Çin'de işler kötü diye üretim Türkiye'ye kaymaz

'Çin’de işler yolunda gitmiyor diye üretim Türkiye’ye kayar diye bir mekanizma yok' diyen OSD Başkanı, 'Bizim tam tersine kaliteyi daha da yükseltmek daha çok verimli olmak daha esnek olmak, işimizi geliştirmek için çok çaba sarf etmemiz lazım' mesajı verdi

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün, otomotiv editörleri ile yaptığı sohbette sektördeki gelişmeleri yorumladı. Tedarikteki sıkıntılara işaret eden Yenigün, “Mikroçip darboğazı, pandeminin sonuçları olarak önümüze düştü. Tam olarak kimsenin ne olduğu anlayamadığı bir süreçti bu. Hammadde artışları da çok ciddi bir şekilde elimizi, kolumuzu bağlayan bir durum… Konteyner konusu gerçekten üniversitelerde tez çalışması yapılabilecek detayda enteresan içeriğe sahip. Ama bunların üzerine yenileri de var” dedi.

MALİYETLER FİYATA YANSITILMADI

Limanlarda yaşanan aksaklıklara değinen Yenigün, vakaların artması yüzünden bazı limanlarda işlerin yavaşladığını örneklerle anlattı. İngiltere'de ortaya çıkan sürücü bulamama sorununa da değinen Yenigün, önceki sıkıntılara bir de bunun eklendiğini not etti. Hem alüminyum hem de çelik üretiminde önemli bir girdi olan magnezyum tedariğindeki sorun yaşandığını aktaran Yenigün, “2020 yılının başından bu yana ana metallerde yüzde 140’ın üzerinde fiyat artışı var. Dolar bazında yerli sac fiyatlarında yüzde 30, ithal sac fiyatlarında yüzde 117. Globalizasyon sonrasındaki daha fazla yerellik, bölgesellik konusunda herkesin uyguladığı vergiler, engeller, kurallar ve regülasyonlarla oluşan bir sonuç bu. Petrol de 80 doları geçti, bunun da etkilerini yakında göreceğiz. Ama zaten görmeden bile plastikte, kauçukta, bakırda her yerde artışlar ciddi miktarda. Diyeceksiniz ki bunlar fiyatlara yansıyor mu? Asla ve asla yansımıyor ve yansıyamaz da. Firmalar çeşitli şekillerde absorbe ediyorlar” diye konuştu.

ÇİP KRİZİ 2023'E KADAR SÜREBİLİR

Mikroçip sorunu ile birlikte ülkelerin bu alana yatırım yapma planlarını devreye aldıklarını ABD örneği ile anlatan Yenigün, şunları söyledi: “Oysa globalizasyonun temelinde; dünyada nerede ucuzsa, nerede kaliteli ise oradan alınır şiarı vardı. Ondan bir miktar uzaklaşmış durumdayız. Bence bu, yarı iletken başlığının altından çıkarılacak çok önemli bir konu. Bugün yarı iletken, yarın başka bir şey. Çip krizi ne zaman bitecek diye spekülasyonlar var. Bu yılın 3. veya 4. çeyreğinde rahatlarız diyorduk ama artık net bir şekilde 2022 yılının da bu sıkıntılarla geçeceğini maalesef telaffuz etmeye başladık. Anlattığım sıkıntılı süreçler maalesef önümüzdeki dönemde de devam edecek. 2023 yılı itibarıyla da yeni tesislerin açılacağı gibi gelişmelerle normale dönmesini öngörüyoruz. Burada en çok zarar gören sektörün otomotiv sektörü olduğunu söylemem lazım.”

UZUN VADELİ VE KORUMACI OLALIM

Bütün bu gelişmelerin 3-4 aylık süreçte karşımıza çıktığını anımsatan OSD Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şundan eminiz ki önümüzdeki 3 ay, sonraki 3 ay, artık yaşam ve iş yapış şekli, her türlü temel değişti ve değişecek diye kabul etmek lazım. Burada önemli olan konu, şirketler bunları ne kadar daha uygun bir şekilde öngörürlerse, engellerle ne kadar savaşırlarsa, o kadar başarılı olacaklar. Az önce anlattığım konular, artık gerçekten Türkiye’nin en çok katma değer yaratan, en çok ihracat yapan, en çok sektör olarak katkı veren otomotive gerçekten artık yeni sıkıntılarla değil, uzun vadeli ve korumacı bir şekilde yaklaşmamız lazım. Nasıl ki Amerika kendi pazarını koruyorsa, bizim de burada sanayicimizi desteklemeye devam etmemiz lazım.”

TEKNOLOJİ OLMAZSA YÖNETEMEYİZ

Çin’de işler yolunda gitmiyor diye üretim Türkiye’ye kayar diye bir mekanizma yok. Ancak burada Türkiye’nin yapması gereken şeyler var ki birçoğunu yapıyor zaten” mesajı veren OSD Başkanı Yenigün, şu uyarıları yaptı: “Dolayısıyla Çin’deki durumdan bağımsız olarak söylüyorum; evet birçok şey Türkiye’ye gelecek ve gelmeli de. Az önce söylediğim neden esasında çok ciddi bir şekilde bunun altyapısını oluşturuyor. Yani kalite üretmek, verimli üretmek ve esnek üretmek zaten bir firmanın üretim sisteminden beklediği en önemli üç tane unsur. Türkiye’nin çok büyük fırsatları var ve bunlar olacak, gelecek. Fakat tek nedeni Çin artık kötü partner oldu, Türkiye’ye kayıyoruz şeklinde olamaz. Bizim bu rahatlıkta olmamamız lazım. Bizim tam tersine kaliteyi daha da yükseltmek daha çok verimli olmak daha esnek olmak, işimizi geliştirmek için çok çaba sarf etmemiz lazım. Teknoloji yatırımı yapmamız lazım. Teknoloji yatırımı yapmadan önümüzdeki dönemi yönetebileceğimizi zannetmiyorum.”

Sonraki Haber