Çin Batı Asya'ya 6 savaş gemisi gönderdi

İsrail-Filistin Savaşı'nın ortasında Çin Donanması'na bağlı altı savaş gemisinin Batı Asya'da konuşlandırıldığı ortaya çıktı

Çin Savunma Bakanlığı, 44. Deniz Refakat Görev Gücü'nün bir dizi ziyaret için Basra Körfezi'ne gönderildiğini duyurdu. Önce Umman'ı ziyaret ederek burada eğitimlere katılan gemiler, 18 Ekim'de Basra'nın daha da içlerine inerek Kuveyt'e gitti. Çin gemilerini Shuwaikh Limanı'nda Kuveyt'in ordu temsilcileri, Çin Büyükelçiliği personeli ve ülkedeki Çinlilerin de aralarında bulunduğu 200'den fazla kişi karşıladı.

Çin Savunma Bakanlığının ziyaretle ilgili açıklamasında, gemilerin 5 gün süreyle bu limanda kalacağı bildirildi. Bazı yayın organları, bugün Kuveyt'ten ayrılması beklenen gemilerin Doğu Akdeniz'e gönderileceği yönünde bilgiler paylaşsa da, resmi Çin makamlarından böyle bir konuşlandırmaya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.

44. Görev Gücü'nün Tip 052D Zibo destroyeri, Tip 054A Jingzhou firkateyni ve Tip 903 Qiandaohu ikmal gemisinden oluştuğu öğrenildi.

Diğer yandan 45. Deniz Refakat Görev Gücü'nün de Somali'nin kuzeyindeki Aden Körfezi'nde bulunduğu ortaya çıktı. Bu Görev Gücü içinde de Tip 052 Urumqi destroyeri, Linyi fırkateyni ve Dongpinghu ikmal gemisinin yer aldığı bildirildi.

Böylece Çin Donanması'nın altı savaş gemisinden oluşan iki farklı Görev Gücü ile Batı Asya'da konuşlandığı anlaşıldı.

ABD GEMİLERİ KADAR KABİLİYETLİ

South China Morning Post gazetesi, Çin savaş gemilerinin ziyaretleriyle ilgili dikkat çeken bir haber yaptı. “Çin Deniz Kuvvetleri, İsrail-Gazze Savaşı nedeniyle yükselen tansiyon karşısında geçen hafta Ortadoğu'da 6 savaş gemisini konuşlandırdı.” denilen haberde, bu gemilerin kabiliyetlerine yer verildi. Haberde şu bilgiler paylaşıldı:

“Tip 052D destroyerleri, ABD'nin Aegis sistemiyle kıyaslanabilecek gelişmiş radar ve elektronik donanıma ve 64 hücreli dikey füze fırlatıcısına (VLS) sahip. Çin, Ortadoğu'da daha önce yaptığı tahliye operasyonlarında da şu anda bölgede bulunan türden savaş gemilerini kullanmıştı. Mayıs ayında Çin, 1000'den fazla Çinli, Brezilyalı ve Pakistanlıyı tahliye etmek üzere silahlı çatışmaların yaşandığı Sudan'a bir ikmal gemisi ve bir Tip 052D destroyer göndermişti. Çin savaş gemileri, 2015 yılında da 225 yabancıyı ve yaklaşık 600 Çin vatandaşını Yemen'den tahliye etmişti.”

ABD VE İSRAİL DE BASRA'DA

Aydınlık, dün İsrail denizaltılarının da İran'ın herhangi bir müdahalesine karşılık Basra Körfezi'nde konuşlandırıldığını duyurmuştu. Bu arada ABD'nin 26. Deniz Seferi Birimi ile Bataan Amfibi Hücum Grubu'nun da halihazırda Basra'da konuşlu olduğu öğrenildi. 26. Deniz Seferi Birimi’nde 2 bin 400 deniz piyadesinin görev yaptığı belirtiliyor.

EurasianTimes adlı internet sitesi ilgili haberinde, ABD'nin en gelişmiş uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un beraberinde taarruz grubu ile birlikte Doğu Akdeniz'e gönderildiğini hatırlattı. USS Dwight D. Eisenhower uçak gemisi taarruz grubunun da bölgeye gelmek üzere yola çıkarıldığı belirtilen haberde, ayrıca 6. Filo'nun komuta kontrol gemisi USS Mount Whitney'in de Doğu Akdeniz'e sevk edildiği kaydedildi.

Haberde, “Hem Çin hem de ABD savaş gemilerinin varlığı, bu iki küresel gücün bölgeye müdahil olduğunun açık bir göstergesidir.” değerlendirmesinde bulunuldu.

ABD'DEN İLAVE KUVVET KARARI

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, ABD'nin Batı Asya'daki kuvvetlerini daha da güçlendirmek için ilave destek sağlanacağını açıkladı. Austin, konuya ilişkin açıklamasında, “İran ve vekil güçlerin Ortadoğu'daki faaliyetlerinin arttığı” ve bu nedenle bölgedeki ABD güçlerinin kuvvetlendirilmesi için ek destek sağlanacağını bildirdi.

Söz konusu desteğin “bölgesel caydırıcılık çabalarını güçlendireceğini, bölgedeki ABD kuvvetlerinin güvenliğini artıracağını ve İsrail'in savunmasına yardımcı olacağını” belirten Austin, ABD uçak gemisi USS Dwight D. Eisenhower grubunun halihazırda Doğu Akdeniz'de bulunan USS Gerald R. Ford uçak gemisi grubuna ilave güç olarak bölgeye yönlendirildiğini ifade etti. Austin, ayrıca, ABD birliklerinin güvenliği için bölgede ek güçlerin konuşlandırılacağını ve Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunması (THAAD) sistemi bataryası gönderileceğini de kaydetti.

'SALDIRILAR YOĞUNLAŞTI'

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü General Pat Ryder, Yemen'de karadan fırlatılan, Kızıldeniz boyunca kuzey istikametine, potansiyel olarak İsrail'deki hedeflere doğru gittiği bilgisini paylaştığı 3 füzenin "potansiyel tehdit olarak algılanması" nedeniyle bölgede görevli USS Carney savaş gemisi tarafından vurulduğunu belirtmişti.

Ryder, 18 Ekim'de de ABD'nin Suriye'de bulunan askeri üssüne 2 İHA saldırısı düzenlendiğini, İHA'lardan birinin havada imha edildiğini ve diğerinin üsse isabet ederek hafif hasara neden olduğunu anlatmıştı. Irak'taki ABD'ye ait Ayn el-Esed Askeri Üssü'ne yönelik olası tehdide işaret ettiğini belirten Ryder, Irak ve Suriye'de İHA saldırılarında artış gözlendiğini ifade etti.

Ryder, ABD güçlerinin, Hamas-Filistin gerginliğinin daha geniş alana yayılmaması için "caydırıcı güç" olarak bölgede kalmayı ve İsrail'e destek vermeyi sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

PEKİN'DEN FİLİSTİN'E DESTEK

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Vang Yi, Malezya Dışişleri Bakanı Zambry Abdul Kadir ile İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaya dair fikir alışverişinde bulundu. Çin'in masum sivillere zarar veren, uluslararası hukuku ihlal eden her tür saldırıya karşı olduğunu belirten Vang, “Filistin sorununda daima barışın, uluslararası hukukun, Arap ve İslam ülkelerinin meşru taleplerinin yanındayız.” ifadesini kullandı.

Vang, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği ile Körfez İşbirliği Konseyinin, Gazze Şeridi'ndeki duruma dair ortak açıklamasını desteklediğini vurgulayarak, “Savaş ve barış söz konusu olduğunda tüm taraflar jeopolitik değerlendirmeleri bir tarafa bırakmalı ve savaşa en kısa sürede son verecek bir uluslararası uzlaşmayı sağlayarak daha büyük insani felaketleri önlemeli.” değerlendirmesini yaptı.

İsrail-Filistin çatışmasının kökeninde Filistin topraklarının süregelen işgali ve Filistinlilerin devlet taleplerinin uzun süredir görmezden gelinmesi olduğunu vurgulayan Vang, çatışmayı çözmenin temel yolunun iki devletli çözümünün uygulanması olduğunu belirtti. Vang, Çin'in, Filistin ulusuna meşru haklarının verilmesi sağlanarak sorunun barışçı çözüm yoluna girmesini desteklediğini kaydetti.

'ÇİN'İN ROL OYNAMASINI BEKLİYORUZ'

Malezya Dışişleri Bakanı Zambry de Çin'in ateşkesi, savaşın sona ermesi, sivillerin korunmasını, diyaloğu ve barış görüşmelerini teşvik eden çabalarını takdir ettiklerini belirterek, iki devletli çözüm ve Ortadoğu'da kalıcı barışın sağlanması konsunda hemfikir olduklarını vurguladı. Malezyalı Bakan, çatışan tarafların en kısa sürede müzakere masasına dönmesinin sağlanması için Çin'in önemli rol oynamasını beklediklerini dile getirdi.

Sonraki Haber