Çin Başkonsolosu Cui Wei: ‘Türkiye-Çin ilişkilerinde yeni başarılara ulaşacağız’

Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, internet üzerinden düzenlenen toplantıyla basın mensuplarıyla bir araya geldi. Soruları yanıtlayan Başkonsolos, Türkiye’nin Kuşak-Yol İnsiyasifine en başından beri destek verdiğini vurguladı.

Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, Çin ve Türkiye arasındaki ilişkiler ışığında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Aydınlık’ın da sorularını yanıtlayan Wei, bu toplantıları her ay yapmayı planladıklarını söyledi. Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nin Kuşak-Yol İnsiyatifindeki önemine değinen Wei şunları söyledi:

SİNCİANG, ÇİN’DEN DAHA HIZLI BÜYÜYOR

“2020 yılında Sinciang bölgesini GSMH'si 212 milyar dolar. Yüzde 3 büyüdü, bir önceki yıla göre. Bütün Çin'in artış oranı yüzde 2,3. Sinciang büyüme oranı bütün Çin'in büyüme oranlarından daha büyük. Geçen yıl sonunda, Sinciang da Çin'in diğer bütün bölgeleri gibi yoksullukla mücadelede başarılı kazandık ve aşırı yoksulluğu bitirdik. Çin-Avrupa arası demiryolu seferleri 10 bine yakın olarak gerçekleşti. Bunlar Sinciang bölgesinden geçerek gerçekleşmektedir. Bu rakam, önceki yıllara oranla yüzde 40 oranında bir artış gösterdi. Çin ve dış dünyanın bağlantısında Sinciang çok önemli bir noktada yer alıyor. Biz Çinliler son 200 yıldır batının hegemonyasına karşı çözüm arıyoruz. Biz, 1949’da dünyaya şunu ilan ettik, Çin hiçbir zaman hegemonya ve başkası ile çatışma içine girmeyecek. ABD ile yaptığımız istişarelerde de bunu vurguluyoruz. Ancak ABD buna riayet etmiyor.”

Başkonsolos Wei, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Wei’nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KUŞAK-YOL’A OLUMLU KARŞILIK VERDİ

“Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Süveyş Kanalı'nda bir geminin karaya oturması sonrasında ticaretin durma noktasına gelmesini değerlendirirken, en uygun alternatif rota için Orta Koridor’u işaret etti. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?”

“Kuşak Yol insiyatifi çerçevesinde Türkiye ve Çin uzun zamandır iş birliği yapıyor. Bu inisiyatif ilk ileri sürüldüğü zaman başından beri Türkiye özellikle Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olumlu bir karşılık verdi katılmak için. Onun için aramızdaki iş birliği başından beri çok katı bir temel atmıştı. Ve kısa bir sürede bir sürü başarılar elde edildi. 2020 yılı içinde Çin’den Avrupa’ya giden bu demiryolu hatları eski dönemlere kıyasla çok büyük bir oranla artmış durumda. Bu hat bundan sonra daha düzenli daha verimli şekilde gerçekleştirecek. Böyle bir kaza olunca bizim aramızdaki başarılı şekilde yürüttüğümüz demir yolu hattına yarar getireceği gibi bir düşüncesi olmaması lazım. Dünyanın bundan sonra sadece demir yolu hattıyla mal ulaştırılacağı anlamına gelmiyor.

İLİŞKİLERDE BAŞARILAR DEVAM EDECEK

Türkiye’de Çinli firmalar fabrika kurmaya başladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yatırımların devamı gelir mi?

“Bu dönem içinde iki ülke tarafından ekipler o kadar fazla çaba harcıyor ki, belli bir dönemden sonra başarılar elde edildi. Demiryolu hattı olsun, yatırımlar olsun. Yarın Xiamoi bir fabrika açacak diyemiyorum. Hepsinin bir sırası var. Ve bu büyük başarılar kesinlikle devam edeceğine hiç şüphem yok. Böyle bir yatırım özelikle bu zor dönemde gerçekleştirilmesi sadece Türkiye’ye bir destek değil, dünyaya da olumlu bir mesaj veriyor. Çin ve Türkiye o kadar mesafeye rağmen yine ortak ekonomi konusunda ortak iş birliği yaptı ve zor döneminde gerçekleştiren noktayı çabuk bir şekilde gerçekleştirdi. Diğer yatırımlarda uygun zaman, saha, şirket ve yönetici böyle bir düşünürse elimizden geleni yapacağız.

UYGUR MESELESİ ÇİN’İ ZAYIFLATMAK İÇİN KULLANILIYOR

“Cumhur İttifakını oluşturan partiler Uygur konusundaki açıklamalarında ABD’nin parmağına dikkat çekiyor. Uygurlar’ın ülkelerin amaçlarına aracı edilmemesi ve CIA rolüne işaret eden partiler, ABD’nin tuzağına düşülmemesi gerektiğini belirtti. Bu açıklamaları nasıl değerlendirirsiniz?”

“Bazı Avrupa ülkeleri genelde batı ülkeleri bu Uygur meselesini Çin’i zayıflatmak için kullanıyorlar. Batı dünyasının çok yüksek düzeydeki görevlileri dünyaya yalan söylüyorlar. Biz buna alıştık. Çünkü söylediklerinin hepsi yalan. Uyumak isteyen kişiyi hiçbir zaman uyandıramazsınız. Çünkü duymuyor. Sinciang’daki gerçek durumu bilmiyorlarsa ve bize eleştirileri varsa onları bilgilendirebilirim. Ama bu insanlar böyle değil. Onlar kasten yalan söylüyorlar. Hata yolundaki ısrarlı bir şekilde yürümelerinin demokratlık ya da insan hakları savunuculuğuyla hiç alakası yok. Sebebi Çin’i suçlamak, gelişmesini engellemek, halk ve iktidardaki ÇKP arasındaki ilişkisini bozmaktır. Bu hiçbir zaman işe yaramaz. Bu konuda özellikle ABD’nin tehlikeli olduğunu düşünüyoruz. Bizi yenmek istiyorlar.”

Sonraki Haber