Cihat Yaycı: 'KHK'lıları affedeceğiz' söylemi FETÖ'ye umut veriyor
Emekli Amiral Cihat Yaycı, FETÖ’nün kritik kurumlarda hâlâ kadrolarını koruduğuna işaret ederek “Biz KHK'lıları affedeceğiz’ gibi siyasi söylemler FETÖ'ye umut ve motivasyon pompalamaktadır.” şeklinde konuştu.
FETÖ ile mücadelede önde gelen isimlerin başında gelen TÜRK DEGS Başkanı ve emekli Amiral Cihat Yaycı, FETÖ ile mücadelede gelinen noktayı değerlendirdi.
Uzun yıllar boyunca çeşitli lobiler, diasporalar ve kuruluşlarca fonlanan FETÖ’nün bir ‘casusluk örgütü’olduğunu kaydeden FETÖMETRE’nin geliştiricisi Yaycı, “Bu yapılanmanın ana gayesi küresel emperyal hedefleri olan odaklara ‘hizmet’ etmektir! Bu nedenle dünyanın her kıtasında çeşitli istihbarat örgütleri ve Türkiye düşmanı odakların yardımıyla okullar, kurumlar ve vakıflar kurarak organize olmuşlar ve ülkelerin kurumlarına militanlarını sızdırmak vasıtasıyla terör, casusluk ve onlarca kirli operasyona imza atmışlardır.” ifadelerini kullandı.
FETÖ militanlarının Türkiye’de siyasi, askeri ve eğitim alanlarında yoğunlaştığını dile getiren Cihat Yaycı, “Hizmet ettikleri emperyalist odakların ve istihbarat örgütlerinin ajandalarından şaşmayan örgüt Türkiye'nin tüm kurumlarına sızmış, sınav sorularını çalmış, kendileriyle mücadele eden vatanseverlere iftiralar atmış ve kumpaslar kurmuştur. Türkiye özelinde siyasi askeri ve eğitim gibi alanlarda örgütlenen FETÖ, buralara binlerce militanı soruları çalarak yerleştirmiş ve kripto elemanları vasıtasıyla ülkemizin ana damarları olan yönetsel ve icra kurumlarının içine sızmıştır.” dedi.
“KHK’LILARI AFFEDECEĞİZ” SÖYLEMİ FETÖ’YE UMUT VERİYOR
Muhalefetin “KHK’lılar” hakkındaki açıklamalarının masum olmadığını aksine FETÖ’cülere moral verdiğini aktaran Cihat Yaycı devamında şunları söyledi:
“Örneğin; FETÖ ve diğer yıkıcı, bölücü terör örgütleriyle iltisaklı olan ve ihraç edilmiş şahısları ‘KHK'lıların tamamını affedeceğiz!’ Gibi tehlikeli bir söylemle aklamaya yönelik hedefler FETÖ'ye moral verirken, kripto yapılanmaları da harekete geçirebilir. Dikkat edilirse; bir süredir başta ülkemizin egemenliğine ve içişlerine saldıran büyükelçilerin destekleri paralelinde yeni bir siyasal söylem ortaya çıktı. Öncelikle iltisak kavramını iyi anlamak gerekli! Birisinin ailesi, eşi veya yakın akrabası FETÖ ile bağlantılı ise ya da FETÖ'ye fon aktarımında bulunduysa devlet bu şahsa dair oluşacak güvenlik kaygıları nedeniyle işe almama ya da onunla çalışmama gibi bir tasarrufta bulunabilir. Şirketler ve kurumlar bile istedikleri kişilerle çalışmama ya da güvenlik kaygısıyla kişilerle ilişkilerini koparma gibi önlemleri almaları en doğal haklarıdır. ‘Biz KHK'lıları affedeceğiz’ gibi siyasi söylemler FETÖ'ye umut ve motivasyon pompalamaktadır ki görüldüğü üzere yurtdışındaki FETÖ militanları bu atmosferden hemen faydalanıp ‘Geleceğiz, kurumları tekrar alacağız!’ Gibi umut naraları atmaktadırlar. Ülkemiz son derece tehlikeli bir yapılanma ile karşı karşıyadır. Bu casusluk örgütünün hedeflerine hizmet edecek söylemlerden ve projelerden kaçınmak tüm siyasilerin Türk Milletine ve Türkiye'ye olan en hayati borçlarıdır! FETÖ'ye umut veren projelerin yanında yer almak ve siyasi söylemler geliştirmek yeni 15 Temmuzlara kapı aralamak demektir!”
“FETÖ EKÜMENİK İDDİALARINA DESTEK VERİYOR”
“Kiliselerle işbirlikleri yapan, sözde ekümenik iddialarına destekler sunan ve Avrupa kamuoyunda bu durumun reklamını en fazla yürütende yine FETÖ terör örgütüdür.” diyen emekli Amiral Cihat Yaycı, açıklamasında “Mukaddes dinimizin emirlerini, ayetlerini ve ahlakını bozma hedefiyle hareket eden FETÖ yapılanması, Türk insanına da kendisini sözde mütedeyyin ve dini bir yapılanma olarak propaganda etmiştir. Aksine bu örgüt "dinler arası diyalog" gibi Vatikan merkezli fikirleri de pratiğe dökmek için seferber olmuşlardır. Bu nedenle FETÖ'nün Türk Milleti'nin ahlaki, dini, manevi ve kültürel kodlarıyla oynayarak Milletimiz üzerindeki küresel komploların uygulayacısı olduğu ciddi bir gerçekliktir. Bulunduğu her kabın şeklini alan FETÖ, ne yazık ki Mukaddes dinimizin ayetlerini ve kutsal emirlerini kendi korkunç emelleri uğruna değiştirmeye çalışmıştır bu nedenle başta Diyanet ve ilahiyat fakülteleri olmak üzere buralara uzun yıllar sızmış ve hem öğrenci hem de akademisyen bazında örgütlenme faaliyetleri gerçekleştirmiştir. Ne yazık ki ülkemizin FETÖ ile etkin mücadele politikası ve faaliyetleri uzun zamandır sekteye uğramakta ve FETÖ, giderek ülkenin bekasındaki en ciddi boyuttaki tehlike olarak karşımıza çıkmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
Muhalefetin “KHK’lılar” hakkındaki açıklamalarıyla moral bulan FETÖ’cülerinTürkiye’de kaos ortamının yaratılması için her kapıyı araladığına dikkat çeken Yaycı, “KARGAŞA, KARMAŞA ve KAOS(Üç K) ortamından istifade ile 15 Temmuz benzeri olmasa dahi, bir şekilde oluşacak ‘Üç K’ ile devletin yönetimini yine sistematik şekilde ele geçirebileceğini” söyledi.
FETÖ’NÜN ‘3K’ PLANI
Türk milletinin bu konuda uyanık olması gerektiğini aktaran emekli Amiral Cihat Yaycı şöyle konuştu:
“FETÖ terör örgütü ‘kargaşa, karmaşa ve kaos’ yani (Üç K) ortamından istifade ile 15 Temmuz benzeri olmasa dahi, bir şekilde oluşacak ‘Üç K’ ile devletin yönetimini yine sistematik şekilde ele geçirebilir. Bu konuda mutlaka uyanık ve tetikte olmamız gerekmektedir. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Türkiye’nin başına gelmiş en büyük tehlikelerden bir tanesidir. Ve bu tehlike maalesef hala devam etmektedir. ‘KHK'lıları affedeceğiz, görevden alınanları geri iade edeceğiz…’ gibi tehlikeli söylemlerde bu tehlikenin boyutunu ve ciddiyetini gözler önüne sermektedir. Devletimiz önlemlerini arttırarak mücadele alanını her yere taşımalıdır. Örgütün kripto kadrolarının temizlenmesi ve açığa çıkarılması daha önceki mücadele tecrübeleri metodlarıyla sabittir. Milletimiz ise daha uyanık, bilinçli ve kararlı davranarak siyasilerin yanlış söylemlere düşmesini engellemelidir. Vatansever siyasilerden ve bürokratlardan beklentimiz ise FETÖ'ye karşı daha etkin bir kamu diplomasinin yürütülmesi ve mücadele noktasında hiçbir taviz verilmemesidir çünkü FETÖ tüm kadrolarıyla uyanık, hazır ve her an eyleme geçecek bir tarzda mevzilenmiştir!”
“FETÖ İLE MÜCADELE KURUMU KURULMALIDIR”
FETÖ’nün diğer terör örgütleri gibi olmadığını ve mücadele yöntemlerinin bu örgüt için yeterli olmayacağının artık kabul edilmesi gerektiğini belirten Yaycı, “Bu örgüt devleti içten içe ele geçirmeyi ve onu parçalamayı hedefleyen, bukalemun mankurt elemanları her kılığa girerek devlete sızan ve bilgileri başka devletlere sızdıran hain bir ajanlık ve casusluk örgütüdür de. Bu nedenle özel bir FETÖ ile Mücadele Kurumu kurulmalıdır. Şu da unutulmamalıdır ki sınav yolsuzlukları devlete sızan bu casuslar tespit edilmeden devlet rahata çıkamaz. Devletin en büyük beka sorunu FETÖ’dür. 2023’e sağlam ve güçlü bir Türkiye ile girilmek isteniyorsa, devlet bu hainlerden arındırılmalıdır.” dedi.