Sezgin Tanrıkulu: Ortak metnimiz HDP’yle örtüşüyor

CHP’li Sezgin Tanrıkulu, bazı önceliklerinden vazgeçen İYİ Parti’nin de yer aldığı Altılı Masa’nın ortak metninin HDP’nin tutum belgesiyle örtüştüğünü bildirdi.

CHP Diyarbakır Milletvekili Adayı Sezgin Tanrıkulu, Partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı önünde, Rûdaw’a açıklamalarda bulundu. Terör örgütü PKK/HDP’nin taleplerini dile getirmesiyle bilinen Tanrıkulu, “Kemal Bey CHP Genel Başkanı olduktan sonra sosyolojik olarak partiden uzak olan tüm kesimlerle temasa geçti ve Türkiye'nin temel sorunlarının çözümü için kararlı bir çalışma başlattı. Türkiye'yi değiştirmeye ve geliştirmeye kararlıyız. Başkanımız cumhurbaşkanlığına adaydır, partimiz Millet İttifakı'nın direğidir.” ifadelerini kullandı.

Tanrıkulu, “Türkiye'de Kürt meselesinde ve diğer konularda ortaya koyduğumuz çözüm önerilerimiz ve iddialarımız artık daha güçlü.” diyerek iktidar olmaları halinde Türkiye’nin gündemini “Kürt sorunu” tartışmaları eksenine çekeceklerinin sinyalini verdi.

‘DAHA FAZLASINI NASIL SÖYLEYEBİLİRİZ?’

Tanrıkulu, Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü, Kürt sorunu ve ekonomiye dair vaatlerinde vatandaşın bir kısmı tarafından samimi bulunmadığına yönelik soruya verdiği yanıtta, şu ifadeleri kullandı: “Başörtüsü konusunda, Kürt sorunu konusunda kendimizi kanıtlamak için daha ne yapmamız gerekiyor? Kendimiz Dağkapı Meydanında yakalım mı? Partimizin 39. kongresinde Türkiye’nin yüzüncü yılına çağrı metnimiz bulunmaktadır. O metnin ikinci maddesi kongre delegelerinin imzasıyla kabul edilmiştir. Yani toplumsal barış ve Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi için sunulan belgedir.”

Kılıçdaroğlu’nun “Kürtler” videosunu da hatırlatan Tanrıkulu, “Bize samimi olmadıklarını söyleyenler samimi değiller.” diyerek, Kılıçdaroğlu’nun, Kürtler ile PKK/HDP’yi aynı kefeye koyan, 3-5 oy almak için yayımladığı videoya sahip çıktı.

‘İYİ PARTİ ÖNCELİKLERİNDEN VAZGEÇTİ’

“Diyorlar ki, milliyetçi bir parti olan İYİ Parti seçimden sonra CHP'nin istediği adımları atmasına izin vermeyecek. Bu konuda görüşünüz nedir?” sorusuna Tanrıkulu, şu karşılığı verdi: “Her partinin öncelikleri var ama biz bazı önceliklerimizden vazgeçtik, İYİ Parti de bazı önceliklerinden vazgeçti ve ortak bir metinde bir araya geldik. Ortak bir metnimiz var, o belgede 2 bin 400 madde var ve aşağıda 6 parti liderlerinin imzaları var. Bu belgenin birçok noktası HDP'nin tutum belgesiyle örtüşüyor. Bu yüzden onlara bakılmalıdır. Kimin ne söylediği önemli değil, 6 partinin imzaladığı metne bakacaksınız.”

AYDINLIK YAZMIŞTI

Aydınlık, 10 Mart’ta “Adım adım PKK/HDP'nin yanına” başlıklı haberinde PKK/HDP’nin taleplerinin Altılı Masa’nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde yer aldığına dikkat çekmişti:

HDP’NİN TALEPLERİ MUTABAKAT METNİNDE

“Altılı Masa, 30 Ocak 2023’te seçim vaatlerinden oluşan Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni duyurdu. Metinde, HDP’nin önemli talepleri Altılı Masa’nın kaleminden ifade edildi. PKK adının hiç geçmemesi dikkat çekti. ABD ve AB’nin ‘ifade özgürlüğü’ adı altında PKK’ya nefes aldırma amacıyla Türkiye’nin terörle mücadele yasalarını değiştirmesini istediği bilinirken, ‘Terörle mücadelede, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası örgütler bünyesinde kabul edilen belgeleri ve alınan kararları dikkate alan bir yaklaşım sergileyeceğiz.” taahhüdünde bulunuldu.

‘KAYYIMLARA SON VERECEĞİZ’

FETÖ ve PKK ilişkileri nedeniyle kamu görevinden el çektirilenler için “Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan mağduriyetlere son vereceğiz.” cümlesi yer aldı. Ayrıca teröre destek veren belediyelerde görevden uzaklaştırma ve kayyum atama yetkisini kaldırmak da sunuldu.

TÜRKİYE'Yİ YENİDEN YAPILANDIRMAYA KALKTI

PKK yöneticileri 14 Mayıs seçimlerinde AK Parti-MHP iktidarını yıkmaya ve "demokratik" adaylara oy vermeye çağırdı. PKK elebaşı Duran Kalkan, terör örgütünün yayın organı Medya Haber TV'ye seçimlerin PKK açısından dönemeç olduğunu söyledi. Türkiye'nin yapısının değişmesi gerektiğini savunan Kalkan, "Türkiye Kürt düşmanlığı üzerine kurulmuş, Türkiye'nin yeniden yapılanması gerekiyor." dedi. PKK'nın bir diğer yöneticisi Murat Karayılan da Altılı Masa'yı Kürt meselesi konusunda açık olmamakla eleştirdi.

SOYKIRIMCILIKLA SUÇLADI

Türkiye’yi "soykırımcılıkla" suçlayan Duran Kalkan şunları söyledi: "İttihat ve Terakki Cemiyeti yönetiminden devralındı. Kürt soykırımı üzerine kuruldu. Yüzyıl böyle geçti. Sadece Kürt karşıtlığı değil aslında Ermenilere, Rumlara, Süryanilere de böyle yaklaşıldı. Soykırımcı bir zihniyetle bu devletin mayasını oluşturdu. Esas ideolojik siyasi çizgisini oluşturdu. İşte şimdi ikinci yüzyıl Türkiye'si böyle olmamalı. Türkiye demokratik olmalı, özgürlükçü olmalı, kardeşleşme olmalı. Türkiye'nin bütün halklarına çağrı yapıyorum. AKP-MHP faşizmini yıkmayı temel gündemleri yapsınlar."

ALTILI MASA YETERİNCE BÖLÜCÜ DEĞİL!

Teröristbaşı Karayılan da PKK'nın yayın organı Stêrk TV’ki açıklamadasında Türk ordusunun operasyonlarında öldürülen PKK’lıların sıradan kişiler olmadığını belirterek onları Mahsum Korkmaz'a benzetti. Altılı Masa'nın "Kürt meselesi" konusundaki açıklamalarını yetersiz bulan Karayılan, "Millet İttifakı, projelerini ortaya koymuşlar; bin sayfalara varan yazılarla ve kitaplarla yapacakları her şeyi izah ettikleri söyleniyor ancak bu projelerin hiçbirisinde Kürt sorunu yok. Türk devleti Kürt halkına karşı savaş pozisyonunda olduğu sürece, yani bir barış yaşanmadığı sürece Türkiye’de demokrasi de gelişmez; Türkiye ekonomisi de düzelmez."

BİRKONFED İŞ DÜNYASI KONFEDERASYONU BAŞKANI ÜNSAL: 'KILIÇDAROĞLU İKİNCİ ZELENSKİY PROJESİ'

BİRKONFED İş Dünyası Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Ünsal, Millet İttifakı ve Kemal Kılıçdaroğlu ile alakalı önemli açıklamalarda bulundu. ABD'nin Türkiye'de kukla lidere ihtiyaç duyduğunu ifade eden Ünsal sözlerine şöyle devam etti: "Bu rolü Kılıçdaroğlu'na verdiler. ABD'nin asıl planı, Rusya ile bizi karşı karşıya getirmek. Millet İttifakı'na mensup partilerin Rusya-Ukrayna savaşında Zelenskiy'e yaptıkları güzellemeleri hatırlayalım. Rusya-Ukrayna savaşında ABD ve Batı ülkeleri Türkiye'yi Ukrayna'nın yanında olmaya zorlamış, muhalefet ise Rusya'ya karşı yaptırım uygulanarak savaşta taraf olmamız gerektiğini söylemişti. Hükümet denge politikası kurarak hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerin zarar görmesini engellemişti. Türkiye'nin bu hamlesi ABD'nin, Rusya ile Türkiye'yi savaştırma plânını suya düşürmüştü. Şayet bu plân başarılı olsaydı, sınır hatlarımıza konuşlanan ABD birlikleri kurtarıcı olarak ülkemize girecek, Yunanistan ve Batı bloku ile işgale başlayacak, doğu bölgemizde ise Kürdistan koridoru oluşturulacaktı. Bu işgalin başarılı olabilmesi için ABD'nin siyasi desteğe ihtiyacı vardı lâkin muhalefetin tüm desteğine rağmen Türkiye'nin denge politikasında kararlı olması bu plânı bozdu."

'KURTARICI OLARAK SERVİS EDİLİYOR'

ABD'nin plandan vazgeçmediğini ifade eden Ünsal, şunları söyledi: "14 Mayıs seçimleri ABD için bir dönüm noktası olacak. Hem ABD hem de Batı ittifakı Kılıçdaroğlu'nun seçimleri kazanması için çalışıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar üzerinden algı oluşturarak adeta Kılıçdaroğlu'nu kurtarıcı bir halk kahramanı gibi servis ediyorlar. Tabii halkın bu propagandaya inanması için Kılıçdaroğlu'nun para bulması ve bozulan ekonomiyi çözeceğini fiilen ispatlaması gerekiyordu. ABD, İngiltere ve Batı İttifakı hemen kesenin ağzını açtı. O para ülkemizin bölünmesi için verilen bir paradır. Türkiye o parayı kullanmaya hatta almaya dahi zaman bulamadan Rusya ile savaşa zorlanacaktır. Bu seçimleri sadece iç politik sorunlarımız üzerinden değerlendirip, dış tehditleri göremezsek büyük bir felakete kapı aralamış oluruz. Türkiye olarak, sınırlarımızdaki ABD tehdidini bertaraf edecek çözümlere ihtiyacımız var. Bu seçim sadece Türkiye'nin değil, Ortadoğu'nun, ABD ve Batı ittifakının da kaderini belirleyecek önemli bir seçimdir."

Sonraki Haber