Çin, Pasifik’te ABD’yi yenecek güçte
ABD’nin Temsilciler Başkanı Pelosi’nin ziyaretiyle Tayvan gerginliğini artırmasından sonra savaş senaryoları tartışılmaya başladı. Çin, geçen yıllarda ‘barış istiyorsan savaşa hazırlan’ anlayışıyla başta donanma olmak üzere ordusunda büyük atılımlar gerçekleştirdi.
Pentagon ve RAND Corporation’da Çin’le bir savaşı girmeleri halinde kazanamayacakları görüşü hâkim.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyaretinin ardından Pasifik’te ABD-Çin arasındaki askeri hareketlilik arttı. Ziyaret sonrası Çin, Tayvan çevresindeki tatbikatlarla ABD’ye gözdağı vermeye başladı.
Bölgede ABD-Çin arasındaki gerilimin artması hem tatbikatların amacını hem de Çin’in askeri kapasitesini gündeme getiriyor. Pentagon, RAND Corporation gibi Batılı kurum ve uzmanlar son dönemde askeri gücünü arttıran ve savunma sanayisinde modernizasyonuna hız veren Çin’in ABD’ye karşı avantajlı bir konumda olduğunu belirtiyor.
TAYVAN ÇEVRESİNDE ARALIKSIZ TATBİKATLAR
Pelosi’nin ziyareti ardından ikinci bir ABD Kongre heyetinin Tayvan’ı ziyaret etmesi Çin’in Tayvan çevresindeki tatbikatları devam ettirmesine neden oldu. Çin Savunma Bakanlığı sözcüsü Wu Qian yaptığı açıklamada tatbikatların ABD-Tayvan işbirliğine karşı sert caydırıcılık amacı taşıdığını, dış müdahaleleri kararlılıkla engelleyeceklerini ve Tayvan çevresinde askeri tatbikatlarını “aralıksız sürdürmeye” devam edeceğini belirtti.
Çin Devlet Konseyi Tayvan İşleri Ofisi Basın Sözcüsü Ma Xiaoguang ise Tayvan’da iktidarda olan Demokratik İlerleme Partisi’nin (DPP) bölücülük girişimlerini sürdürmesi durumunda daha ciddi bir karşılık verileceğini belirtti.
Çin bölgede düzenlediği son askeri tatbikatlarda DF-17 hipersonik balistik füzeleri kullanırken ve Y-20 hava yakıt uçakları uçuş gerçekleştirdi. Type 071 amfibi çıkarma gemisi gibi amfibi çıkarma kuvvetlerinin tatbikatlara katılma ihtimali olduğu konuşuluyor. Fakat, Çin’in uçak gemileri Tayvan çevresindeki tatbikatlara katılmadı. Çin, bölgede yaptığı tatbikatlarda daha çok deniz ve havada üstünlük sağlayamaya yönelik yeteneklerini ortaya koyuyor.
TATBİKATIN YANSIMALARI
Tayvan çevresindeki tatbikatlar devam ederken bazı uzmanlar Çin’in ada etrafındaki askeri tatbikatlarının birleşmeye kadar bir rutin haline dönüşeceği yorumlarını yapıyor.
Çinli analistler, ABD ordusunun Tayvan Boğazlarından savaş gemileri göndermeye yönelik olası hamlesini ise Amerikalı politikacıları, Tayvan ayrılıkçılarını ve Çin karşıtı güçleri pasifize etmek için “sembolik” bir hareket olduğunu belirtiyorlar. Uzmanlar, uçak gemilerinin Tayvan çevresinde bulunmamasını Pasifik’ten gelebilecek dış desteği kesme ve caydırma amaçlı bulunmadığını belirtiyorlar. ABD'nin Tayvan makamlarına silah satışını hızlandıracağını ve Tayvan ordusuyla askeri eğitim ve istihbarat paylaşımını artıracağını öngörüyorlar.
Çin Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü'nün kıdemli bir üyesi Yang Xiyu, “ABD, ‘bugünün Ukrayna'sı yarının Tayvan'ı’ şeklindeki sözde iddiasını devam ettirmek için 2014'ten beri Ukrayna'da kullandığı silahları Tayvan adasına taşıyor." diye belirtiyor.
ABD, aylardır Tayvan Boğazı'ndaki hareketlerini Çin’in Tayvan’ı işgal edeceği yönünde algı oluşturmaya çalıştı ve Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonuyla karşılaştırdı. Buna rağmen Batı medyasında da Tayvan çevresindeki tatbikatların Tayvan’ın işgali yönünde bir işaret olmadığı görüşü hâkim.
CNBC, Biden'ın açıklamalarının Biden yönetimi içinde Pekin'in “en azından yakın vadede” “Tayvan'ı işgal etme” niyetinde olmadığı yönündeki daha geniş bir görüşü yansıttığını belirtti. Reuters ise ABD Savunma Politikalarından Sorumlu Müsteşarı Colin Kahl’un ABD'nin “Çin'in önümüzdeki birkaç yıl içinde Tayvan'ı askeri olarak geri almaya çalışmasının pek olası olmadığına inandığı” görüşünü yansıttı.
KOMUTA YAPISINDAKİ DEĞİŞİM
Çin devlet başkanı Xi Jinping 2014 yılından itibaren Halk Kurtuluş Ordusu’nun modernizasyonuna önem verdi. Xi, “Düşmanlarımızın silahlarıyla bizim silahlarımız arasında teknolojik fark varsa onları yenmemiz çok zor.” demişti. Xi, Halk Kurtuluş Ordusu’nun 90’ıncı kuruluş yıldönümündeki konuşmasında da savunma sanayisinde bilimsel ve teknolojik küresel gelişmeleri yakından takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Çin, önce 2016 yılında askeri yapısında değişim yaparak 5 Hareket Alanı Komutanlığından oluşan bir yapıya geçti. Doğu Hareket Alanı Komutanlığı (Tayvan ve Güney Çin Denizi), Güney Hareket Alanı Komutanlığı (Güney Çin denizi, Güney Asya ülkeleri sınır güvenliği, bölgesel sorunlar), Batı Hareket Alanı Komutanlığı (Hindistan, Orta Asya, Tibet ve Xinjiang terörizmle mücadele), Kuzey Hareket Alanı Komutanlığı (Kore yarımadası ve Rusya sınır güvenliği), Merkez Hareket Alanı Komutanlığı’ndan (Başkentin güvenliği ve diğer Hareket alanın komutanlıklarına yardım) oluşan yapı, stratejik güvenlik tehditleriyle başa çıkacak şekilde tasarlandı.
MODERNİZASYONU TAMAMLAMA HEDEFİ
Ardından 2017 yılındaki 19’uncu Ulusal Kongre’de “yeni dönemde güçlü silahlı kuvvetlerinin inşası” temasıyla savunma sanayisinin ve silahlı kuvvetlerinin 2035 yılına kadar modernizasyonun tamamlaması hedefi belirlendi.
Çin, Halk Kurtuluş Ordusu’nun kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2027’de hedeflerin başarıya ulaşılması için de özel bir çaba sarf ediyor. Bu nedenle Çin, son dönemde askeri harcamalarını ve askeri gücünü yıldan yıla arttırmaya odaklanıyor. Örneğin Çin, 2022 yılındaki savunma harcamalarını bir önceki yıla göre yüzde 7,1 arttırarak 1,45 trilyon RMB ($230,16 milyar) harcayacağını açıkladı.
Ayrıca Çin, son yıllarda ilk hayalet savaş uçağı J-20, Type 055 füze destroyeri, Shandong ve Fujian uçak gemileri gibi projelerle ordusunu modern silahlarla güçlendirerek ABD’ye karşı önemli bir fark atmaya odaklandı. Çinli uzmanlar Halk Kurtuluş Ordusu’nun 2035 yılına kadar askeri modernizasyonunu temel olarak gerçekleştireceğini öngörüyorlar.
ÇİN DONANMASI ABD’Yİ GEÇTİ
ABD donanmasının yüzde 60’ı Rusya ve Çin ile mücadele etmek için Pasifik bölgesinde konuşlanmış durumda. ABD’nin Tayvan kışkırtması ve Quad (ABD, Güney Kore, Japonya ve Hindistan’dan oluşan Dörtlü) ile çevrelemeye çalışması nedeniyle Çin, Güney Çin Denizi, Tayvan Boğazı ve Pasifik’te ABD’ye karşı deniz kuvvetleri ve hava kuvvetlerinde üstünlük kurmaya çalışmaktadır.
Çin, son on yılda silahlı kuvvetlerinde olağanüstü bir modernizasyon gerçekleştirdi. 2015 yılında Çin, ABD’yi geçerek dünyanın en büyük donanmasına sahip ülke oldu. Her ne kadar Çin’in şu an 400’e yakın savaş gemisi ve denizaltısı olsa da ABD’nin gemilerin ateş gücü ve teknolojik üstünlük bakımından daha güçlü gemilere sahip olduğu kaydediliyor.
PENTAGON SENARYOSUNDA ABD, ÇİN’E YENİLİYOR
Fakat Çin’in 2030 yılında 530’dan fazla savaş gemisine ve denizaltı sahip olacağı öngörülüyor.
Pentagon’un Pasifik’teki Çin ile ABD arasında 2030 yılı simülasyonunda ABD’nin yenileceği sonucu ortaya çıkıyor. Örneğin Çin haziran ayında Fujian isimli üçüncü uçak gemisini suya indirerek Pasifik’te ABD karşısında önemli bir denge sağladı. Ayrıca Çin, hava kuvvetleri açısından da büyük bir güce sahip. Halk Kurtuluş Ordusu, 2250’si savaş uçağından oluşan 2800 uçağıyla (eğitim ve insansız hava araçları hariç) bölgenin en büyük dünyanın üçüncü büyük hava kuvvetleri gücüne sahip. Çin, ilk operasyonel hipersonik silah sistemi olan DF-17'yi 2020'de sahaya sürmeye başladı ve nükleer cephaneliğinin 2030 yılına kadar en az 1.000 savaş başlığına ulaşması bekleniyor.
HAZIR OL CENGE EĞER İSTER İSEN SULH-Ü SALÂH
ABD, Çin’i çevreleme stratejisinden hiç vazgeçmedi. Rusya’nın Ukrayna’daki operasyonların başlamasından bu yana ABD, Çin’in de Tayvan işgal edeceği üzerinde bir algı yaratma peşine düştü. Yani ABD’nin Tayvan ziyaretleri önceden belirlenmiş bir Hint-Pasifik stratejisinin bir parçasıydı. Hatta The Atlantic’in mayıs ayında yayınladığı bir yazıda ABD başkanı Joe Biden’ın Tayvan’ın belirsizliği bitirmek için en başından beri Tayvan konusunda tutarlı olduğunu, Hint-Pasifik ve Tayvan planlı bir strateji izlediğini belirtmişti. Çin, ABD ile rekabetin artacağını ve bugünlerin geleceğini biliyordu. Bundan dolayı Çin, barışı koruyabilmek için tek çarenin askeri olarak ABD’ye karşı güçlü bir ordu hazırlamak olduğunu gördü. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in orduyu modernizasyonu güçlendirme çabası olumlu sonuçlarını verdi ve dünyanın en büyük donanmasına sahip bir ülke oldu. Pentagon ve RAND Corporation bile ABD’nin Çin ile rekabete girdiğinde kaybedeceğini görmektedir. Rusya-Ukrayna arasındaki çatışma ile Çin-Tayvan sorunu arasındaki temel fark Tayvan’ın Çin’in bir parçası ve iç meselesi olmasıdır. Kısaca Çin, Tayvan konusunda barışçıl yollar aramaktadır ve adayı işgal etmek Çin’in gündeminde bile değildir. Çin’in 10 Ağustos’ta yayınlandığı ve 5 bölümden oluşan Beyaz kitapta; Tayvan’ın tarihten beri Çin’in bir parçası olduğu, ÇKP’nin yeniden birleşme için kararlı olduğu ve barışçıl birleşme için önlerinin aydınlık olduğu belirtildi. Çin’in güçlü ordu inşa etmesi ve ABD’nin kışkırtmasına karşı düzenlenen tatbikatlar barışı korumak için savaşa hazırlıklı olmanın bir parçasıdır.