Çin ile ABD arasındaki yeni bir soğuk savaş mı?

Niall Ferguson gibi tanınmış Amerikalı akademisyenler son günlerde Çin ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında yeni bir soğuk savaşın patlak verdiğini iddia eden makaleler yayınladılar. Peki Çinli akademisyenler bu konuda ne düşünüyor?

Çin'in Chongmin Finansal Araştırmalar Enstitüsü ve Renmin Üniversitesi, kısa süre önce 100 Çinli akademisyen ile özel bir anket düzenledi. Global Times'ın aktardığı anketin sonuçları ise şöyle:

Ankete katılan Çinli bilim adamlarının yüzde 62'si ABD'nin Çin'e karşı yeni bir soğuk savaş başlattığına inanıyor. Yüzde 90'dan fazlası Çin'in ABD'nin soğuk savaş stratejisi ile başa çıkabileceğine inanıyor.

ABD, ÇİN'E KARŞI BAŞKA BİR SOĞUK SAVAŞ BAŞLATABİLİR Mİ?

Son üç yıl içinde ABD'nin Çin'e karşı tutumu keskin bir şekilde aşağı doğru döndü. Gerçekten, çoğu Çinli akademisyen soğuk ilişkilerin arttığına düşünüyor. Anket sonuçlarına göre, Çinli bilim insanlarının yüzde 62'si ABD'nin Çin'e karşı yeni bir soğuk savaş başlattığına inanırken, sadece yüzde 35'i aynı fikirde değil. Bazı akademisyenler Çin ve ABD arasındaki durumun daha çok "serin bir savaş" olduğuna inanıyorlar. Birçok akademisyen Çin'i gerçekle yüzleşmeye ve bu zorluklarla başa çıkmaya çağırıyor.

Ankete katılan Çin Sosyal Bilimler Akademisi Amerikan Çalışmaları Enstitüsü'nde araştırmacı olan Liu Weidong, Çinli akademisyenlerin Çin-ABD ilişkilerinin asla çok iyi veya çok kötü olamayacağı görüşüne sahip olduklarını söyledi. Ancak şu anda yeni anlayış Çin ile ABD arasındaki ilişkinin bir daha asla eskisi gibi olmayacağı yönünde. Çin-ABD ilişkilerinin bir "uçurumdan" düştüğüne dair geniş bir görüş var.

ABD'nin Çin'e yönelik politikasına gelince Liu, artan sayıda akademisyenin ABD'nin bir "yüzleşme" ve "sınırlama" politikası benimsediğine ve bazı akademisyenlerin yeni bir "çevreleme" yaptığına inanıyor. Çinli akademisyenler genellikle ABD siyasi çemberinin Çin'e karşı sert olduğuna inanıyorlar.

Liu, Çin'in üç ana nedenden dolayı ABD hakkındaki yanılsamalarından vazgeçmesi gerektiğini söyledi. İlk olarak, ABD siyasi çevresi Çin için bir adalet sağlamıyor. İkincisi, ABD'nin Çin'e yönelik politikası başına buyruk bir şekilde ilerliyor. Geçmişte ABD, Çin uzlaştığında yanıt vermeye istekliydi. Ancak Trump yönetimi sözleşmeyi bozdu. Üçüncüsü ABD, Çin'i bastırmak için "kaybet-kaybet" durumunu kabul etmeye istekli görünmektedir.

"Yeni Soğuk Savaş" terimiyle ilgili olarak, Liu, eski "Soğuk Savaş"ın ABD ve Sovyetler Birliği'nin iki cephesi arasındaki çatışmayı ifade eden özel bir terim olduğunu söyledi. Ama şimdi ABD tek taraflı olarak Çin karşıtı bir cephe örgütlemeye çalışıyor. Kısacası, Çin eski Sovyetler Birliği değil ve ABD de eski olduğu gibi değildir. Kapitalizm ile sosyalizm arasında büyük bir ideolojik çatışmanın yaşandığı küresel ortam da artık yok. Uluslararası toplum genellikle barış ve kalkınma için hevesli. Peki, eğer ABD gerçekten Çin'e karşı yeni bir soğuk savaş başlatmak istiyorsa, Çin ve ABD, ABD ve Sovyetler Birliği arasındakine eşdeğer bir "Soğuk Savaşa" girecekler mi?

ABD-Sovyet gibi yeni bir soğuk savaşın Çin ile ABD arasında olup olmadığı sorulduğunda, Çinli akademisyenlerin yüzde 82'si bunun olacağını düşünmüyor. Sadece yüzde 13'ü Çin ve ABD'nin ABD-Sovyet tarzı bir soğukluğa girmesinin mümkün olduğunu düşünüyor.

Küreselleşme bağlamında ülkelerin çıkarları iç içe geçmiştir. Dünyadaki çoğu ülke Çin ve ABD arasındaki bir rekabette taraf olmak istemiyor. İkili düzeyde, ABD ve Sovyetler Birliği tamamen ayrıldı. Karşılaştırıldığında, Çin ve ABD'nin çıkarları, ticaret, finans, eğitim, terörle mücadele ve küresel kamu güvenliğinin temel düzeylerinde ilerlemektedir.

Her iki tarafın da soğuk savaşa girme niyeti yok. ABD'deki mevcut büyük sorunlar, özellikle KOVID-19 salgını bağlamında etnik çatışmalar, gelir eşitsizliği, mali kriz ve endüstriyel sorunlar ülkeyi dar boğaza sokmuş durumda.

ABD GERÇEKTEN ÇİN'İN YÜKSELİŞİNİ DURDURABİLİR Mİ?

Çoğu Çinli akademisyenin gözünde ABD, Sovyetler Birliği ile olduğu gibi büyük bir soğuk savaş niyeti gütmese de Çin-ABD ilişkilerinin "soğuması" genel bir trend haline geldi.

Shanghai Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nde araştırma görevlisi olan Liu Zongyi, Çin ile ABD arasındaki durumun ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki durumdan çok farklı olduğuna inanıyor. Ekonomik olarak Çin ve ABD birbiriyle yakından bağlantılı ve bağımlılar. ABD kendisini Çin'den ayrıştırmak istemesine rağmen, bu çok zor. Jeopolitik ve askeri açıdan, iki ülke arasındaki çatışma bir dereceye kadar söz konusu. Fakat Çin tamamen kuşatılmamıştır. Ayrıca Çin ve Rusya arasındaki stratejik ilişki yabana atılmamalı.

Çin'in ABD'nin yeni soğuk savaş saldırısıyla başa çıkmasının ana yolu, Çin'in ekonomik kalkınmasını ve yeni bir küreselleşme türünü teşvik etmek olmalıdır. Çin iç ekonomik kalkınmaya odaklanmalı ve kendi ekonomisini daha da açmalıdır. Ayrıca önerdiği Kuşak ve Yol İnisiyatifi çerçevesinde iş birliğini de önermelidir.

ABD'nin, Çin'in yükselişini engellemek için Çin'e karşı bir dizi soğuk yaklaşım benimsediği aşikâr. Çinli akademisyenlerin çoğu ABD'nin başarılı olamayacağına inanıyor.

ABD, Çin'in yükselişini çok yönlü bir şekilde kontrol altına alamasa da, Çinli akademisyenlerin yüzde 58'i Çin ve ABD'nin "Thucydides Tuzağı" ile ayrışabileceğine inanıyor. Sadece yüzde 27'si Çin ve ABD'nin bunu yapamayacağını düşünüyor.

Sonraki Haber