. Toplam 350 bin anket yaptık. 255 bin anketle adayları sahada takip ettik. Yani doğru bir strateji belirledik. Toplam 20 firma ile başladı, finale kalan dört firmadan birinin iletişim kampanyasını seçtik. İlk başta ittifak yapabilmek için gayret gösterdik. Ama olmayınca kendi ittifakımızı sağladık. Mesela AK Parti'nin seçim şarkısını bir hatırlayan yok. Ben AK Parti milletvekillerini soruyorum. Bilmiyorlar" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel

ANAYASA GÖRÜŞMELERİ

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Halk kapıların tamamen kapalı olmasını hiçbir zaman kabul etmiyor. Ama Anayasa gündeminde şerhimizi koyduk. Mevcut Anayasa’ya tam uyum isteriz. Birinci şartımız bu. Ama yapar mı? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan atamada da gördük ki yapamaz. Anayasa Mahkemesi kararına uymayan dairenin başkanını Yargıtay başsavcısı yapan biri mevcut Anayasa’ya uymaz. ‘Temkinli iyimserliğiniz sürüyor mu’ diye soruyorsunuz. Daha temkinli bir iyimserlik içindeyim artık, dünkü atamadan sonra. Tek başına normalleşmenin siyasetini yapmakla ülke normalleşmez. Normalleşirsen normalleşir. Normalleşme deyip, en sert tercihlerde bulunursan, bunun neresi normalleşme, demeye başlar insanlar."

'ARAPÇA TABELA' AÇIKLAMASI

Arapça tabela meselesinde lehte aleyhte bütün beyanlarımı tekrar ederim. Ben Arapça kutsaldır, Kur'an dilidir demiyorum. Daha doğrusu Kur'an'dan dolayı Arapça'ya saygı gösterilmesini istemiyorum. Ama diyorum ki Manisa'nın Acarlar köyünde önümden yürüyen bir yaşlı amca gözümün önüne gelir. Diyanet’in takvim yaprağını yerde bulursa öpüp kalp hizasından yukarı bir yere koyar.

Anadolu insanı bu hürmeti gösteriyor. Ben de Belediye Başkanıma diyorum ki “Arapça tabela yırtarak kaldırılmasın, kanunlara uygun tebligat yapılsın, küçülecekse küçülsün”. Fransızca’ya, İngilizce’ye saygı gösterip, Arapça’ya göstermemek bir ayrım. Yırtma görüntüsü partiye mal oluyor, o yazıya bir kutsiyet atfeden seçmenin gönlünde büyük bir travma yaratıyor. 6 milyon Arap asıllı insan yaşıyor. Şanlıurfa'da, Mardin'de, Hatay'da inanılmaz yoğunlukta, bunlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Yani Suriye'den bahsetmiyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nde doğmuş, büyümüş, komşumuz, canımız, ciğerimiz, onların da ana dili Arapça. Onlara da bir hürmetsizlik ve saygısızlık olur aksi bir tutum.

Sonraki Haber