CHP iptalini istemişti! ‘Bilgi Bozma Yasası AYM gündeminde

CHP’nin ‘suç değildir’ gerekçesiyle iptal edilmesini istediği ek madde, haftaya görüşülecek. Yüksek Mahkeme, TCK'ya eklenen, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçuna hapis cezası öngören maddenin yürürlüğünün durdurulması istemini esastan görüşerek karara bağlayacak

CHP’nin dezenformasyonla (bilgi bozma) mücadele yasası olarak bilinen düzenlemede değişiklik için Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru 8 Kasım’da görüşülecek. CHP tarafından yapılan başvuruda, Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la Türk Ceza Kanunu'na (TCK) eklenen maddenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talep edildi. Anayasa Mahkemesi, başvurunun iptal istemini, bu çarşamba Genel Kurul’da ele alacak. Yürürlüğü durdurulması istemi de esas inceleme aşamasında görüşülecek. Kamuoyunda dezenformasyonla mücadele olarak bilinen 7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu'nun 29'uncu maddesiyle TCK'nın 217/A maddesine ekleme yapılarak, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçu ihdas edilmiş, bu suçu işleyenlerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması öngörülmüştü.

TCK'YA EKLENEN MADDE

Görüşülecek ek maddede şu ifadeler yer alıyor: "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma: (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. (2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi halinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır."​​​​​​​

NEDEN TARTIŞMALARIN ODAĞI OLDU

Dezenformasyonla mücadele (bilgi bozma) düzenlemesi olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la Türk Ceza Kanunu'na (TCK) madde eklenmişti. Düzenleme uzun süre kamuoyunda tartışıldı. Basın meslek örgütleri ve muhalefet teklife “basına sansür” uygulanacağı gerekçesiyle karşı çıktı. Hükümet dezenformasyonu engellemek için adım atıldığını “sansür”ün söz konusu olmadığını savundu. Aydınlık’ın söz konusu düzenlemenin tartışıldığı dönemde yaptığı haberler ses getirdi. Aydınlık konuyu uzmanlarla masaya yatırdı, tüm tarafların itiraz ve açıklamalarını haberlerinde yansıttı.

TANIM ‘SOYUT’ ELEŞTİRİSİ

Teklifin en çok 29'uncu maddesi tartışıldı. Maddeye göre "endişe, korku veya panik yaratma, ülkenin iç ve dış güvenliğini kamu düzenini ve kamu barışını bozmaya" yönelik yayın yapanların 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması öngörüldü. Hukukçulara göre “endişe, korku veya panik yaratma” tanımı soyut. TCK'da varolan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” başlıklı TCK 216. ve ortak hüküm başlıklı 218. maddesinin de 9 aydan 3 yıla kadar hapis cezası içerdiğini belirten hukukçular, bu maddenin de somut temellere dayanmadığını söyledi. “Tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması” cümlesinin “sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli olacak şekilde alenen yaymak” şeklinde değişmesinin de ifade özgürlüğünü kısıtlayacağına işaret edildi.

İNTERNET SİTESİ ÇALIŞANLARI

Öte yandan düzenlemeyle internet haber sitelerinde çalışan gazeteciler, basın kartı sahibi olabiliyor. Ayrıca, internet haber siteleri de süreli yayın tanımı kapsamına alınarak Basın İlan Kurumu’ndan ilan alma hakkı kazandı.

Sonraki Haber