Çin-Arap zirvesinden tarihi Filistin kararı

Xi Jinping’in Suudi Arabistan ziyaretinin en önemli ayağı olan Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nin sonunda Riyad Bildirisi ilan edildi. Çin, 7 Arap ülkesiyle birlikte, ‘başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin’ BM tarafından tam üye olarak tanınması çağrısı yaptı.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, dört günlük Suudi Arabistan ziyaretini tamamladı. Arap dünyasının devlet başkanları ve yöneticileriyle bir araya gelen Xi, 1. Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin Birlemiş Milletler tarafından tanınması çağrısı yaptı. Zirvenin sonunda imzalanan Riyad Bildirisi’nde Filistin, bölgesel krizlerin çözümü ve stratejik işbirliği konusunda ortak görüşler dile getirildi.

Toplantıya Katar Emiri, Kuveyt Veliaht Prensi, Bahreyn ve Ürdün Kralları; Mısır, Tunus, Cibuti, Somali ve Moritanya Devlet Başkanları ile Irak, Fas, Cezayir, Sudan ve Lübnan Başbakanları katıldı.

Xİ: FİLİSTİN ZULMÜ SÜRDÜRÜLEMEZ

Çin Devlet Başkanı Xi, Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, ülkesinin, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasını desteklediğini söyledi. “Filistin halkının gördüğü tarihi zulüm ve meşru haklarının pazarlık konusu yapılması sürdürülemez.” diyen Xi, Filistin’e Birleşmiş Milletlerde (BM) tam üyelik verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Xi, Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nin, Çin ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerde dönüm noktası olduğunu vurguladı. İki taraf arasındaki ilişkilerin barış, uyum, hakikat arayışı ve medeniyetler arası diyalog üzerine kurulu olduğunu ifade eden Xi, Arap ülkelerinin halihazırda dünyada barış ve adaletin tesisinin gerekliliğine artan bir şekilde vurgu yaptığını kaydetti. Xi, Arap ülkeleri ile Çin’in işbirliğini güçlendirmesi ve diğer devletlerin iç işlerine karışmama ilkesine bağlı kalınması gerektiğine dikkati çekti.

Xi Jinping, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile yaptığı heyet görüşmesinde de, “Çin ve Filistin çok eski bir dostluğa sahiptir. Yarım yüzyılı aşkın bir süredir her zaman birbirimize güvendik ve destek olduk. Uluslararası durum nasıl değişirse değişsin, Çin Filistin halkının haklı davasını kararlılıkla desteklemektedir.” ifadelerini kullanmıştı.

‘TEK ÇİN’ İLKESİNE DESTEK

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in yanı sıra Arap ülkelerinden liderlerin geniş katılımıyla önceki gün düzenlenen zirvenin kapanış bildirisini yayımladı. “Riyad Bildirisi” ismini taşıyan metinde Çin ile Arap ülkeleri arasında farklı alanlarda işbirliğini derinleştirme ve stratejik ortaklığı pekiştirme konusunda görüş birliği sağlandı. Bildiride, Filistin gibi siyasi sorunların çözümü, iç işlerine karışmama ilkesinin yanı sıra “Kuşak ve Yol Girişimi”ne ortak olunmasının önemi vurgulandı ve bunun umut vadeden fırsatlar doğuracağı ifade edildi.

Riyad Bildirisi’nde şu başlıklar öne çıktı:

  • Filistin sorununa çözüm: Filistin sorununun Orta Doğu’nun temel meselesi olmaya devam ettiği ve iki devletli çözüm temelinde adil ve kalıcı bir çözüm bulunması gerektiği kaydedildi. Bildiride ayrıca İsrail’in Filistin topraklarındaki işgaline son verilerek 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulması gerektiğinin altı çizildi.
  • ‘Tek Çin’ ilkesine destek: Arap ülkelerinin ‘tek Çin’ ilkesine olan sıkı bağlılıklarını ve Pekin’in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma çabalarına verdikleri desteği vurgulayan bildiride, Tayvan’ın Çin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu yinelenerek Tayvan bağımsızlığının her türlü biçimi reddedildi. Hong Kong konusunda da Çin’in konumunu destekleyen Riyad Bildirisi’nde Çin’in ulusal güvenliği sürdürme ve Hong Kong’da demokrasiyi geliştirme ve tamamlama çabalarına destek verildi.

BATI’YI DEVRE DIŞI BIRAKACAK TAVIR

  • Teröre karşı ortak mücadele: Bildiride başta Suriye, Libya ve Yemen krizleri olmak üzere bölgesel sorunlara uluslararası meşruiyet kararları, ilgili anlaşmalar ve referanslara uygun siyasi çözümler bulmak için ortak bölgesel ve uluslararası çabaların önemi vurgulandı. Bildiride ayrıca terör ve aşırılık yanlısı örgütlere karşı ortak hareket etme ihtiyacına işaret edildi. Riyad Bildirisi’nde Lübnan, Somali ve Sudan’ın güvenlik, istikrar, kalkınma, refah ve terörle mücadele çabalarını desteklemenin gereğine dikkat çekildi.
  • Batı dayatmalarına direnme: İnsan hakları alanındaki uluslararası işbirliğinin karşılıklı saygı ilkesine dayanması gerektiği belirtilen bildiride, insan hakları meselelerinin siyasallaştırılması ve devletler üzerinde baskı kurmak ve içişlerine karışmak için bir araç olarak kullanılmasının reddedildiği dile getirildi. Çin tarafı, Arap ülkelerinin bölgedeki güvenlik sorunlarını dayanışma ve işbirliği yoluyla çözmelerine ve Arap halklarının da kendi kalkınma yollarını hür iradeleriyle seçmelerine verdiği desteği teyit etti.
  • İslamofobiye karşı ortak tutum: Tüm biçimleriyle İslamofobiye karşı durmanın önemini vurgulayan bildiride Arap ve Çin medeniyetlerinin insanlığın ilerlemesine eşsiz katkılarda bulunduğuna ve var olan medeniyetler arası diyalog ve iletişim çağrılarını sürdürme isteğine işaret edildi. Bildiride küresel kültürel çeşitliliği koruma ve belirli bir ulusa karşı ayrımcılığı, önyargıyı ve medeniyetler çatışması teorisini reddetme ihtiyacı hatırlatıldı.

‘İŞBİRLİĞİ HALKLARIN GÖNLÜNDE YER EDİNDİ’

Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nde konuşan Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Arap-Çin ilişkilerinin ortak ilkeleri olan sağlam bir zemine sahip olduğunu belirtti.

Arap ülkeleri ile Çin ilişkilerinde geçtiğimiz 20 yıl içerisinde diplomasiye özel bir önem gösterildiğini kaydeden Gayt, “Arap ülkeleri, Çin ile zaten iyi ilişkilere sahip ama bugün zirvede yaptığımız gibi ilişkilerin geliştirilmesine yönelik gösterilen çaba ilişkileri çok daha iyi seviyelere taşıyacaktır.” ifadelerini kullandı.

Taraflar arasındaki ilişkilerin ekonomi ve ticaretle sınırlı olmadığını, aksine akademik, bilimsel, kültürel ve insani alanlarda da geliştirildiğini vurgulayan Gayt, “Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı Arap ülkeleri ile Çin arasındaki işbirliği, karşılıklı tecrübe alışverişi ve tıbbi teçhizatlarla sınırlı kalmadı. Söz konusu işbirliği, Arap ve Çin halklarının gönlünde güzel bir yer edindi ve pandeminin etkilerini hafifletti.” değerlendirmesinde bulundu.

Zirve kapsamında yaptığı konuşmasında Filistin meselesine de değinen Gayt, Çin’in Filistin halkının meşru haklarına yönelik verdiği desteği de takdir ettiğini söyledi.

İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha da zirvenin sonuçlarının Arap-Çin dostluğu ile ortak çıkarlarına hizmet edeceğini ve Arap ülkeleri ile Çin arasındaki işbirliği ve ortaklığa yeni bir ivme kazandıracağını belirtti.

Sonraki Haber