Çin-Arap dostluğunun ruhunda yeni bir sayfa
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, ilk Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi, Çin-Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi Zirvesi ve Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ardından 10 Aralık'ta ülkesine döndü.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana Çin'in Arap dünyasına yönelik gerçekleştirdiği en büyük ve en üst düzeyli diplomatik girişim, çığır açan dönüm noktası niteliğiyle Çin-Arap ilişkileri tarihinde kesinlikle görkemli bir sayfa açacak ve uluslararası düzen ve bölgesel gelişme üzerinde derin bir etki yaratacaktır.
Çin-Arap dostluğu, bin yıl öncesine uzanan bir etkileşim tarihi ve bir şerefli ruhun aktarım tarihidir. 9 Aralık'ta, ilk Çin-Arap Zirvesi'nin açılış töreninde, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, yaptığı açılış konuşmasında uzun geçmişe dayanan Çin-Arap dostane değiş tokuşlardan doğan Çin-Arap dostluğunun ruhunu şöyle özetlemiştir: "dayanışma içinde karşılıklı yardım, eşitlik ve karşılıklı yarar, kapsayıcılık ve birbirinden öğrenme".
Dayanışma içinde karşılıklı yardım, Çin-Arap dostluğunun belirgin bir özelliğidir. İki taraf, birbirlerinin temel çıkarlarını ilgilendiren konularda birbirlerini güçlü bir şekilde desteklemiş, yeniden milli kalkınma hayalinin gerçekleştirilmesi için dayanışma içinde el ele verip ilerlemiş, Kovid-19 salgınına karşı mücadelede her zaman yan yana durmuş ve kardeşlik bağı kurmuştur. Ziyaretin aile gibi dayanışma atmosferinde gerçekleşmesi, kapsamlı işbirliği, ortak kalkınma ve geleceğe yönelik gelişmeye dayanan Çin-Arap stratejik ortaklığının dayanıklılığının bir kez daha altını çizmektedir.
Eşitlik ve karşılıklı yarar, Çin-Arap dostluğunun tükenmez itici gücüdür. Çin-Arap dostluğu ortak değerlere ve karşılıklı fayda sağlayan işbirliğine dayanmaktadır. Çin-Arap Zirvesi'nde önerilen ve Çin-Arap Kader Topluluğunun inşa edilmesini ve Çin-Arap Kapsamlı İşbirliği Planı'nın uygulanmamasını amaçlayan "Sekiz Ortak Eylem"den Çin-KİK Zirvesi'nde vurgulanan beş ağırlıklı işbirliği alanına kadar, Çin, Arap ülkeleri, KİK ülkeleri ve Suudi Arabistan’ın liderleri, Çin-Arap ülkeleri, Çin- KİK ülkeleri ve Çin-Suudi Arabistan ilişkilerinin geliştirilmesini ele alarak Çin-Arap ülkeleri, Çin- KİK ülkeleri ve Çin-Suudi Arabistan işbirliğini yeni boyutlara taşımış ve gelişmekte olan ülkeler arasında dayanışmayı ve Güney-Güney işbirliğini teşvik etmek için yeni örnekler oluşturmuştur.
Kapsayıcılık ve birbirinden öğrenme Çin-Arap dostluğunun değerleridir. Gelişen Çin-Arap ilişkilerinin yakınlığı ve canlılığı, medeniyetlerin bütünleşmesinden kaynaklanmaktadır. Gerek ikili görüşmelerde gerekse iki zirvede Başkan Xi Jinping, Çin-Arap dostluğunda insani alışverişin temel rolüne büyük önem vermis, halklar arası karşılıklı ziyaretleri çoğaltmak ve beşeri işbirliğini derinleştirmek için bir dizi öneri ortaya koymuş ve Arap ülkeleri tarafından sıcak karşılanmıştır. Ziyaret vesilesiyle Arap medyasının Çin'in kalkınmasına odaklanmasından, ikili görüşmelerde birçok Arap liderin Çin'in kalkınma deneyiminden istifade etmeyi temenni etmesine kadar, Çin-Arap medeniyetlerinin birbirinden öğrenme tarihinde yeni bir sayfa açılmaktadır.
Uygarlık su gibidir ve suyun nemlendirmesiyle her şey doğar. Çatışmacı düşüncenin dünyayı rahatsız ettiği bir dönemde, Çin ve Arap ülkeleri, birbirlerinin kadim medeniyetlerinden bilgelik alıyor ve medeniyetlerin "barış, uyum, inanç ve hakikate önem verilmesi" şeklindeki gerçek anlamlarını birlikte ileriye taşımaktadır. Bu tarihi ziyaret, kadim Çin ve Arap milletlerinin yeniden kalkınma hayallerini birbirine sıkı sıkıya bağlamış, binlerce yıldır süregelen dostluğu yeni bir zirveye taşımış, insanlık medeniyetlerinin güzelliklerinin bir arada olduğu yeni bir destan yazmıştır.
Yüzyılda görülmemiş büyük değişimler hızlanırken yüzyılın salgını bir türlü dinmiyor, Çin-Arap dayanışması ve işbirliği çalkantı içindeki dünyaya güçlü bir pozitif enerji enjekte etmiştir. İnsanlığın nereye doğruya gideceği şeklindeki tarihin kavşağında, Başkan Xi Jinping, evrensel sevgisi, küresel gelişmeleri kavrayan derin bilgeliği, öz güveni, ağır başlılığı, cesareti ve kararlılığıyla sorumlulukları üstelenmekte, Çin halkına liderlik ederek "insanlık için ilerleme ve dünya için uyum arayışı" şeklindeki asıl hedefi ve misyonu yerine getirmekte, Çin'in yeni kalkınmasıyla dünya ülkelerine yeni fırsatlar sağlamakta, insanoğlu kader topluluğu anlayışıyla işbirliği ve kalkınma konusunda fikir birliğini çoğaltmakta; ve kesinlikle dünyanın dört bir yanından insanlarla el ele vererek daha iyi bir gelecek yaratılacaktır.