CHP'deki kurultay tartışmalarına Özel'den yanıt: Özür diliyorum

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'ndeki 'kurultay' tartışmalarına ilişkin konuşan Özel, 'Tartışmalarda haklı, haksız demeden, bütün haklılardan bütün haksızlar adına ben özür diliyorum. Partideki gidişattan memnun olmayan kim varsa partinin zaten tüzüğü açıktır, bu durumda ne yapılacağı açıktır.' dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir'de tedavi gördüğü hastanede 71 yaşında hayatını kaybeden 23. dönem CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan'ın Bornova Hüseyin İsa Bey Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Özel, soru üzerine, CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın dün sosyal medya hesabından "normalleşme" sürecini eleştirmesi ve CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in Salıcı'ya cevap vermesiyle başlayan tartışma ve bir grup milletvekilinin Yücel'in cevabını eleştirerek kurultay çağrısı yapması ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Hem İzmir milletvekillerine hem de tüm milletvekillerimize şunu ifade ediyorum; CHP Genel Başkanı olarak bu tartışmayı bitiriyorum. Bundan sonra hiçbir CHP'linin böyle kendi içine dönük gündemlerle partiyi ve kamuoyunu meşgul etmemesi gerekir. İzmir'deyiz, 31 belediye başkan adayı gösterdik, 29'unu seçtirdik. Türkiye'de tarihin en önemli rekorunu kırdık, 413 belediyemiz var. 47 yıl sonra CHP birinci parti, 22 yıl sonra AK Parti ilk kez ikinci parti oldu. Anketlerde de CHP birinci parti olarak devam ediyor. Burada biz CHP olarak neyi tartışıyoruz, birbirimizle neyi paylaşamıyoruz? Önümüzde önemli bir görev var. Partiyi birinci parti yapıp Atatürk'ün partisini iktidar yapacağız. Bu motivasyonla hep birlikte devam edeceğiz.

'ÖZÜR DİLİYORUM'

Tartışmalarda haklı, haksız demeden, bütün haklılardan bütün haksızlar adına ben özür diliyorum. Artık bu lüzumsuz tartışmaları bir yana bıraksınlar. Gerçekten insanlar bu kadar geçim sıkıntısı, yokluk, işsizlik çekerken CHP'nin kendi içine dönük tartışmalar yapması kadar anlamsız bir şey olmaz. Partideki gidişattan memnun olmayan kim varsa partinin zaten tüzüğü açıktır, bu durumda ne yapılacağı açıktır. O durumda kimse kimseye bir şey söylemez ama sokakta olmayan bir tartışmayı sosyal medyada sürdürmesinler. Sokakta CHP tartışılmıyor; açlık, yoksulluk, işsizlik, güvencesizlik tartışılıyor. Kadınlarından tutun, sokaktaki kedi, köpeğe kadar herkesin yaşam hakkının tehdit altında olduğu tartışılıyor. O yüzden sokakta olmayan bir tartışmayı sosyal medyada yapmanın partimize ve ülkemize bir faydası yoktur. Bundan sonra CHP'den sözüme değer veren herkesi asla ve asla bu tartışmalara girmemeye çağırıyorum. Birileri sözümüze değer vermeyip bunları söylüyorsa buna da asla cevap verilmeyecek, ülkenin gündemine döneceğiz.

'EYLÜL AYINDA İKİNCİ PARTİLİĞE GERİLEDİK'

8 aydır birinci partiyiz. Bir tek Eylül ayında 9 anketten ikisinde ikinci partiliğe geriledik. Orada da Tüzük Kurultayı... Ne kadar başarılı da olsa içe dönük tartışmadır. İçe dönünce kaybediyoruz, kaybettiriyoruz. İşimizi yapacağız, önümüze bakacağız. Bundan sonra CHP'de kimse birbirine laf yetiştirmeyecek. Yine de birileri konuşuyorsa onu partinin vicdanına havale edin, kimse birbirine cevap vermesin, işimize bakalım."

Bakan Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı. Bakan Murat Kurum, İzmir Körfezi'nden alınan bir şişe deniz suyu numunesini komisyona getirdi ve milletvekillerine gösterdi.

İzmir Körfezi'nden alınan bir şişe deniz suyu numunesini milletvekillerine gösteren Kurum, şöyle devam etti:

"Bu suyu, İzmir Körfezi'ndeki kirliliği görmekten imtina eden, bu acı tablo karşısında tek bir açıklama dahi yapmayan siyasilere, denizin kirliliğini daha iyi anlatmak için getirdik. Artık İzmir Körfezi'mizde büyük bir çevre felaketi yaşandığını, körfezin içindeki tüm canlılarla birlikte can çekiştiğini, her saat başı binlerce balığın öldüğünü görmenin vakti gelmiş, hatta geçmiştir. Millet önünde soruyorum; şu kirliliğin olduğu bir denizde balıklar yaşayabilir mi? Bu kokunun olduğu bir denizin kıyısında, İzmirliler rahatça hayat sürebilir mi? Şu anda bu su numunesi içerisinde atık su kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden 50 kat daha fazladır. Bu şişenin içindeki oksijen miktarı sıfırdır, sıfır."

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na şişede İzmir Körfezi'nden su getirdiğinin hatırlatılması üzerine ise Özel, şöyle konuştu:

Çevre Şehircilik Bakanı dün vicdanını göstermiş orada. Yalandan getirdiği o karanlık, Çevre Şehircilik Bakanı'nın kara vicdanıdır. Deprem sırasında attığı imzaların nelere mal olduğunu gördük. İliç'te attığı imzanın neye mal olduğunu gördük. İstanbul'un başına kendini bela etmek istediler, Allah'tan İstanbullular, İstanbul'u emin birisine, Ekrem İmamoğlu'na teslim etmeye devam ettiler. Şehircilik Bakanı kendi vicdanının rengini göstermiş.

NE OLMUŞTU?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan Kurultayı'nın üzerinden tam bir yıl geçmişken Kılıçdaroğlu ekibinden yeni bir atak geldi. CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, kurultay çağrısı yaparak genel merkez yönetiminin “normalleşme” politikasını eleştirdi. Salıcı, Özel'i işaret ederek “Padişah değildir” dedi.

Salıcı, kurultay çağrısını sosyal medya üzerinden yayımladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yürüttüğü politikaların partide ve seçmenler arasında tartışma yarattığını söyleyen Salıcı, amacının Özel ile polemik yapmak olmadığını ifade etti.

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı

Salıcı, “Görülmektedir ki, partililerimiz arasında rahatsızlık yaratan normalleşme süreci, Erdoğan’ın kaybettiği yerel seçimin ardından kendisine çok değerli bir zaman kazandırmıştır. Buna rağmen her platformda normalleşmenin savunulmasının nedeni anlaşılamamaktadır. ‘Normalleşme’ vaadi ne kurultayda ne de 31 Mart Yerel Seçimleri’nden önce dile getirilmiştir. Seçim, normalleşme vaadiyle kazanılmamıştır” dedi.

TABANDA DEM RAHATSIZLIĞI

Salıcı şunları kaydetti:

“Milletvekillerine hiçbir açıklama yapılmadan Erdoğan’ın önünde ayağa kalkmalarının istenmesi de parti örgütümüzce sorgulanmaktadır. Sonuç olarak görülmüştür ki, TBMM Genel Kurulu’nda belediyemize kayyım atayan iradenin önünde ayağa kalkılmıştır. Kayyım atanmasını protesto mitinglerinde bir başka siyasi parti ile paylaşılan kürsü, parti tabanımızda rahatsızlık yaratmıştır. Sayın Genel Başkanımızın neredeyse her açıklamasının ardından, ne demek istediğini izah etmek durumunda kalması makamına yakışmamaktadır.

“Erdoğan’la el sıkışılırken, Bahçeli’yle 'siyasetin gereği' diye şakalaşılırken hayata soldan bakan Türkiye İşçi Partisi’ne küçümseyici bir dille cephe açılmasındaki 'stratejik' beklenti merak edilmektedir.

“Amerika Birleşik Devletleri’nde rüşvet iddiasıyla başlatılan bir soruşturma sürerken Erdoğan’a niçin kefil olunduğu izaha muhtaçtır.

“Neden-sonuç bağları doğru kurulmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi örgütünde kurultay tartışması yapıldığı için oy kaybedilmemektedir; bilakis oy kaybedildiği için kurultay tartışması yapılmaktadır. Oy kaybının nedenini tabanda siyaseten kabul görmeyen politikalarda aramak gerekmektedir.

'CHP ANKETLE KURULMADI'

“Cumhuriyet Halk Partisi anket yaparak kurulmuş bir parti değildir. Siyasetini anket sonuçlarına göre belirlemez. Cumhuriyet Halk Partisi’nde Kurultay bir lütuf değildir, haktır. Cumhuriyet Halk Partisi’nde gerekirse Kurultay’a gidilir. Sayın Genel Başkan da genel seçimlerden sonra taban daralması tezini ileri sürerek ve Partimizin kurultaya ihtiyacı olduğunu dillendirerek genel başkan adayı olmuştur.

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin her genel başkanı son derece saygındır. Öte yandan Partimizin Genel Sekreterlerinden değerli hemşerim Kamil Kırıkoğlu’nun dediği gibi, padişah da değildir”.

PARTİ SÖZCÜSÜ YÜCEL'DEN YANIT

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel de Salıcı’nın açıklamalarına jet hızıyla yanıt verdi. Yücel açıklamasında şunları söyledi: “Geçmişte partimizde önemli görevlerde bulunmuş bir milletvekilinin Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı ve partimizin siyasi stratejisi hakkında çıktığı bir TV yayınında haksız eleştiri ve ithamlarda bulunması, parti üyeliği ve sorumluluğuyla bağdaşmadığı gibi, bu durum basın tarafından sorulduğunda CHP Genel Başkanının buna cevap vermemesini beklemek ne akılla ne mantıkla izah edilebilir. Bu durum olsa olsa katıksız bir kibirin, gözü dönmüş bir ihtirasın eseri olabilir.

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel

“Daha bir kaç ay önce gerçekleştirilen tüzük kurultayında gerek genel başkan ve parti yönetimi, gerekse partinin stratejisi konusunda özgürce kürsü kullanıldığı, kurultaya sunulan tüzüğümüzün, 81 il başkanımızın tamamının, bin 325 kurultay delegemizin tamamına yakınının desteğiyle, tam bir mutabakatla kabul edildiğini hep birlikte yaşadık.

18 KİŞİDEN ELEŞTİRİ

“Daha geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen 2 günlük milletvekili kapalı grup toplantısında 60’a yakın milletvekilinin söz aldığı, her konunun konuşulduğu ve tartışıldığı bilinen bir gerçektir. Burada sizinle birlikte 18 arkadaşımız sert eleştirilerde bulunmuş ama sizin dışınızdaki 17 arkadaşımız konuşması içerisinde mutlaka 'birlik ve beraberliğin önemine' vurgu yapmış ve bu durum grubumuzun tüm üyelerini memnun etmiştir.

“Esenyurt Belediye Başkanımızın siyasi bir operasyonla tutuklandığı, belediyemize kayyum atandığı bir dönemde o gece televizyona çıkıp kurultay tartışmak, Genel Başkanı ve parti yönetimini tartışmaya açmak bir gaflet halinin değilse, neyin göstergesidir?

'MAHKUM VE MAHCUP OLURSUNUZ'

“Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri, delegeleri ve yöneticileri, neyin ne zaman tartışılacağını, ne zaman birlik olunacağını çok iyi bilirler. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı partinin kurumsal kimliğini temsil eder. Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanını korumak, partiyi korumaktır. Böyle bir siyasi ortamda bu tutumun aksine bir tavır geliştirmek asla kabul edilemez, tarih önünde mahcup, parti vicdanında ise mahkum olursunuz.

“Partimiz son seçimlerde büyük bir başarı kazanmış, ilk genel seçimde de iktidar olarak Türkiye’ye demokrasiyi, adaleti, ekonomik refahı, toplumsal huzuru ve barışı getirme iddiasında olan, son yerel seçimde 47 yıl sonra Türkiye’nin 1. partisi olmuş bir partidir.

KİŞİSEL HIRS VE KİBİR

“Kişisel hırs ve ikbal peşinde koşarken, partinin kurumsal kimliğine zarar verecek eylem ve söylem içerisinde olan her kim olursa olsun, partimizin buna kayıtsız kalmayacağını herkesin, özellikle de geçmişte önemli görevlerde bulunan birinin bilmesi gerekir.

ZAMANSIZ GÜNDEM

“Genel Başkanımız Sn. Özgür Özel’in sizin bu saldırgan tutumunuza, fütursuz açıklamalarınıza karşı gösterdiği hoş görü ve nezaket dili ortada iken, başlatmaya çalıştığınız bu çirkin ve zamansız gündemin içine partimizi daha çok çekmeyiniz. Bizim tüm grubumuz, yöneticilerimiz ve üyelerimizle birlik ve beraberlik içerisinde durmaya, dayanışmaya ve 1. parti konumundaki partimizi daha da güçlendirmeye ve iktidara getirmeye ihtiyacımız var. Sizi akla, vicdana ve partili olma sorumluluğuna davet ediyorum.”

Sonraki Haber