Politika yok görüntü var
Seçimlerin ardından özellikle CHP’nin kazandığı belediyelerin sanat kurumlarında yaşananlar tartışma yarattı. Tarsus’ta, Nilüfer’de ve Cemal Reşit Rey’de yaşanan görevden alma ve faaliyetleri durdurma süreci İzmir Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten’in görevden alınmasıyla devam ediyor
31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinin ardından özellikle CHP’nin kazandığı belediyelerde sanat kurumlarında faaliyetlerin durdurulması, kadro değişiklikleri ve görevden almalar dikkat çekiyor. Mersin Tarsus Şehir Tiyatrosunun faaliyetlerinin durdurulması ve sanatçıların başka birimlere sürülmesi, Nilüfer Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Murat Daltaban’ın görevden alınması ve İBB’ye bağlı Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası’nda yer alan müzisyenlerin kaşelerinin ödenmemesinin ardından bir haber de İzmir’den geldi.
İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı Şehir Tiyatrosunun Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten görevden alındı. Erten’e başka bir sanat yönetmeniyle devam edileceği söylendi.
ERTEN: SANAT KURUMUNU KÜÇÜMSEYEN BİR DAVRANIŞ
Süreçle ilgili sosyal medya hesabından bir yazı kaleme alan Erten, 74 gün boyunca Başkan Cemil Tugay’la görüşemediğini ve kararın bir bürokrat aracılığıyla kendisine tebliğ edildiğini belirtti. Söz konusu davranışın Sanat Kurumunu küçümseyen bir özensizlik olduğunu dile getiren Erten, “Önce -bu kararın değil ama, bu davranışın adını koymak gerek: Bu davranış, bir Sanat Kurumunu küçümseyen bir özensizliktir. Çevresinde ciğerci kedisi gibi dolaşan, rapçisinden topçusuna kadar herkesle görüşüp; İzmir Şehir Tiyatrosu’nun Genel Sanat Yönetmeni ile görüşmemek; nezâketle de bağdaşmaz, saydamlıkla da. Yöneticilikten çıkar, siyasetçinin sanat kurumları konusundaki bakış ve davranış şablonunun, hazin fotoğrafı olur.” ifadelerini kullandı.
YASAL DAYANAK YOK KEYFİYET VAR
Belediyelerin sanat kurumlarıyla ilgili keyfi davrandığını bunun sebebinin de yasal bir dayanağın olmaması olduğunu kaydeden Erten şu değerlendirmeyi yaptı: “Ülkemizde yerel yönetim tiyatroları yasa düzeyinde bir dayanağa sahip olmadığı için, 110 yaşındaki devasa İstanbul Şehir Tiyatroları da dahil olmak üzere hepsi yönetmeliklerle yürüyor. Üstelik yönetmelik konusunda da bir standart oluşmuş değil. Ve yönetmelik denen şey kaygan bir zemin. Siyasal erkin ihtiyacına, bazan da keyfine göre, Belediye Meclisinin bir kararı ile değişebiliyor. Açılıyor, kapanıyor, kadro veriliyor, kadro alınıyor, siyasetçinin zevkine uygun sanat yönetmenleri atanıyor. Sonrası gitsin Tarsus, gelsin Nilüfer”
GÖSTERİŞE BÜTÇE KURUMLARA ‘TASARRUF’
Yerel Seçimlerin ardından kimi zaman yönetmelikler, kimi zaman Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın tasarruf genelgesi gerekçe gösterilerek belediyelere bağlı sanat kurumlarında keyfi uygulamalara yer veriliyor. Özellikle CHP’nin kazandığı belediyelerde yaşanan görevden almalar, faaliyetlerin durdurulması, kadro değişiklikleri CHP’nin kültür ve sanat politikasının görüntüden ibaret olduğunu gösterdi. Yüksek bütçelerle, ünlü sanatçıları ağırlayan belediyeler kendi bünyesindeki kurumlara bütçe ayırmaktan imtina ediyor. Bununla birlikte belediye kurumlarında keyfi yönetim ve kadrolaşma kültür ve sanat kurumlarının verimli işlemesini engelliyor. Belediyelerde peş peşe yaşanan bu durum tepkilere yol açtı.