CHP'den kayyım kışkırtması! Meclis'teki arbede sonrası söz düellosu
Meclis'te yaşanan arbede sonrasında açıklama yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 'Demokrasimizin seviyesini korumamız lazım' ifadelerini kullanırken CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise 'Abdullah Güler ve Recep Tayyip Erdoğan özür dilediği anda ben de kendilerinden özür dilerim' dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşmeleri hareketli başladı. CHP Milletvekilleri kayyımları protesto etmek için İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın komisyon salonuna girmesini engellemek istedi.
“Bakan’ın bir yere girememe hissini yaşamasını istiyoruz” diyen milletvekilleri ile Yerlikaya’nın korumaları arasında arbede yaşandı. CHP'li milletvekillerinin Yerlikaya'yı engelleme girişiminin ardından Bakan Yerlikaya ve Özgür Özel'de açıklama geldi.
Yerlikaya, eleştiri olmadan demokrasi olmayacağını, ancak bunun iftira boyutunu geçmemesi gerektiğini belirterek, "Ama demokrasimizin seviyesini korumamız lazım." dedi.
Yüce Meclis çatısı altında olduklarını kaydeden Yerlikaya'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Hepimiz burada yemin ettik. Sizler seçildiniz. Bizler de Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle, onun hükümetinde yer alan bakanlarız. Plan ve Bütçe ve akabinde Genel Kurula İçişleri Bakanlığımızın bütçesiyle ilgili sizlerin onayına geldik. Eleştiri olmadan demokrasi olmaz, bunun bilincindeyim. Ama birbirimize suizan, gıybet, iftira boyutunun önüne geçmesine de müsaade edebilir miyiz? Demokrasimizin seviyesini korumamız lazım."
SABIRLA DİNLERSENİZ MÜKEMMEL BİR ORTAM OLUR
"Biz 40 yıldan beri terörle imtihan ediliyoruz, sınanıyoruz. Kardeşliğimizin üzerine pusu kuran, hain, alçak terör örgütü var. Bununla mücadele ediyoruz. Bizim geleneğimizde, medeniyetimizde belediye başkanının anlamı şehir eminidir. Her şeyin emanet edildiği insandır. Şimdi terör ve siyaset yan yana gelebilir mi? Bugün siz bizi eleştireceksiniz, biz sizi sabırla dinleyeceğiz. Bizim de söylediklerimizi sabırla dinlerseniz mükemmel bir ortam olur."
TERÖR İLLETİNDEN KURTULACAĞIZ
Belediye başkanlarının terörle yandaş olmaması gerektiğini her fırsatta söylediklerini anımsatan Yerlikaya, "Bizim demokrasimiz korunaksız değildir. Bin yıldan beri burada yaşıyoruz. Birinci asrını onurla tamamladığımız Cumhuriyetimizin ikinci asrına girdik. Ama Allah'ın izniyle, aziz milletimizin destek ve dualarıyla terör illetinden kurtulacağız."
BEN DE ÖZÜR DİLERİM
CHP Genel Başkanı Özgür Özel bugün, Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği ile Türkiye Muharip Gaziler Derneği’ni ziyaret etti. Özel, son ziyareti olan Türkiye Muharip Gaziler Derneği’nde yaptığı açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise Yerlikaya ve CHP milletvekilleri arasında yaşanan arbedeye ilişkin, “Arkadaşlar, komisyonun kapısında durmuşlar ve demişler ki ‘İyi oluyor mu? Şimdi biz de sizi sokmasak olur mu? Girmeniz, görevinizi yapmanız gereken koltuğa başkası otursa olur mu?’ Buna dikkat çekmek için mini bir protesto bu. Esenyurt’ta günlerce kapıda bekletilen milletvekillerimizden ve belediye meclis üyelerimizden, Sayın Abdullah Güler ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan özür dilediği anda ben de kendilerinden özür dilerim" dedi.
GÖRMEDİLERSE TROLLENMİŞLER
Beni Sayın Meclis Başkanımız da aradı ve dedi ki ‘Hoş olmayan görüntüler ortaya çıktı.’ Ben 2 saat 20 dakika süreyle Sayın MİT Başkanımızın partimizi ziyareti, sunumu ve çalışma toplantısı içindeydik. Tabi işin doğası gereği jammer var ve asla salona giren çıkan da olmuyor. Çok gecikmeli olarak Sayın Meclis Başkanı’nın telefonuna döndüğümde, bir yandan da görüntülere baktım. Ama açıkça şunu söyleyeyim: Abdullah Güler ve Sayın Meclis Başkanı gözleriyle görmedilerse trollenmişler. Çünkü ben sonra bütün görüntülere baktım. Sayın Meclis Başkanı bana şöyle söyledi, daha doğrusu ‘Yumruklaşmadan, itiş kakıştan bahsediliyor’ diye söylendi.
MİNİ BİR PROTESTO
Ben çok tedirgin oldum. Görüntülere baktım, arkadaşlarla konuştum. Malum Meclis’te her gün bütçede, bütçe başlarken bakanlıkla ilgili bir mesaj veriliyor. Arkadaşlar bu sefer İçişleri Bakanı’na, bizim günlerce milletvekillerimizi polise verilen kanunsuz emir ile belediyeye sokulmamasını çünkü onlar milletvekili ve dokunulmazlıkları var ve seçilmiş belediye meclis üyelerimizin Meclis’e sokulmamasına dikkat çekmek için komisyonun kapısında durmuşlar ve demişler ki ‘İyi oluyor mu? Şimdi biz de sizi sokmasak olur mu? Girmeniz, görevinizi yapmanız gereken koltuğa başkası otursa olur mu?’ Buna dikkat çekmek için mini bir protesto bu.
BAKAN DA SÖYLEMİYOR
Ama o sırada oranın iyi yönetilemediği anlaşılıyor. Elini uzatıyor grup başkanvekilimiz, elini tutmuyor. Kamera çekecek tabi, kameraya müdahale ediliyor. Salona bir itiş kakışla, yanlarındaki polis arkadaşlarla birlikte girmeye çalışıyorlar. Bir arbede görüntüsü çıkıyor. Bugün ‘Sorun’ dedim, Sayın Bakan’a sordular: ‘Bir müdahale var mı, yok yumruklaşma?’ Bunu tutanak altında sorduk. Sayın Bakan da olduğunu söylemiyor.
BİR HATIRLATMA OLMUŞ ORADA
Eğer böyle bir şey olsa ben tabii ki hemen özür dilerim. Ama ne bir fiziki müdahale, ne bir şey. Sadece önde durup bir protesto yapma ve toplam birkaç dakika sürecek bir protestoyu, oraya yüklenerek girmeye çalışınca görüntü oldu. Esenyurt’taki görüntüler şık değildi, milletvekiline yapılan. Sayın Bakan da aynı görüntülerin muhatabı oldu. Bir hatırlatma olmuş orada. Bu meselenin bu açıdan ele alınması lazım.
Esenyurt’ta günlerce kapıda bekletilen milletvekillerimizden ve belediye meclis üyelerimizden, Sayın Abdullah Güler ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan özür dilediği anda ben de kendilerinden özür dilerim. Aynı muamele, aynı durum. Bizimki çok kısa sürüyor. Bakıyorlar ki bir arbede var. Zaten konu dikkat çekmek. Yoksa Plan ve Bütçe Komisyonu zaten toplanmadan nasıl devam edebiliriz? Ama orada arkadaşlarımız konuya dikkat çektikten sonra çekiliyorlar.
SABIRSIZ DAVRANDI
Oradaki arbede meselesi gerçekten biraz da Sayın Bakan’ın sabırsız davranmasından da olmuş. Ben Sayın Bakan’ı ararım, Sayın Bakan ile konuşurum sorun yok. Ortada bir özür olacaksa Abdullah Güler’in kamuoyunu yanıltıcı bu bilgilerinden dolayı özür olacak. Yoksa meselenin kendisinde bir protesto var. Birkaç dakika sabredilse o çirkin görüntü de ortaya çıkmaz ama bir yandan da hayırlı bir tarafı var. Esenyurt’taki çirkin görüntünün bir tersi yaşanmış. Bunun deneyimlenmesi de kıymetlidir diye düşünüyorum"