Çin'de salgınla mücadelenin görünmeyen kahramanları - 4
Çin'de ülkenin her kesiminden insanlar, Wuhan'daki yeni koronavirüs salgınıyla mücadeleye kendiliğinden destek sunuyorlar.
DOKTOR VE RESTORAN
24 Ocak'ta öğlen saatlerinde, Bahar Şenliği'nin arifesinde, solunum bölümünden bir doktor, Şanghay Halk Hastanesi'ne iki sipariş verdi.
Salgın durumunu göz önünde bulunduran doktor, teslimatçı, için şunları not etti: “Eğer çevreden rahatsız olursanız, yukarı gelmek zorunda değilsiniz, yoldan alabilirim.”
Yarım saat sonra, teslimatçı, sadece doktorun üst kattaki ofisine yemek götürmekle kalmadı, restoran sahibinin eklediği iki yeni yemeği da verdi. Bu kez notta şöyle yazıyordu: “Doktorlar için uzun bir gün olmalı. İşte ücretsiz bir et ve sebze yemeği. Mutlu Baharlar!”
Doktor bundan etkilendi ve notu sosyal medyada paylaştı.
Bir gazeteci ise restoranı buldu ve bu yardımın nedenini sordu. Restoranın sahibi, doktorun notunu gördüğünde duygulandığını söyledi: “Bahar Şenliği'ndeyiz. Am onlar işlerinin başındalar. Şehre yardım ediyorlar, fakat kimse onların çalışma ortamını hayal edemez.”
KAPTANDAN DUYGULANDIRAN MESAJ
Kiralık bir uçak Wuhan'a inmek üzere. Tüm yolcular, Wuhan'a yardım için giden doktorlar ve hemşirelerden oluşuyor.
İnişten önce, kaptan her zamanki duyuruyu yapıyor: “Uçağımız şimdi iniyor. Bugün sadece melekler değil, aynı zamanda kahramanlarla birlikteyiz. Teşekkür ederim…”
Kaptan gözyaşlarına boğuluyor: “Görevinizi tamamladıktan sonra size tekrar eve kadar eşlik edeceğiz!”
İŞÇİLER MAAŞLARINI BAĞIŞLADI
Wuhan’daki Huoshenshan (Ateş Tanrısı Dağı) Hastanesi’nden çalışan bir inşaat ustası, hastane yapımı tamamlandıktan sonra maaşını alıyor. Parasını alır almaz da hepsini yeni koronavirüs pnömonisi (NCP) ile savaşmak için bağışlamak istiyor.
O, zengin bir adam değil. Bahar Şenliği boyunca ailesiyle birkaç gün geçirebilmek için tüm yıl çok çalışan işçilerden sadece biri.
Tüm yılın en önemli ve değerli buluşma günü olan Bahar Şenliği arifesinde acil bir göreve çağrıldığında, tereddüt etmeden yemek çubuklarını bir kenara bırakıp, hastanenin şantiyesine geldiler.
O gece, akşam yemeğini şantiyede yediler ve hiç durmadılar.
Gece gündüz çalıştılar, yorgun halde tozun ortasında uyudular, hatta hastaneyi yetiştirmek için birbirleriyle savaştılar.
Tüm vakitleri böyle geçti, ama maaşları ödendiği anda ise tüm maaşlarını bağışlama karar aldılar.