Çıkış Yolu başladı! Perinçek'ten gündeme dair değerlendirmeler

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da yayınlanan Çıkış Yolu programında Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Beyhan Korkman ve Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel'in sorularını yanıtladı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da yayınlanan Çıkış Yolu programında sorularını yanıtladı. Perinçek Çağlayan Adliyesi'ne yapılan saldırının tek başına değerlendirilemeyeceğini bütün bir sürecin parçası olduğunu vurguladı.

'SALDIRININ ARKASINDAKİ GERÇEK GÜCÜ SAKLAYAN ELLER VAR'

Perinçek konuya dair yorumlarını şöyle sürdürdü:

Bu beklediğim bir olaydı. Yarın ve öbür gün de bekliyorum. Bunlar güzel şeyler değil Türkiye’miz açısından ama önce olayları sıralayalım. Camide can güvenliği yok. Adliyede can güvenliği yok. Kilisede can güvenliği yok. Taksinin içinde can güvenliği yok. Bunların hepsini yan yana koyduğumuz zaman hepsi 10- 15 günde olan olaylar. Bir tertip var. Bir küresel kuvvet Türkiye’de can güvenliği hükümet sağlayamıyor, Türkiye’de can güvenliği yok. Kamuoyunda bu algıyı yaratmaya çalışıyorlar. Yalnız Türkiye değil dünya kamuoyunda da bu algı yaratılmaya çalışılıyor. Bugün bir otel sahibi arkadaşımla görüştüm. Bugün birdenbire rezervasyonlar çok aşağı düştü. Oteller bile boşaldı. Türkiye’nin turizmine de vurulan bir darbe ama ondan çok daha önemlisi kamuoyunda bir algı yaratılma çabası. Bu hükümet Türkiye’de asayişi sağlayamıyor. Böyle bir manzara gözüküyor. Akla gelen ilk soru şudur: Bir küresel güç diyoruz, kim olmalı bu? Bu yapılanları çeşitli gruplar kişiler yaptı diyorlar. Arkadaki gücü saklayan bir el de var. Burada hükümeti eleştiriyoruz.

'MOSSAD'IN TEK GÖREVİ FOTOĞRAF ÇEKMEK Mİ?'

Perinçek yaptığı konuşmada geçtiğimiz günlerde yapılan Mossad operasyonuna da değindi:

Diyelim Mossad operasyonu yapıyorlar. Açıklanan şu bu ajanlar fotoğraf çekiyor. Mossad’ın görevi fotoğraf çekmek mi? Bu Mossad başka bir şey yapmaz mı? Kendi filmleri var. Suikastları nasıl yapıyor, tertipleri nasıl yapıyor bunları anlatıyor. Buradan hükümeti eleştiriyoruz. Diyorlar ki DHKP-C. DHKP-C mi var? Bu az önce söylediğimiz kamuoyunu yaratmak isteyen DHKP-C mi? İki tane DEAŞ’lı mı? Bunların arkasında bir güç var, daha küresel ve bölgesel çıkarlar peşinde olan. Bunu çok iyi saptamak lazım. Mesela komutanımız Fahri Erenel bu Mossad’dır diyor. Mossad’ın olduğunu gösteren çok büyük emareler var.

'ABD YÖNETİMİ ERDOĞAN'I TAMAMEN TESLİM ALMAK İSTİYOR'

Vatan Partisi Lideri, bu saldırıyı Mossad'ın yapmasının ihtimalinin yanı sıra ABD yönetiminin de Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimini tamamen teslim almak adına bir süredir saldırılar yaptığını vurguladı:

ABD yönetimi de Tayyip Erdoğan’ı tam teslim almak istiyor. Tayyip Erdoğan yönetimi bugün ABD’nin istediği rotaya girdi. Aslında seçimden önce girdi ama son İsveç ve Finlandiya oylamaları ile bu sürece bayağı girdi. Bununla yetinmiyor Amerika. Tam teslimiyet istiyor. O mu acaba? Yoksa Mossad’ın Türkiye’nin Gazze’deki politikasına bir uyarı mı? Tabi Metina ile de birleştirmemiz lazım. İçeride bu olaylar oluyor. Daha 15- 20 gün önce de ABD kendi güçlerini kullanarak TSK’ya karşı Metina’da saldırdı.

'GÖLGELERLE SAVAŞARAK TERÖRÜ BİTİREMEZSİNİZ'

Perinçek, Tayyip Erdoğan hükümetinin arkadaki asıl güçle değil gölgelerle dövüştüğünü ve bu sebeple terörle mücadele politikasının başarısız olacağını vurguladı. Genel Başkan sözlerini şöyle sürdürdü:

ABD ve İsrail’in karşısında başı eğik politikalarla siz PKK’yı, DEAŞ’i, DHKP-C’yi bitiremezsiniz. Siz gölgelerle savaşıyorsunuz. O gölgenin esas sahipleri var. Teröre karşı mücadele en iddialı konu olsa dahi Tayyip Erdoğan’ın başarılı olma şansı gözükmüyor. O teröristlerin arkasındakiler ABD ve İsrail. Bizim Dışişleri Bakanımız onları ağırlıyor. Cumhurbaşkanımız onlarla görüşüyor. Hadi görüşmekte bir şey yok, görüşsünler. Ancak Türkiye’nin içine girdiği rotada teröre karşı başarılı olma şansına sahip değil.

'İRAN'I HEDEF ALMAK TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNE CİNAYETTİR'

Türkiye'nin İran'ı hedef alacak olan çeşitli girişimlerin parçası olacağı duyumunu aldığını söyleyen Perinçek bunun Türkiye'nin geleceği için bir cinayet olacağını söyledi. Perinçek konuşmasını şöyle sürdürdü:

İran'ı hedef alan birtakım şeylerin hazırlandığını öğrendim. Buradan uyarıyorum hükümeti. İran'ı hedef alan operasyonlara sakın girişmeyin. Sayın Cumhurbaşkanı'nın da bizi izlediğini umut ediyorum. Uyarıyorum: İran'a yönelik operasyonlardan Türkiye'nin kesinlikle uzak durması gerekiyor. Buna dair bilgilerim var. Bu uyarıyı yapma ihtiyacı hissediyorum. Bu kadarını söylemek yeterli. Silahlı değil tabi. İran'a doğrudan doğruya Türkiye'nin askeri bir operasyon yapması söz konusu olmaz ama bakın çok önemli bir olay yaşadık. İran'ın yaptığı son operasyonda 100 kadar PKK'lının etkisiz hale getirildiği söyleniyor. Bunu Deyrizor'da yapıyor. Neresi burası? Türkiye'nin burnunun ucu. Efendim İran PKK'yı himaye ediyor falan diyorlardı. Onu da yerle bir eden bir uygulama bu. Sen bu ortamda Türkiye olarak İran'ı hedef alan operasyonlar yaparsan bu Türkiye'nin geleceğine karşı bir cinayet olur.

'AK PARTİ HÜKÜMETİ ABD VE İSRAİL'E MEYLEDEN BİR ÇİZGİDE'

Doğu Perinçek, AK Parti hükümetinin bir değişim içine girdiğini ve rotasının ABD ve İsrail'e doğru meylettiğini söyledi:

PKK ve DEAŞ'e saldırmak ABD'ye saldırmaktır ama burada yandan yandan gidiyor, Tayyip Erdoğan hükümeti. Burada doğru politikanın odağı Türkiye- Suriye işbirliğidir. Türkiye- Irak işbirliği de çok önemli. Ancak esas tehdit Suriye'nin kuzeyindedir. Irak'ın kuzeyindeki mücadelede isabetlidir. Suriye odağında bir türlü tavır almamak sonuç itibariyle ABD ve İsrail karşısında (diğer olaylarla da birleştirdiğimiz zaman) denge politikasını bozdu. Seçimden önce AK Parti hükümeti bir denge siyaseti izliyordu ama Vatan Partisi'nin Cumhur İttifakı'na katılma talebinin reddedildiği andan ve onun öncesinden itibaren başka bir rotanın saptandığını görüyoruz. ABD'ye ve İsrail'e meyleden bir çizgiye girdi Tayyip Erdoğan hükümeti. Onun arkası geldi. Mesela kamuoyunun NATO konusunda çok kararlı olduğu bir ortamda oy kaybetmek uğruna kalktılar AK Parti ve MHP NATO lehine oy verdiler. NATO'ya ve ABD'ye karşı olma avantajını o mevziyi terk ettiler.

'BATI GÜDÜMLÜ EKONOMİ İFLAS ETTİ'

Vatan Partisi Lideri, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın istifasını da yorumladı. Perinçek,

Aslında burada görülen Batı güdümlü ve Batı'ya teslim olan ekonomi politikasının iflasıdır. Mesele Merkez Bankası Başkanı'nın istifası değil iflas var burada. O siyaset iflas etti ve iflas edecek. Türkiye'yi 500 milyar dolar borca batıran, üreticiyi kambur ilan eden siyaset iflas etti. Üreticiyi kambur ilan ederseniz iflas edersiniz. İsterseniz uzaydan Merkez Bankası Başkanı getirin o da istifa edecektir.

'AK PARTİ RANTLARI BÖLÜŞEN BİR ÖRGÜTE DÖNÜŞTÜ'

Doğu Perinçek, AK Parti'nin Türkiye'nin kaynaklarını paylaşan bir örgüte dönüştüğünü söyledi ve şunları vurguladı:

Bütün AK Parti örgütünün de ifade ettiği bir gerçek var: AK Parti, Türkiye'nin her yerinde kaynakları ve rantları bölüşen, paylaşan bir örgüte dönüştürüldü. Buna ortak olmayanları da kenara itiyor. Buradan liyakat çıkmaz. Liyakatin çıkması için sizin kamu yararı siyasetini esas almanız lazım. Bir milli ekonomi siyaseti, Türkiye'nin sorunlarını çözme siyaseti ve stratejisi kurmanız lazım. O zaman liyakatli insanlara ihtiyacınız var ama Türkiye'nin kaynaklarını paylaşacağınız zaman bunu liyakatli adamlarla yapamazsınız. Hem yönetim açısından bunu yapamazsınız hem de ahlaken sağlam adamlarla yapamazsınız. Kaynakları paylaşma üzerine bir sistem kurduğunuz zaman liyakat çöker.

Sonraki Haber